~26~

157 12 0
                                    

Medya: Elis ve Ilgar..

"Ilgar yapma!"
Ilgar silahı bana doğru uzatmış bekliyordu... Bugün gördüğüm gri saçlı kızsa bizi izliyordu. Ilgar'ın gözleri ve yüzü kızarmıştı. Silahı alnıma bastırdı.

"Artık zamanın bitti... Ödeşme zamanı."

Ilgar silahı sıkmadan üstümüzden sular döküldü. Gri saçlı kız şimdi kafama dayıyordu silahı...

"Hoşçakal..."
Gri saçlı kız silahı sıktı...
Ardından beyaz bir boşluk...

Rüyamdan ayılıp aniden gözlerimi açtım. Terlemiş olan yüzümü elimin tersiyle sildim. Yataktan kalkıp dengemi sağlamaya çalıştım. Karanlık oda da yarım yamalak yürüyerek lambayı açtım.

O kız da neyin nesiydi? Ne alakaydı rüyamda... Bir kez gördüm onu... Ilgar ile aynı rüyada ne işi vardı? Rüyalar böyledir. Gariptirler...

Ruh gibi kapının önünde duruyordum. Su ihtiyacımın geldiğini anladığımda kapının kilidini açıp odamdan çıktım. Lambalar hâlâ yanıyordu. Holde duran duvar saatine baktım. Saat 2:00'dı... Merdivenlerden inerken salondan gelen sesleri duydum. Görünmemeye özen göstererek mutfağa doğru yürümeye başladım. Mutfağa ulaştığımda beni görmedikleri için kendimce şükür duaları ediyordum.. Tezgahın üstünden sürahiyi alıp bardağa su koydum. Birazcık içtikten sonra odama doğru yürümeye başladım.

Merdivenlerden çıkarken adımı duydum. İlk başta basamakta durup sesin nereden geldiğini algılamaya çalıştım. Bir daha adımı duyunca sesin salondan geldiğini anladım. Şimdi ise kalbimin ritmi hızlanmıştı... Dudağımı acıyacak şekilde dişleyerek salona doğru gittim...

Salona girdiğimde Zümra Teyze ve Kenan Amca üçlü koltukta, Selin ikili koltukta, Ilgar ise tekli koltukta oturuyordu. Hepsine sırasıyla baktıktan sonra en son Ilgar'a baktım. Yüzü rüyamda ki gibi kıpkırmızıydı. Dudağının üstünde küçük bir yara vardı. Kıyafetleri de biraz yırtılmış ve pislenmişti...

Selin'in yanına oturdum. Dudağımı hâlâ dişliyordum. Yüzüm belki de kızarmıştı. Ilgar'dan çok korkuyordum...

"Polisleri dövmek eksikti. Bu da oldu tam oldu... Daha düşündüğün şey var mı?"

Azarlayan Zümra Teyze'ye baktım. Gerilmişti. Kaşları çatılmış şekilde Ilgar'a bakıyordu.
Ilgar ise...
Her zamanki gibi rahat oturuşunu sergiliyordu.
Gözlerimle baygın bir şekilde ikisini izliyordum... Ama Ilgar hiç geçmeden cevabı verdi.

"Evet, var... Elis'i kaçırmak gibi."

Ilgar bunu dediği üzere gözlerimi irileştirdim. Gözleri benim ki ile buluştuğunda kızgın bir şekilde bana bakıyordu... Ellerimle yüzümü kapatıp derin bir nefes aldım.

"Ne dediğinin farkında mısın? Gün geçtikçe daha da kötüleşiyorsun... Sen iyiydin... Ne oldu sana?"

Ilgar ciddi bir şekilde oturup Zümra Teyze ile göz göze geldi.

"Olgunlaşıyorum anne olgunlaşıyorum... Gördüğüm onca şeye rağmen..."

Ilgar yine lafı tam yerinden oturtturup yerinden kalktı. Gözleri salondan çıkana kadar benim üzerimdeydi...

Acaba bugünden sonra ne olacaktı... Ilgar bana nasıl davranacaktı...

Zümra Teyze derin bir iç çektikten sonra Kenan Amca ona sarıldı. Yaşları geçmiş olsa bile yeni ilişkiler gibi çok taze aşkları vardı...

"Elis odaya çıkalım mı? Ne dersin?"

Selin'in bana ettiği teklifi kafamla onaylayıp salondan çıktık.

Odaya vardığımızda Selin kendini yatağa attı. Bende onun yanına gidip oturdum. Bir süre sessizlik olduktan sonra sessizliği bozan yine ben oldum...

"Küs müyüz?"

Selin tavana bakarak bana cevap verdi.

"Hayır."

Yine sessizliğe büründük.
Selin gözerini kapatınca sessizce odadan çıkıp bana ayrılmış odaya gittim.

Pijamalarımı giyip yatağın içine girdim. Yorganı üstüme çekip telefonumu elime aldım. Evrim'in uyumadığını bildiğim hâlde onu aradım.
3. Kez arayışımda nihayet açmıştı...

"Sen bu saatlerde uyanık olur muydun ya..."
"Aslında olmazdım... Birileri sayesinde..."
"Ilgar mı?!"
"Evet biraz ondan biraz benim kapalı tutulmayan ağzımdan."
"Haha... Oradada mı tutamıyorsun ağzını."
"Maalesef."
"İyi, anlat olayları..."
Kısaca olayı anlattım.
"Belki demeseydin şuan rahat bir şekilde mekanındaydı..."
Kısa bir kahkaha attı.
"Korkuyorum ondan şimdi de. Bana kötü bir şey yapacak diye. Rüyamda da bana silah doğrultuğunu gördüm."
"Ben de korkmaya başladım şimdi."
"Tamam. Yarın erken uyanıp eve gitmem lazım. İyi geceler."
"İyi geceler..."
Telefonu kapatıp komidinin üstüne koydum.
En az 20 sayfa okuduğum Sherlock Holmes kitabından sonra lambayı kapatıp uykuya daldım...

ŞIMARIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin