Multi; Rabia
Engin;
Düşüncelerim yok olan nöronlarımı iyice yok ediyordu. Şimdi ben anlamadım. Nazlı ona aşık olmayacağımı sevemeyeceğimi düşünüp bozuluyor yıkılıyormuydu. Benim onu gerçekten karım olarak görmeyeceğimi düşünüp mü kahrolmuştu? Kendini mecburiyet olarak adlandırmıştı onu tehtit etmek gibi bir yola başvuran annemler yüzünden. Bu beni mahfetmişti işte. Onu bu hale getiren başta ben olmak üzere bizdik. Annemgilin yaptıklarıda tuzu biberi olmuştu işin. Abimin yaptıkları öylece kalmayacak yanına. Abim de büyüğümde olsa bu yaptığı kabul edilemez. Üzüntüsünü başkasından çıkarmak adam işi değildir. Hele de bu başkası yıllarca kardeşim dediğin insan ve öz kardeşinin nişanlısıysa. Ve bu başkası ağlayan savunmasız bir kadınsa ondan aşağılayarak sinirini üzüntüsünü çıkarmak asla kabul edilemez. Nazlıyı yedirmem. Dediğim gibi abim olması onu kıracağı anlamına getirmiyor. Yengem için hepimiz endişelendik en çok o endişelenmiş gibi görünse de mine de çok korktu. Tek yaptığı yarım etmek ve düşünmek iken suçlandığı şeyler içler acısı.
Yarın konuşacağım nazlıyla. Ona anlatacağım gerçekleri çünkü sürekli üzülen taraf o oluyor aslında annemin tehtitinin gerçek olmadığını kimseye para yardımı yapılmadığını. Aşkımı söyleyemem. Çünkü o bunları duyunca zaten dört köşe olacaktır. Kesinlikle benimle evlenmekten vazgeçecek biliyorum, bu içimi kanata kanata dağlıyor ancak sevmek bunu gerektirmezmi kendi içini değil sevdiğinin içini düşünmelisin. Varsın Benden kurtulmanın mutluluğunu yaşasın ama o yüzü gülsün.
O gözlerden yaşlar damla damla süzülmesin. İçime kor oluşturan o damlalar bir bir akmasın. Dudakları gülsün. Tüm evreni onun kahkahaları kaplasın ama ağlamasın benim reçelim.
Zordu be sevmek! Babaannem derdi aşk her insanoğluna nasip olmaz derdi.
Bana bunu sağlaması bile minnet sebebiydi. Onu anası benim için doğurmuştu be! O istemese bile kalbimde hep benimdi. Benim için doğmuştu.
Ebru yaşar söylüyordu dimi!
'Aşk bir hastalıktır tabip anlamaz!'
Hastalıktı bu illet! Hele de tek taraflı olunca ölümcül bir hastalık. Ama güzel be o ölümü bile bile kapılmal güzel.! Ben de aşık oldum diyebilmek güzel şey.
..
Nazlıdan;
Gönderen; Engin
'Sabah saat 6 da seni alacağım. İtiraz etme lütfen. Merak etme sadece konuşacağız. Üstünü kalın giyin hava soğuk olur.'
Gece gelen bu mesajla içim içimi yiyiyordu. Ne konuşacağız? Kesin bana aşıkmısın? Seviyormusun? Benden etkileniyormusun? Sevme etkilenme aşık olma! Ben iyi biri değilim biz formaliteden ibaretiz unutma den benim dostumsun öyle kalacaksın gibi çaplı bir konuşma yapacak can damarıma yine basacak yine bilmesede duygularımı ezecekti. Dayanabilirmiydim defalarca buna. Yetermiydi gücüm. Düşünsenize yıllarınızı bağlılık diye adlandırdığınız şeyi bağlılığınız size dostumm diye hitap ettiğinde anlıyorsunuz. O bağlılık değil! Dümdüz sade saf temiz bir aşk. Belki sadece benim şn geçerli bir aşk ama aşk sonuçta. Kime ne zaman nasıl aşık olacağını sen değil kader belirliyor. Taaa ki o an gelene kadar. Benşm anım enginin ilk defa beni dostu olarak gördüğünü söylediği o an mıydı? Neydi canımı yakan an? Bağlılık dediğimle dost olma düşüncesi mi ? Bu düşünce mi bana kalbimdekileri sorgulatmıştı. İsteyince bu kadar hızlı bulabiliyormuşuz demek ki aşkı. Sadece biraz sorgulamak yanlız kalmak mı gerekliymiş.?
Uyumayacaktım düşünecektim. Savunma sistemi mi güçlendirmeliydim. O beni ezdikce ben kendimi savunmalıydım. Tek taraflı da olsa önüne geçemediğim duygularım yüzünden beni aşağılayamaz. Hem bilmiyor ki daha. Sadece bizim evin önündeki kısa itiraflarımı duydu onlarda ona karşı birşey beslediğimi göstermez. Dilimden bizzat seni seviyorum cümlesi dökülmedikçe. Üstelik o ana yaptıklarının bedelini ödemedi daha, annem de öyle yeliz teyzem de öyle beni acımasızca zorla soktukları bu durumun hesabını ne zaman verecekler? Abim mi? Onu lügatımdan çıkardım ben artık. Ki hande de öyle. Beni bi bok yerine koymayanı yanında istemeyeni görüşmeyelim diyeni ben ne yapayım? Siktir olsun gitsin?! İçini görmüş oldum en azından. Bana ne kadar inandığını neleri göze alacağını görmüş oldum iyi oldu bir bakıma.
Gerçi kim bana inandı ki tam anlamıyla. Resim öğretmenim dışında. Ahh o kadını hatırlıyorum da.. Bana yapabildiklerimr ben olan herşeye öyle inanç göstermişti ki. Desteği bir anne gibiydi. Kendi annem yeteneğime bu kadar düşmemişti.
..
Üstüme giydiğim ispanyol paça pantolonum ve kalın kazağım ile çok sıradandım. Üstüme siyah şişme montumu giysem olurdu. Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Makyaj mı? Hadi ordan normalde yapmayan ben zaten havamda değilim ne yapacağım?! Yüzümü kremledim yinede havalr cidden soğuktu kurumasa iyiydi. Dudaklarıma da koruyucu lips sürdüm. Çantamı ve montumu alıp aşağı indim. Anneme dün söylemiştim yatmadan zaten. Sabah erken olmasından dolayı herkes uyuyordu. Kapıya varıp kısa botlarımı giyip dışarı çıktım. Montumu da dışarda giyinip kapıyı kapattım. Gelirdi biraxsna herhalde...
Önümde hızla duran arabayla şaşırdım,tek gelir sanmıştım ama rabia vardı. İlginç. Demek ki o kadar özel birşey konuşmayacağız.
"Hadi bin üşüteceksin."
Kafamı sallayıp öne oturdum. Rabia tebessümle bir engine bir bana bakıyordu. Ordan bakınca iyi bir çift gibimiydik de??
"Nasılsın nazlı abloş"
Güldüm.
"İyiyim canım sen nasılsın?"
"Ne olsun çevrem öküz dolu, erdem abim, engin abim,ekrem abim."
Tekrar kısa bir gülücük gönderdim.
"Ah ahh! Allah sabır versin güzelim. Ne diyeyim?"
Engin hiç konuşmuyordu nedense? Aksine merhaba falan derdi yılışırdı? Şimdi ise sadece bizi dinliyor arada bir beni yokluyor yine de gözü genelde yolda arabasını sürüyordu.
"İyisin dimi nazlı?"
Hayret duyu iç sesimi konuştu demek ki beyefendi!
"İyiyim , sen?"
Omuz silkti.
"Deneyeceğim"
Bu da ne demek! Sçama şifreli cevaplar vermek zorundamıydı! Sharlok holmes (böylemi yazlıyodu lan)
mi olayım illaha ki!
..
Kahvaltı yapmak için geldiğimiz yer sıcacık bir yerdi. Aşırı mütevazı gibiydi. Ve hayret engin ve mütevazılık.
Siparişlerimiz teker teker önümüze konurken. Engin ne konuşuyor ne yüzüme bakıyordu. Ne diye gelmiştik o zaman sabahın köründe yüzüme bile bakmayacaksan salak herif!
"Engin ne konuşacağız.?"
"Önce karnını doyur. Konuşacağız"
Onco kornono doyor konoşocoğoz! Dağ ayısı.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN REÇELİ ~ aşkın sıfatı~
RomantikEngin ve Nazlı olabilecek şey değil! Ama oluyor. Sonuçta anneler birlikse ve bu birlik 45 yıldır taht sürüyorsa.? 13 yaşından sonra birbirini görmemiş iki çatlak. 13 yıl sonra görürse o gözler birbirlerini ne olur? Nefretin içide aşk büyür. ~~~ ...