Tecrübeli mine..

1.3K 46 7
                                    

Nazlı;
Üzerime giydiğim kot pantolonum ve kazağımla aşağıya koşturdum. Elimde çantamla mutfağa girdim.
"Anne ben çıkıyorum. Minelerde toplanacağız"
Annem tek kaşını kaldırdı.
"Kimle gideceksin?"
"Ken-
"Ben götüreceğim anne!"
Abi müsvettesinin sesi gür bir şekilde mutfaktaydı şimdi. Ondan bi bok istemiyorum.
"Gerek yok.! Ben gideceğim."
Çantamı sıkı tuttum. Mutfak kapısını yöneldim. Kolumdan sıkıca tutan elleri yöneldi bakışlarım. Ardından kişiye. Abime.
"Ben götüreceğim dedim o kadar!"
İsterik bir gülüş attım. Neydi bu? Abicilik oynuyordu sanırım. Yıllardır oynayamadığını.
"Ne zamandan beri seni dinliyorum ben? Bırak beni. Senin emrine ancak yosmaların girer.! Biyolojik kardeşin değil!"
Yıllardır birikenlerim şu birkaç günde patlayıveriyordu. Haklıydım.!
"Ağzını top-
"Yakında Toplayacağım şeyler eşyalarım olacak.!"
Belki evleneceğimden bahsediyordum. Bilmiyorum ama, evlilik uzasada ayrı eve çıkmayı düşünüyordum. Maaşımla bana
Yetecek biryer bulacağıma eminim.
"Nazlı, buradan sadece beş dakika ekremlerin evi. Beş dakika arabada olacağız sadece başka birşey değil!"
Nadir anlardandı ismimle hitap ettiği. Kolumu hızla elinden çektim.
"Sana bir saniye bile katlanamıyorum.beş dakika beni o yoğun bakım ünitesine geri sokar... "
Uzun süre uzaklara baktım. Ne diyeceğimi düşünür gibi.
"Fakat oraya engin için en azından geri dönmeyeceğim."
Son Sözümü zorla topladığım sesimle söyledim.
Hızla dış kapıya ulaştım. Montumu bile giymeden ayakkabılarımı alıp fırladım. Hemen giyip yola koyuldum. Üşüyordum evet. Ancak üşüyecektim iyi gelirdi. Zaten yirmi dakika falan yürürüm anca. Birşey olmaz bana.
Yıllarımın sevgisini sömürrn şahıs gelmiş şimdi emir mi veriyor? Ne çok istemiştim lise yıllarımda abim gelsin korusun kollasın. Millete göz dağı versin..
Onun ise tek yaptığı sınıfında kız tavlamak. Babamın parasını kantinde yemek..
Yine koruyan erdem olurdu. Engin yurtdışında olduğundan erdemdi benim herşeyim. Abimden de öte yeri var bende. Evlenirken ille de biri kuşağımı bağlayacaksa bu erdem olacak kesinlikle! O faruk piçi kurdelanın ucuna bile dokunamayacak!
"Bencede tam bir piçim."
Kalbime inmek üzereyken, arkamı döndüm. Ciddiyim bugün abicilik oynamak istiyormuş faruk şimşek. Ne demeye takip ettiğini anlamıyorum.
"Bak, şimdiye kadar nasıl umurunda değilsem bundan sonra da öyle olsun! Git!"
Sözlerimle olduğu yerde durdu. Durmalı mümkünse.
Onu orada bırakıp daha hızlı yürümeye başladım.
"Nazlı, herkes değişebilir. Acımasız abiler de değişir bende öyle."
Hah! Şakamıydı? Ömrümümün yarısını zehir ettikten sonra mı?
Cevap vermeyecektim.
"Pekala, bak seni sevmedim değil. Ben senin abinim. Sende benim kardeşim. Çok sevdim seni. Ama... İlgilenemedim. Nedeni önemsiz. Berbat birşey biliyorum. Ama ne olursa olsun gerçek şu ben seni çok seviyorum. Ve bundan sonra abi olmanın hakkını vermek istiyorum. "
Tek amacı çıkarlarıydı yine. Önemsiz bir sebepten dolayı mı kimsesiz gibi bıraktın yıllarca beni heryerde! Bu yüzden mi ağlayıp durdum ben içimdeki kız çocuğuyla yapa yanlız bir başıma..
Adımlarımı durdurup tamamen ona döndüm.
"Herkes değişebilir. Hatasını farkedebilir. Kimse kusursuz değildir. Bunlar doğru! Ama pişman olan gerçeklerle gelir yüzleşmeye. Bir avuç çıkarıyla ve göz bebeğinden belli olan yalanıyla değil! Sen değişemezsin faruk şimşek! Çünkü sen herkesden de aşağısın benim gözümde."
İşaret parmağımı kalbinin üstüne bastırdım.
"Burada asla bir küçük kız kardeş sevgisi olmadı.. Olmayacak! Ne sende ne babamda! Beni sevmediniz sevmeyeceksiniz!"
Canımı yaksada söylediklerim elimi geri çekip soğuk havayı delercesine ilerledim tekrar.
Ne de çok üzülmüştür ama canım abiciğim! Hiç sanmam!
..
"Hoşgeldin canıım"
Sıcak ev hanımı mineyle karşılaşmak az önce asılan yüzümü güldürmüştü.
Bu kız evlendikten sonra bayağı değişmiş demek.?
"Hoşbuldum canım"
İçeri girip çantamı yere bıraktım. Çantamdan inekli pantiflerimi çıkarıp ayağıma giydim.
"Nazlıı sen böyle mi geldin delii?"
Üstüme odak olan mineye gözlerimi devirdim.
"Evet"
"Ay manyaksın sen! Hasta olacaksın geç salona sen ben kombinin ısısını arttırıp geliyorum. "
"Ya bişey olmaz bana"
"Aynen, aynen bebeğimde ip atlıyor karnımda."
Geçtiği dalga bile sevimliydi şuan.
Salona geçtiğimde rabia ve mehtap telefondan birşeylere bakıp gülüyorlardı. Mehlika onlara laf yetiştiriyor hande ise sadece gülüyordu.
"Ben geldim"
Oturduğum koltuk tarafına doğru hepsi bana döndü.
"Hoşgeldin, soğuk mu dışarısı.?"
Handeye bakıp hayır dercesine kafamı salladım. Hala o kadar iyi sayılmazdık.
"Ay hoşgeldiin karnımız ağrıdı gülmekten"
Mehtapa döndüm dil çıkardım.
"Belli oluyor allah bozmasın gülüşlerinizi"
"Sağol nazlı abla. Naptın sen engin abimi?"
İmalı sorusuna bende kaş göz yaparak cevap verdim
"Napabilirim ben engin abini?"
"Valla ben bilmem önce seni evine bırakırken biz arabadaydık abla. Nasıl savuşturdun öpücüksüz."
Yeminle bu benden fena!
"Terbiyesize bak hele! Bizi her saniye öpüşüyor mu sandın sen!"
"Ben daha fazlasını sanıyorum"
Son Sesin sahibi mehlikaya dönüp gözlerimi pörtlettim.
"Ohaa! Çüüüş! Ya bi bas git ne biçim kuzensin? Sapık sen erkek hastası olabilirsin ama ben görmemiş değilim!"
Hepsi bana kahkaha atmaya başladılar. Enginin dediği gibi ruh hastaları bunlar.
"Yine seninle mi uğraşıyorlar ?"
Salona giren mineyle kafamı salladım.
"Aynen eğlendikleri kesin!"
Yanıma oturup gülümsedi içten bir şekilde.
"Ee kızlar gündem ne?"
Rabia elindeki telefonu hemen fırlatıp oturduğu koltukta bağdaş kurdu. Al işte! Dedikodu time pozisyonu..
"Valla haberlerin bombası sizde."
Kimdeydi anlamadım?
"Ne?"
"Yani gündem , nazlı ablamla mine ablamda. Kapiş!"
Ne alaka be herşeyimiz ortada gündemlik ne var yahu?
"İyi de ne alaka?"
Bunu mine sormuştu.
"Öncelikle mine ablacım sen şu bebiş olayını ayrıntılı anlatmadın. Ekrem abim ne dedi. Ne konuştunuz? En ayıplısı yapmaya nasıl karar verdiniz?"
Yani, bu kızın ağzının ayarına sıçarım ama ben! Bu sorulurmu yahu?
Mine tabi renkten renge girdi. Tanıyorum ben bu kızı hepsinden daha iyi. Utangacın tekidir bir zamanlar feminist olduğu kadar.
"Ekrem dünyaların onun olduğunu söylemedi. aslında hep beklenen odur fakat onun dünyası kesilen yüzüklerimizle başlamış zaten. E ta ben bu sözle daha da mutlu oldum. Sürekli karnımı okşuyor. Ben bile o kadar çok ilgilenemiyorum bebişimle.yoruluyorsun gitme işe demişti başlarda ama sonradan konuştuk hallettik. Herşey tıkırında anlıycağınız."
Duygulandım yaa. İnsanın benek deyince içi kasılıyor hele de sevdiği adamdan bir bebek..
Üf aman benane !
"Ya mine abla diğer sorumu cevaplamadın?"
Mine gözlerini devirdi rabianın saçmalığına
"Kusura bakma canımcım cevaplamayacağım "
"Ya niden ama yaaa ben merak ediyorum"
Sinirlenip atladım sohbete elimi kaldırıp rabiayı işaret ettim
"Hadi ordan! Merak etmiş miş. Kızım evli değilsin bişe değilsin seni ilgilendirmez. Terbiyesiz cimcime."
Herkes gülerken rabia kollarını bağladı. E ama haklıyım bu sorulacak şeymi. Şimdi mine otursun nasıl yaptımlarını mı anlatsın. Allahım iç sesimle düşündüklerimden bile utandımm. Yahu ben evlenince ne yapacaksam? Off düşünmek istemiyoruuum.
"Hı yani evlileri veya evlenecekleri ilgilendirir.. E tamam o zaman senin ihityacın var nazlı abla ilk gece için sonuçta."
Ya bu kız ne biçim konuşuyor öyle! Tamam bende ahlaklı sayılmam fazla ağzıma gelen küfürü ederim ama, işin bu boyutuna zihnen bile geçemem.
Şu an dışında tabi.
"Ya bi sus ihtiyacım falan yok."
"He siz daha önceden yaptınız yani pis dinsizler. Allah is watching biliyormusunuz!!"
Bunu diyen mehtapa hemen elimin altındaki yastığı fırlattım.
"Gerizekalı! Öyle birşey olmadı şimdi sen dedikodusunu çıkarırsın kapa çeneni!!"
Hepsi bu sefer kızaran suratıma anırarak gülerken mine karnını tutmuş gülüyordu e tabi o anırarak gülmüş olsa bebek fırlayacak allah muhafaza sonra babasıyla amcası da bizi kescek kesin!
Töbe töbe allahım sen koru!
...
Çalan telefonla herkes bana döndü bilin bakalım neden? Engin arıyorda ondan.
'Yakışıklı böğürtlenim arıyor..'
Yazısını gördüğümde sırıttım. Bi ara telefonumla oynuyordu demek yaptığı değişikliklerden birisi de bu bende yapmalıydım böyle birşey. Bunu aklımın bir kenarına not edip telefonu açtım.
"Efendim böğürtlenim.?"
Kızlar kıkırdaken öldürücü bakışlarımı yolladım.
"Vaay böğürtlenim demek?"
Güldüm
"Aynen böğürtlenim,"
"Böğürtlenim diyen ağzını öperim senin, ne yapıyorsun sıkılmadın mı sen orada?"
Öpmek deyince renk değiştirsemde bozuntuya vermedim.
"Yoo gayet eğleniyorum, özelliklede küçük yaramazla."
"Kim o yaramaz?"
Anlamamıştı demek?
"Yiğeninle canım. Annesiyle eğlenince bebişiyle de eğlenmiş oluyorum. Valla aynı ben hiç rahatsız etmiyo annesini. Öyle uslu uslu duruyor ne gelirse mideye kabul ediyor. Oh mis."
Engin dediklerimle kahkaha atmaya başladı. Ah be şimdi yanında olaydım gamzelerine parmak basardım.
"Sana çekemez kan bağınız yok. O amcasına çekecek aslanım benim!"
Aa ne alaka hem nerden biliyordu erkek olacağını!
"Hiç de bile herşe kan bağıyla olmuyo. Ayrıca erkek olmazsa ne olacak? Ayrım mı yapıyosun sen öküz!"
"Y-yok bitanem hiç olurmu? Kız da olsa olur vallahi. Ne ayrımı bi an gaza grlincr ben öyle şey ettim"
"Hı tabi. Neyse size de iyi eğlenceler. Erdişkomun evini dağıtmayın sıçtırtmayın. Görüşürüz."
"Emriniz olur bayan reçel. Öpüyorum hem yanaklarından hem şeftalili dudaklarından."
Al işteee!
"Ama ben öpmüyorum."
Deyip kapattım telefonu.
Hepsi gülmeye son gaz devam ederken hande araya girdi
"Ben size birşey söyleyeceğim."
Yavaş yavaş gülmeler kesildi hepimiz ona döndük.
"Bir süreliğine istanbula gideceğim... Yanii halletmem gereken bazı işlerim var ve haftasonu gitmeyi planlıyorum zaten fazla durmam bir kaç ay en fazla."
Bu... Bu neyden bahsediyor allah aşkına.
"S-sen saçmaladığının farkındasın dimi?"
Hande gözlerini kapatıp derin nefes aldı.
"Öyle gerekti"
Kızlar teker teker itiraz ederken jeton yeni düşmüştü kafama. Abim yüzündendi. Yıktı kızın hayallerini tabi.
Bu sefer ben derin bir nefes aldım.
"Hande aramızda her ne geçerse geçsin. Buradan gitmenin sebebini biliyorum. Ve bu sebep abim dimi? Bak.. Eğer onun in gidersen ezilirsin.! Ona yenildiğini gösterirsin! Ve yine o şerefsizi biraz olsun tanıyorsam.. Bundan haz duyar. Ona bu hazzı bu zevki yaşatma. Kal ve gözülerinin içine baka baka dik dur. Biz kadınız hande. Çoğu zaman hep sığınacak bit liman arasak da damarımıza basıldığında gücümüz ortaya çıkar. Kaçma. Kaçmak korkakların işidir senin değil. "
Bunları içimden gelerek söylemiştim ve şimdi diğerleri olayı bilmediğinden fransız gibi bakıyorlardı.
...
Kızlara da olayları üstünden anlatmak zorunda kalmıştı hande. Mine çok sinirlenmiş ve su içmeye gitmişti bebeğe zarar vermemeliydi. Diğerleri ise çözüm üretmeye handeyi gitmemesi için ikna etmeye çalışıyorlardı.
"Haklısınız bakın sadece düşüneceğim o zaman kesin bir kararım yok!"
Hep birlikye onu onayladık. Mine hepimize meyve tabağı hazırlamıştı. Yerim ben bunu.!
"Ee düğün ne zamana nazlı ?"
Hande toparlandığını belirtmek için sormuştu.
"Belirsiz daha nişan bile belli değil. Ama uzun sürer gibi."
"Tabi siz dayanabilirseniz?"
Mehtapın yine malca sorusuna göz devirdim. Elmamdan bir ısırık alıp sessiz kaldım.
"Bence engin dayanamayacak ve sandığından erken olacak bu düğün."
Mehlikaya bakıp omuz silktim. Sanmıyorum çünkü daha önce de dediğim gibi ortada dayanılamayacak birşeyim yok yanii bence yok.
"Saçmalık "
Deyip armutumdan bir ısırık aldım bu sefer.
"Sen öyle san bak görürsün çocuğu da hemen yapaalım der manyak çünkü"
Bu sefer mine atılmıştı konuya. Of sende mi corç.?
"Ya yapma mine, hem onun istemesiyle olmaz bu işler."
"Ya ya bende öyle diyodum. Ve şuan üç aylık hamileyim. Kızım bak zaten semra annemler torun diye yanıp tutuşuyolar. Önce benimkini donra seninkini sevmek için de sıradalar. Ki yeliz teyzeminde farkı olduğunu sanmam. Ailelerden baskı enginden onay bebek yola çıkar ben diyim. Benimki beş yıl sonra oldu ama benim sağlıksal nedenlerimden ötürü. Kısaca parmaktan sonra wedding, bir ay sonra welchome bebiş in the akınay homes"
Şuan dediklerine mi şaşsam, ingilizcesine mi kusaam bilemedim. Büyük ikilemdeyim. Yüce allahım yardım ett!!
"Off Hap kullanırım nolcak ki? Hem sen nerden biliyon engini?"
"Kızım ben kaynımı bilmezmiyim? Ne çok isterdi yiğeninin olmasını yıllardır. Şimdi yiğeni olacak üstüne birde kardeş kardeş büyüsünler ayağına çocuk isteyecek demedi demee! Yahu ben tecrübeliyim."
İçime düşen kurtun kafasını koparmak istiyorum şuan.
"Zorlamı? Allah allah! İstemiyorum o kadar!"
Min elini kaldırıp olmaz dercesine parmağını salladı
"Olmaaaz. Kocana sırtını dönemezsin, günah birkerem. Hem onun sana ihtiyacı varken sırtını dönersen o da başkalarına gitmeye kalkar yani kesin olmasada olabilecek bir ihtimal. Sende öyle ah vah yaparsın."
Minenin dedikleri beynimde çınlıyordu. Ne zordu yahu kadın olmak!
"E peki hep isterse"
Soruma hande çüş demişti diğerleri ise gülüp duruyorlardı.
"Normal bir erkekse öyle bişey olmaz zaten güzelim. Hele de karısını seviyorsa öyle bi hayvanlık yapamaz ki engin normaldir yani herhalde"
Aman ya! Ben evlenmiyom. Cidden biraz daha zamanı varmış bu işin.
"Ya mine korkuttun kızı, o değilde sen evliliğin altın kurallarını anlat da belki biraz kendinr gelir reçel bağımlısı manyak!"
Mehlika bana mı dedi reçel bağımlısı diye.
"Sensin be bağımlı manyak.! Üstelikte sap."
Yarasına basmıştım. Oh olsun salak şey!
Suratıma yediğim yastık acıtmıştı.
"Salak! Engin malı olmayaydı sen de bi ömür saptın."
"Kes lan! O bana kurban olsun! Beni kimler kimler istedi de annem vermedi tamam mı!"
Kollarını bağlayıp imalı bakışlarını sundu.
"Kimler?"
Tamam kimse istemedi. Saçmalamayın! Acı gerçek hiçbir yerimi yakmadı be!
Gayet formumdayım. Ve mehlika haklı engin olmayaydı rahibe olarak gidecektim muhtemelen.
"Susarsanız anlatabilirim."
Mineye sanane lov bakışlarımı atsamda merak ediyorum. Sonuçta bende bir gelin adayıyım.
"Öncelikle baş kural ona eşin olduğunu hissettir. Sınırsız Güven mesela. sonracığıma ondan birşey gizleme, açık davran ona bir bütün olduğunuzu belirt ki o da senden birşey gizlemesin. Sevgini saklama! Ve utanma, ne ona bedenini sergilemekten ne de duygularını sergilemekten utanma. Bir yararı yok. Arsız olun demiyorum ama kendini ondan çekecek derecede utanma. Kavga et sinirlen oda aynı şekilde sinirlensin. Ağzınıza geleni söyleyin ama bunun size güç kattığını unutmayın. En ufak tartışmada bırakmayın. Bence evliliğin baş tacı sevgi saygı ise veziri de sabırdır. Bunları uygulamak yeterli gibi geliyor. Uygulamalı olarak nazlıda göreceğiz artık"
Haklıydı mine, sabır en önemlisiydi belkide. Sonuçta annem evliliğini bu zamana kadar sürdürmüşse babama saygısından ve sabrettiğindendir..
Çalan zil ile hepimiz kapıya koştuk. Neden mi hepimiz?
Evet pizza bekliyorduk ve kapıyı açan elbet tırtıklayacaktı bizde hiçbirimize güvenmiyoruz. Mine ev sahibi olarak kapıyı açtı kiii
"Hiiiiihh"
Çığlığım tüm evi doldurdu. Engin alinin yakasından tutmuş bir şekilde karşımızda. Alinin ayakta duracak hali de yok gibi. Bu ne. Kavgaya karıştılar desem ali yapmaz öyle şey,
"Bana bakın! Bu it ile hiçbiriniz görüşmeyecek! Duydunuz mu! Hiç biriniz! Sebep sonuç önemsiz! Eğer olur ki aksini görür duyarsam, silerim. Ne yenge tanırım ne kardeş!! "
Sesi yankı yapıyordu. Kızlar bir kaç adım gerilese de ben öylece bakıyordum. Bu...
Olacak şey değil! İki dost nasıl bu hale gelir. Üstelik bizle ne alakası var ki bunu söylüyor?
"E-engin, o ali farkındasın dimi. Bizim ali. Kardeşimiz ali. -
"O bizim bi sikimiz değil!! Bunu böyle bil nazlı! Şimdi sorma ama bunu böyle bil! Bizim ikimizin olan tek şey sevgimiz başka da bir bok değil."
Merakım üzüntüm beni boğsa da cankurtaranım dediği şeydi. Bizim olan en büyük tek şey sevgimizdi.,

Evet çoook geç oldu farkındayım. Ama açıklama yapmıştım ve yine özür diliyorum. Kendimi biraz da olsa toparladım. Umarım beğenirsiniz. Lütfen oy verin yorum yapın.💖 buna ihtiyacım var. Artık günde iki bölüm gelecek.. Sizi seviyorum.

BÖĞÜRTLEN REÇELİ ~ aşkın sıfatı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin