BÖĞÜRTLEN REÇELİ ~ aşkın sıfatı~

Çok şeyli gecelik.

tubaecem06 ❤️ ellifsu
Nazlı;
Zordu benim için son günler. Aslında benim kadar engine de zordu. Hep yanımdaydı koca adam. Bana verilen en büyük hediyeydi.
Akınay olmama son üç gün kalmıştı. Yarın kına diğer gün düğün vardı. Bugünde son alışverişleri yapacaktık. Semra teyzem ve bizim kızlarla beraber. Gerçi ben öyle umuyordum.
Telefonumdan engini aradım.
Böğürtlenim aranıyor..
"Efendim güzelim"
Senin güzelim diyen dilini yerim be adam.
"Aloo nazlıı"
Al işte öküz.
"Ne zaman çıkılacak onu soracaktım benim çizimleri teslim etmem gerekte"
Derin bir of çekti. Arkadan annesi ve yengesi konuşuyordu. O da çok bunaldı. Heryerden baskı bir de benimle uğraşıyor. Kötü hissettiriyor bu bana.
"Güzelim sen ne zaman istersen o zaman çıkalım saat ver sen?"
Gülümsedim. Odun ama böğürtlenli odun.
"Öğlen 2 gibi alsan beni olur mu?"
"Olur reçelim, öpüyorum dudaklarından ."
Of aptal annesinin yanında dencek şey mi bu? Annesi olmasa da denmez çünküü.. Çünkü ben imanlı bi kızım.
'Hıı görürüz iki gün sonra kız mısın? Kadın mısın?'
İç sesime tokadı çarptım. Sana ne be şıllık.!!
"Ee sen öpmüyormusum beni reçel?"
"Öpüyorum ellerinden. "
Sinir etmek için ellerinden demiştim.
"O eller iki gün sonra neler neler-
"Kapa çeneni ya uf !"
Telefonu yüzüne kapattım sapığın!
Çizim dosyalarımı da alıp evden çıktım. Kapımı kilitleyip merdivenlerden inmeye başladım. Dışarı çıktığımda hava yumuşamıştı. Hatta artık sıcacık denebilirdi. Martın son haftalarıydı. Telefonumu çantamdan çıkarıp alıştığım yolda yürümeye başladım. Bizim kızlarla ortak gurubumuza 
'Canlar bu gün 2 de çıkılacak evlerden. Yani tam olarak hanginiz geliyor bilmiyorum semra teyzeme gelsin gelenler ordan gideriz'
Gibi duyuru mesajı attım. Onlar olmasa çok yanlız hissederdim. Özellikle de hande ve mehtap. Handeyle aramız düzelmişti. Bu beni çok rahatlatmıştı.
Mehlika... Düşünüyorumda o uzun zamandır yok. En son ben hastaneden çıktığımda gördüm sonrası yok. Mehtapa sorduğumda işi için yurt dışına çıktığını söylemişti. Bi kaç kez kurcalasamda o da şaşırıyordu hiç birşey bilmediğinden eminim. Düğüne gelse iyi ederdi. Kuzenim sonuçta. Üstelik halamlara davetiye gönderdik. Bilmesi gerek. Mesajda attım. Cidden darılırdım.
"Nazlııı!"
Sokağımda yankılanan ses ile irkildim. Arkamı döndüğümde bana koşarak gelen bir ali görmeyi beklemiyordum elbet. Sarılacak gibi duruyordu. Bu en son isteyeceğim şeydi. Bu yüzden dibimde durana kadar tepki vermeyen elim kolum havalanmış ve durdurmuştu onu, elimle dur işareti yaptığımda nefes nefese baktı gözlerime. Şaşırmıştı. Ne sanıyordu? İzin vereceğimi mi?
"N-nazlı sadece sarılm-
"Ali! Kırmak istemiyorum seni. Fakat bu doğru olmaz. Çocukluğumuzdan gelen güzel duygu o güzel dostluk hatırına dur. Benim yanımda değil enginle bizim yanımıza gel geleceksen. Doğrusu bu. Hissettiklerini engellleyemezsin kızmıyorum. Ama karşılığı yok. Yapacak birşey de yok. Alışmayı veya unutmayı dene üzgünüm."
Bu yaptığım konuşmayı içten bir şekilde yapmıştım.
"Neden o?"
Bunu engine binayen dediğini anlasamda cevap vermeyecektim. Aşkın dış görünüşle nedeni olmazdı!!
"O piç hep seni üzdü!"
"Kırdı, ağlattı o güz-
"Ali! Sana dur demiştim! Bana iltifat dahi etme. Beni tanıyorsun. Gereksizlikten hiç hoşlanmam. Neden belirtmeksizin sevdim ben onu ölene değin de seveceğim. Şimdi... Yanımda engin olmadıkça karşıma çıkma. Zira yanlış anlaşılmalardan nefret ederim."
Sözlerim bu sefer sertti. Haketti. Gözleri panikle dolmuştu. Sebepsiz!
"Bak tamam. S-sadece arkadaş kalalım. Eskisi gibi?"
Şuan saçmaladığının farkında mı? Hiç mi gururu yok?
"Ben aşk olmadı arkadaşlık deneyelim tiplerinden değilim ali! Enginle ortak bir tanıdığımızsın sadece. Bazı şeyleri uzatmasaydın arkadaşlığımız bozulmazdı."
"B-bak nazlı ben ondan bile çok sevdim.! İnan bana o seni aklına bile getirmezken benim aklımdan çıkmıyordun sen hiç."
Bunalmıştım artık.!
"İyi günler ali.. Düğünümüze yinede bekleriz. Hatırın var sonuçta. "
Deyip hızlandım. Arkamdan seslenişlerini duymadan ilerledim. Bu yaptığı çok yanlıştı. Gerçekten seven adamın dili lal olurdu. Susar içinde yaşardı. Sevdiği kadın mutluysa hele de. O yüzden ali samimi değil olsa da birşey değişmez ben böğürtlene mühürlüyüm. Tüm benliğimle.
...
Enginin mesajıyla ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.
Aşağı indiğimde bir tek enginin arabası vardı. Hemen ön koltuğun kapısını açtım. Bir de ne göriim. Rabia cadısı oturmuş öne, arabadan içeriye biraz daha kafamı uzattığımda mehtap ve hande de vardı arkada.
"Ulen! Şıllıklar ne doluştunuz buraya be! Gidin arayın sevgililerinizi! Götürsünler sizi. Hele birde benim bölgeme oturan cadıya bak! İn kız aşağı geç arkaya otur. Valla yolarım hepinizi sinirlendirmeyin beni!!"
Rabia cırlamam ile kulaklarını kapatırken arkadakiler anırırcasına gülmeye başladılar engin beyinsizi ise öpücük atıyordu.
"Abla git arkaya otur bak geç kalıcaz alışverişine."
Harbi yolarım ben bu cadıyı.
"Bana bak bakim! Ordan bakınca keriz gibi mi duruyom. Geç kalırsak kalırız. Benim düğünüm! Benim alışverişim! Benim zamanım! Benim aşkım! Benim aşkımın arabası! Benim koltuğum! Saçını başını yolarım senin cim cimeee"
Dil çıkarıp pes etti tabi.  Rabia Arkaya geçerken  arkadaki iki dingil hala gülüyorlardı.
"Sizde susun çarpcam ha!"
Zor bastırdıkları anırmalarıyla birlikte bende kapımı kapattım. Engin arabayı çalıştırdı hemen.
Bi anda elimi tutup dudaklarına götürdü.
"Daha sakinmisin aşkı olduğum kadın?"
Bana imalı göndermesi şuan tınımda değildi de elim yanıyor lan!
"İyiyim! Şunları almayaydık daha da iyi olcaktım."
Engin kahkaha atıp elimdeki eliyle vites değiştirdi. Allam birde elimi bırakmadan değiştiriyor. Yaa yereem ben bunu.
"Yanlız reçel hanım"
Mehtapın İmalı sesine dönüp bağırdım
"Bana reçel diyemezsin"
"Evet mehtap diyemezsin ona sadece ben derim reçel diye"
Engine bakıp dil çıkardım.
"Ben o dili varya..
"Bölüyorum aşk böcekleri de bunkadar değiliz nazlı! Semra teyzem var,yeliz yengem var, dürdane teyze var semra teyzenin komşusu, senin halanlar olarak annem ve teyzem var, teyzemin kızı var, annelerinizin ortak arkadaşları var..
"Ay suuus valla cinnet geçircem allahım ya altı üstü bir alışveriş.!"
Mehtap sırıttı. Hande araya girdi
"Aaa olurmu iki çatlak evleniyor. Bu bizim altın günlerinin en meşur konusudur şimdi. Sizi izlemeye gelecek onlar. Kısaca mükemmel"
Aman ne mükemmel!
Oflayıp ellerimize baktım sakinleşmek için.
Engin göz devirdi
"Anasını satim! Fatih sultan mehmet bile bu kadar kalabalık gitmedi lan istanbul fethine.!"
Kesinlikle katılıyordum. Biz uflarken arkadakiler gülüyorlardı.
...
Engin elimden tutarken ordumuz arkadan geliyordu. Cidden reziliz şuan.
Okul gezisi gibiyiz sıçmık.!
"Oğlum ilk önce gecelik takımlarınızı falan alalım, sonra gündelik ihtiyaçlarınızı hallederiz."
İnanmıyorum! Engin bizden ayrı olmayacak mıydı? Ulan ben biliyom boktan boktan gecelik şeysileri olacak bende pancar olarak devam edeceğim hayatıma.
"Tamam anne."
Piç sırıtıyordu işte.
"Canım sen hiç zahmet etme biz kadınlar konseyiyle hallederiz. Gez dolaş sen."
"Hiç olur mu? Ben sevgilimi hiç yanlız koyarmıyım? Hele de düğünümüzün alışverişinde."
Bunu bile bile yapıyordu yoksa umurumda olmadığını biliyorum.
Gözlerimi devirdim stresten de enginin elini biraz daha sıktım.
..
Önümüzde gayet açık gecelikler dururken şuan rengimi bilmiyordum. Mehtap anırırcasına gülüyordu tabi kadınlar anlamasın diye de telefona bakıyordu yandan yandan. Bize gülmüyomuş havası verecek aklınca. Salak! Hande ise abime çok benzeyen o bıyık altı sırıtışını yollayıp duruyordu. Rabia ise cadı sankioı anlıyorya annemlerle fikir yürütüyordu. Mine ise oturmuş elma yiyordu. Hamile olan yaşadı yeminle. Of şu karılar yapsa alışverişi bende otursam minenin çantasındakilerden götürsem biraz.
"Engin bende acıktım minenin yanına oturuyum, bişeyler yiyim noluur?"
Yavru kedi bakışlarımı atmaya başlayınca engin hemen kafasını çevirdi.
"Bana bak reçel kes şu bakışlarını dayanamıyorum. Hayır bu senin alışverişin acıkamazsın!"
"Ya ama aşkıı-
Sözümü kesen şey altın gününün baş tacı dürdane teyzenin bana tuttuğu gecelikti. Ulan bunla götüm başım donar benim zengin miyiz biz saten giyecez. Dur bi dakika enginle evleniyosam zengin oluyorum galiba. Allah belanı verecek nazlı! Şimdi bunu mu düşünüyorum. Ya bu gecelik tam şey geceliği. Yani tam şey şeyi gibi, allam daha içimden bile söyleyemiyorum ben napacam iki gün sonra. Ödüm bokumun her bir zerresinde şuan.!
"Gız nazlı! Bu iyi dedik biz yelizle beraber, semra annen beğenmedi. Sen ne diyon?"
Kafamı gömmek istiyorum kuma. Engin gözü kararmış şekilde bir bana bir geceliğe bakıyor çünkü.
Evet merak edilen kısım ise annemin de gelmesi. Aslında en son araya koyduğum mesafedn sonra cesaret edemesede bugün gelmişti. Semra teyze uygunu budur bu güzel günlerde küslük koyma kızım araya dediği içindi herşey.
"Dürdane teyze nolur göstermeyin şunun yanında ya seçin alın"
Dur ! Yok almayın! Şimdi siz adam akıllı bişey alamazsınız.
"Ya da çekilin ben seçecem"
Dememle dürdane teyzeyi kenara dürtükledim. Aklıma gelenle geriye dönüp engine parmağımı salladım.
"Sende sakın gelme ilerideki reona gebertirim yeminle!!"
"Tamam sevgilim sen beğen ben yardıma geleceğim."
Allahım!!! Oflayıp annemlerin oluşturduğu kalabalığın içine daldım.
"Kızım bu bence biraz daha kapalı ee yani sürekli de şey olmaz ya canım. Bunlardan birkaç çeşit alalım."
Semra teyze sus yaa.! Bu seferde morarıyorum galiba.
"Aa abla ama bak şunları da ayriyetten seçtik yani ortak karar,"
Rabia ya seni seçeceğim ben bakışımı attım, çünkü yığınla seçtikleri şeyler hiç şey değildi. Aksine çok şeydi. Fantazik mi diyeyim ! Ölüyom galiba. Susma hakkımı kullanıyorum.
"O zaman seçtiklerimizi paketletelim şurdan da daha kalın şeyler seçelim bide engine seçelim, "
Annem anlamıştı beni. Normal tabi!
..
En son çamaşırdan tut bornozlarımıza kadar herşey alınmıştı. Uyuz oldum şuan.
Enginle arabada yanlızdık şuan. Evimin önüne gelince durdurdu arabayı. Şuam ortamı anlamlandıramadığımız bir duygu kapladı.
"Nazlı.."
Sesi çok şey barındırıyordu.
"Son iki gün. Sonra seni biryerlere yanlız bırakmayacağım. Hep dibinde olacağım. Geceleri aklım kalmayacak. Şakası bir yana ama karım olacaksın."
İnanamıyormuşcasına sevinç vardı her zerresinde sanki.
"Biliyorum, mutluyum."
Gözlerime derinden bakıyordu. Ellerimi sıkıca tuttu. Her hareketi kalbime yazılıyordu. Dudaklarına götürüp öptü, öperken kokladı.
"Ailen yanında olmak istiyor güzelim?"
Sorusu şaşırtmamıştı.
"Ne istiyorlarsa onu yapsınlar."
Derin bir nefes aldı. Onu da zorluyorlardı .
"Bak.. Yarın elbette ailende olacak kınada düğünde de öyle tıpkı bugün annenin geldiği gibi. Ama.. Abin "
Konuşamıyordu sanki.
"Abin.. O evden gelin çıkmanı istiyor. Yani... Yani çok kısa süre için orada olmanı istiyor. O bağlamak istiyomuş kuşağını baban sarılmak istiyormuş orada. Annen tam orada ağlamak istiyormuş."
Gözlerim dolmuştu. Hayır mutlu olduğumdan değil. Hala düşündükleri şeyin adet yerini bulsun olduğundan. Ellerimi enginden çektim. Çantamı toparlayıp omzuma aldım. Dolan gözlerimi yumdum akmayacaktı o yaşlar.
"E-engin. Ben hep yanlızdım. Hayatım boyunca görülmeyen biriydim. Bir günlüğüne de görünürlük iksiri içmeyeceğim.! İleride sorulduğunda başım dik cevap vereceğim. Ben herşeyimle kendim çabaladım. Alnımın akıyla da kendi evimden gelin çıktım. Diyeceğim. Ben yanlız bekardım. Ve yine yanlız bir bekar olarak gelin çıkacağım. Kendi gözyaşımı kendim sileceğim, kuşağımı ise erdeme bağlatacağım. Sonrasında kendi ailem olacak, yanlızlığımdan seninle sıyrıldığım ailem.."
Sımsıkı dolanan kollara karşılıksız gözyaşlarımı akıtabildim. Zor toparladığım cümlelerim yormuştu beni.
Engin hızlı hızlı nefes alıyordu.
"Seni bırakırsam öleyim, yemin olsun öleyim!"
Sesi boğuktu. Zor tutuyordu kendini. Tutmasındı koca adam ben tutuyormuyum?
'Allahım lütfen beni bir ömür bu adamın ömrüne yaz..'

Eveet, nasıl bu bölüm? Aslında yayınlamayım dedim ama dayanamadım sınavlarınız bitince bakarsınız artıkın yavruşlarım😘❤️bu arada 30. Bölüme gelmişiz vay be! Bana çok geldi ya da.