BÖĞÜRTLEN REÇELİ ~ aşkın sıfatı~

İlk gece

Arkadaşlar, öncelikle bölümün belli kısımları +18 ben buraların başladığı yeri ve bitişi bildireceğim rahatsız olan okumayabilir. Bu kısımlarda dini gerekler elbette yapılıyor, fakat belirtme gereği duymadım,bir çoğumuz biliyoruz.Kitap tamamiyle cinsel değil zaten belirli bölümler de olacak bundan sonra ki bu da normal. İyi okumalar sizleri seviyoruum.
Yazardan;
İki genç gülerek evlerinin önüne geldiklerinde aileleri de peşlerinden geldi. Nazlı önden evlerine girdi. Engin de peşinden girecekken erkeklerin yumruğuna tutuldu.
"Hadi koçum benim. Beline kuvvet"
Erdemin bağırmaları engini güldürürken nazlıyı kızartıyordu hemde nasıl.
Enginin sırtı yumruklanırken nazlı utanmayı bir kenara bırakıp gülmeye başladı. Seyfettin bey artık öksürmeye başlayınca erdem ve diğerleri geri çekildi. Enginde eşinin arkasından evine girdi. Arkadan da aileleri.
Herkes salonda oturmuştu. Bu gün iki aile için de oldukça mutlu gururlu bir gündü. Sanki yıllar öncesinden yeliz hanım kızını dostunun oğlu için doğurmuştu da şimdi kaderleri bir olmuştu. Semra hanım ise en yakın dostunun kızı için yetiştirmişti aslan parçası bir oğlan. Bu iki güçlü kadında şimdi düşman çatlatmanın keyfini de yaşıyorlardı. Üstelik biraz zaman geçsin kızlarının evine herkesi toplamayı planlıyorlardı.
"Eee bize de kalkmak düşer çocuklar."
Davut bey de seyfettin beyi onayladı onlar önden giderken hanımlar ise arkadan ilerliyorlardı.
Mine ise pis pis gülüyordu nazlıya keza ekrem de engine öyle.
Nazlı minenin yanından yürüyüp kolunu cimcikledi.
"Kız ne gülüyosun öyle?"
"Bilmem."
Nazlı oflayıp daha da sessiz bir tonda konuştu
"Ya çok acıyormu?"
Mine gülmeye başladı.
"Biraz diyelim, yaşa ve gör canım."
"Ya ama ben korkuyorum"
"Sevdiğin adamsa sana dokunan acını da unutursun korkunu da rahatla biraz."
"Peki, denerim"
Büyüklerin elini öpüp vedalaştıktan sonra kapıyı kapattı engin. Genç adam hem heyecanlı hemde inanılmaz mutluydu.
Karşısında tıpkı kendisi gibi heyecanlanan karısına baktı.
Şimdi gidip sımsıkı sarılacaktı. Biliyordu ki korkuyordu sevdiği.
Büyük adımlarla yanına ilerledi zümrütünün. Kocaman kollarıyla sımsıkı sardı karısını.
"Güzelim, şu gün ki mutluluğumu bana kimse veremedi. İyi ki benimsin. Benim karımsın. "
Nazlı cevap vermek yerine daha da sokuldu yuvası olan koca gövdeye.
"Pekala şimdi çıkalım bir duş alalım önce"
Sonra diyesi gelmişti genç kızın. Belki biraz sonra genç kadın olacaktı.
Kafa salladı nazlı. Engi hemen kucağına aldı karısını.
"Adet yerini bulsun."
Deyip göz kırptı karısına.
Nazlı gülüp yanaklarını sıktı kocasının. Odalarına girdiklerine nazlının yüzünü geniş bir tebessüm kapladı. Odaları tamamiyle böğürtlen rengiydi. Bunu bilerek seçmişlerdi. Daha doğrusu nazlı istemişti. Nazlıyı geniş yataklarına bıraktı engin.
"İlk önce sen mi gi-
"Sen girebilirsin kocacım."
Engin son kelimeyle ıssırmak istedi küçük reçelini. Eğilip dudaklarına sert ve kısa bir öpücük kondurdu
"O kocacım diyen ağzını birazdan doyasıya öpeceğim. Biraz bekleyeceksin karıcığım. "
Nazlı utandığı için engini ittirip güldü.
...
Nazlıdan;
Of cidden üç buçuk atmak neymiş onu yaşıyordum şuan. Engin duşta ve öleceğim galiba heyecandan, birazda korkudan.
Acaba handeyi mi arasam. Evet evet.
Sarı çiyan aranıyor..
"Efendim oynak gelin"
"Oynak gelin ne be?!"
"Tüm gece oynayan gelin işte, hayırdır? Siz bu vakitler haşna fişne yapmanız gerekmiyormu?"
İyice utandırıyordu.Hayır! Ben bu malı neden aradım ki?
"Engin duşta şuan. Korkuyorum ya ben. Tavsiye ver dalga geçme!"
"Ya kızım sen alıkmısın? Ne biliyim ben kaç defa şey ettim hayatımda?"
İşe yaramaz yenge! Ne olacak.
"En azından sakinleştirebilirsin"
"Tamam.. Şöyle düşün acır elbet ama bu acıya bedel bir kocan var dimi? Üstelik hep acımazmış ki. Hatırlasana mine anlatmıştı ya bize, önce ufak bir acı sonrası zevk diye."
Allahıım! Yine kızardım. Bugün tüm renk melaninlerim yüzüme hücum etti.
"Baya sakinleştirdin sağol yani."
"Napayı-
"Aman tamam! Kapat hadi görüşürüz"
"Tamam öpüyorum seni. Güzel şeyler düşün. He birde yarın en ince ayrıntısına kadar anlatacaksın gebertirim yoksa!"
Telefonu yüzüne kapatmıştım tabi ki.
Off bunlar topluca delirtecekler beni.
Engin altında bir havlu gerisi cibildek bir şekilde banyodan çıktı. Yutkundum. Çünkü. Görüntü. Hd kalitesinde. Mükemmel.
"Şimdi değil birazdan yersin güzelim beni, hadi bir duş al önce."
Ah! Rezil olmuştum.
"Hiçte bile! Reçeller yesin seni"
"Yani sen"
Sinirle dediğim şeyin yeni farkına varmıştım.
Uflayıp geceliğimi alıp banyoya girdim. Utanmamam gerektiğini biliyordum, ama düşünsenize, böyle herşeyinizle ve daha önce olmadığınız kadar onun olucaktınız.
Bu kolay gibi gelebilir ama değil işte. Üstelik kadın mekanizması olarak böyle değilmiydik biz? Utanmak doğamızda var. Duşa girip yıkandım. Banyomuzu bile yerleştirmişlerdi annemler. Güldüm şampuanım bile değişmemişti. Enginin ki de öyle. Nedense içimden enginin duş jeliyle yıkanmak geldi. Tekrar açtım suyu. Güzel kokuyordu. Neden yaptım bilmiyorum ama kendiminkini kullanasım gelmemişti. Ardından onun şampuanıyla da yıkandım. Her şekilde engin kokuyordum. Abdestimi de aldım. Duştan çıkıp kurulandım. Vücudumu kremledim, ne! tabiki böğürtlenli krem. Böğürtlen kusucaktık biz bu evlilikte.
Vişne çürüğü geceliğimi ve sabahlığımı giydim. Uf şu saten gecelikler ne kadar saçmaydı. Saçlarımı da havluya sarıp kapıyı açtım. Enginde saçlarını kuruluyordu aynanın karşısında.
Tamam.. Cesaretini topla. Sen reçelsin! Yok hayır sen nazlısın. Şu böğürtlen aklıma kazımıştı sanki reçel olduğumu.
Yanına gidip zıplayıp kafasını kuruladığı havluyu elinden aldım. Ay evet kısayım tamam mı?
Bende isterdim 1.75 kız olmayı. Kocacığıma daha yakın olmayı. Malesef musluk başlığı gibi kızım.