Nazlıdan;
"Aa hoşgeldiniiz"
Semra annem şaşırmıştı. Beklemiyordu. İlk günümüzde onu ziyaret etmemizi.
"Hoşbulduk anne.. yahu geçelim hadi bakışırsınız içerde"
Homurdanan engine dil çıkarıp içeri girdim o da arkamdan geldi. Semra annemin elini öpmek için eğildiğimde elini vermedi. Önce surat astım, kötü hissetmiştim ki sımsıkı sarılışı kötü hislerimi uçurdu. Öyle bir sarılıyordu ki kemiklerimin kırılması an meselesiydi.
"A benim kızım gelmiş, annesini ziyaret etmiş ilk günden."
Samimiyeti beni çok mutlu ediyordu. O kaynana kavramına çok tersti. Çok başkaydı.
"Seyfettinim bak bizi ziyarete gelmiş küçük gelinle sen kılıklı."
Gülmeden edemedim. Salona doğru seyfettin amcaya seslenmişti yavaşdan salona geçmiştik. Seyfettin babam uyuyakalmıştı koltukta.
"Babaaa kalksana yahu oğlun geliyor uyuyorsun"
Patavatsız engin anırarak babasına sesleniyordu.
Kolunu cimcikleyip kenara oturttum annem de oğlunun yanına. Babam irkilerek kalktı.
"Eşek sıpası, yahu kadın bunun neresi bana benziyor? Sürekli babası kılıklı deyip duruyorsun?"
Babama gülüp yanına gittim elini öpmek için eğildim.ki öptürdü. Biliyorum seyfetttin babam hemen ısınan bi insan değildi her ne kadar beni ezelden beri tanısa da.
"Hoşgeldin gelin kızım"
"Hoşbuldum babacım"
O soğuk olsada ben sıcak olmaya çalışıyordum. Böyle gerekirdi.
Engin yanını işaret ettiğinde hemen oturdum,
"Hah, dünki kurabiyelerden getireyim size, açmısınız yavrum?"
"Yok anne değiliz,çayını içeriz bi ama"
Engini onaylayıp ayaklandım.
"Aa otur oturduğun yere zaten yeni demlemiştim çayı doldurup geleceğim"
"Olmaz anne ben de-
"Dinle sen sözümü otur kocanın yanına geliyorum hemen"
Kocanın.. Ay söylemesi bile ayrı bir hoş. İkiletmeyip oturdum mecbur. Engin bir elini belime atıp kendine yaklaştırdı. Babam yorgun gözüküyordu.
"Babacım yorgun gibisin düğünden dolayı mı?"
Dalmıştı
"Heh, yok kızım şirketle ilgili bir sıkıntı varmışta dün eve gelince onunla uğraştım uyuyamadım"
Engin kaşlarını çatıp öne eğildi biraz. Ne oluyor allah aşkına?
"Hayırdır baba ben birşey olursa haber verilmesini söyledim, bana haber gelmedi"
"Bilmiyorum işte oğlum bana haber verildi, bende hallettim."
"Eveeet, kızım şuradan sehpaları çıkarsana"
Salona adımlayan annemin dediğini yapıp çayları koymasına yardım ettim. O da kurabiyeleri getirip koydu.
Kurabiye ve çay ikilisini yerken kapının sesiyle şaşırdık.
Tamam normal birşey olabilir herkes için zilin çalması ama semra annemgile davetsiz kimse gelmezdi ki. Gerçi belkide ekrem abigildir onlar habersiz gelebiliyorlar.
"Biz geldiiik"
Minenin sesiyle ayağa kalktık. Tahminim doğruydu. Gülümseyip mineye sarıldım. Doğum yaklaşmıştı bir aydan az kalmıştı.
"Hoşgeldin minecim"
"Hoşbuldum yeni gelin, asıl sen hoşgeldin ilk evli ziyaretine"
Gülüp onayladım.
Ekrem abiye de sarıldım
"Hoşgeldin abi"
"Hoşbuldum abim nasılsınız?"
O sıcak davranıyordu en azındantabi annemde öyle.
"İyiyiz abi ilk ziyaretimizi annemlere yapalım dedik sizi de görecekmişiz şansımıza"
"İyi olmuş bakalım, geçelim şöyle."
Ben enginin yanına otururken annem oğluna sımsıkı sarılıyordu.
Engine sarılmamıştı...
Bu, çok saçma. Bu kadar olduğunu düşünmezdim eskiden. Tamam benim kadar kendi ailesinde itelenmesede çok belli ediyorlardı.
Seyfettin babam gelini yanına oturtmuş karnını okşuyor torunuyla konuşuyordu.
İçim öyle bir kıyılmıştı ki.
Pekala çocuğum yok, olurmu bilmem, ama.. Ama bunun yarısı bi ilgi bile görmemiştim.
Saçmalama nazlı, sen daha yenisin!! O eskiden beri kızları! Canları! Üstelik onlara erkek bir torun verecek. Bir olmyı bekleme hele de ilk günden!
Çizgini bozma moralini düşürme. Burda üzülen engin.! Sen değilsin! Ona destek olacağına zırlak liseli ergen kız gibi üzülüyormusun?
Benliğimi güzelce azarladıktan sonra, engine döndüm annesine bakıyordu, dalmıştı.
Üzülmüştü.
Belimdeki elini iki elimin arasına kucağımda aldım. Sımsıkı sardım. Sarabildiğim kadar.
Yüzüne bana dönüp sakince baktı. Yaklaşıp alnımdan öptü. Şuan çevremdekiler umrumda değildi.
Kocamdı umurumda olan.
"Hayırdır aşka mı geldiniz"
Mineye güldüm.
"Her zaman aşktayız canım, siz düşünün aşka gelmeyi."
Ekrem abi de mine de dediğime güldü.
"Bunlar cicim aylarınız taze çift. Görücez biz sizi ilerde"
Engin göz devirdi.
"Ee ekrem, torunuma ne isim vereceksiniz hala kararlaştırmadınız mı?"
Gerçekten merak etmiştim.
Mine dibinde oturduğu babama gülümsedi.
"Babacım biz düşündük ki siz verin ismini."
İşte bu seyfettin AKINAY 'ı fethedebilecek şeylerden biriydi sanırım. Zaten sevmiş gelini şimdi dahada iyi olurlardı..
Sefyettin babam hızla sarıldı mineye.
Ekrem gururla bakıyordu karısına.
Güzel tablo.
Engin de bana böyle bakar mıydı?
Ya benim çocuğum erkek olmazsa?
Yine bu kadar mutlu olurmuydu bu aile?
Neden olmasın? Saçmalıyordum gerçekten. Bu devirde erkek kız ayrımı bitti. Hele de akınayların öyle birşey yapacağını sanmıyordum.
Kıskanç olmuştum ben iyice.
Öylesine engine döndüğümde beni izliyormuş. Gülümsedim. Ona bakarken hep yaptığım gibi. Gözleri mi dolmuştu?
Sinirleniyormuyum?
Kesinlikle!
Kime?
Onu üzene, ailesine!
Elimde olan elini var gücümle sıktım.
Kafasını sağa sola sallayıp farkettirmemeye çalıştı.
Ah be böğürtlenim. Kimse seni umursamıyor ki şuan.
Daha fazla durursak böğürtlenim kötü olacaktı. Abisine duyulan tapılma yüzünden.
Kendi cebime uzandım, telefonumu aldım.
Biri arıyor numarasına yatmak in zil sesimi açtım. Herkes bana dönerken tebessüm edip telefonu açtım. Açmış gibi yaptım desek daha doğru.
"Efendim mehtapcım?"
"Hı neden?"
"Anladım tamam hemen çıkıyoruz biz"
Herkes beni izliyordu.
Kapatmış gibi yapıp cebime attım, engini dürtüp kaldırdım.
"Biz kalksak iyi olacak annecim, mehtapa bazı tasarımlarımı vermem gerek, o da iş yerime verecek de, unutmuşum ben ani oldu o yüzden"
Semra annem onayladı. Sanki giderseniz gidin diyolar. Şaka gibi.
"Yine gelin yavrularım, çok sevindirdiniz bugün beni."
Pek zannetmiyordum. Torunlarıydı onlardaki gülüşün sebebi.
Sarıldık herkese. Mine arkamızdan gelmese kimse gelmeyecek. Sabah beni sıkı sıkı saran semra anne neredeydi?
"Şey nazlı bize de bekleriz."
Mine anlıyordu sanki biraz.
"İnşallah bi gün canım, görüşürüz, iyi bak küçüm akınaya, kendine"
Deyip çıktım dışarda bekleyen kocamın yanına. Sessizce arabaya bindik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN REÇELİ ~ aşkın sıfatı~
Roman d'amourEngin ve Nazlı olabilecek şey değil! Ama oluyor. Sonuçta anneler birlikse ve bu birlik 45 yıldır taht sürüyorsa.? 13 yaşından sonra birbirini görmemiş iki çatlak. 13 yıl sonra görürse o gözler birbirlerini ne olur? Nefretin içide aşk büyür. ~~~ ...