Ali seni seviyormuş!!

1.1K 46 4
                                    

Multi; Nazlı ŞİMŞEK
Bu bölüm sana gelsin o zaman umarım beğenirsin canım because_real 😘
Nazlı;
Zordu çelişkide kalmak anlaşılmazın içinde olmak. Üç gün oldu engin ile ali kavga edeli. Daha doğrusuu engin aliyi benzeteli. Engin efendi ne aramalarıma cevap veriyor ne mesajlarıma. Aliyle kavga etmiş olabilirler ama benim faktörüm neydi? Bıkmıştım. Biz ne biçim sözlüyüz veya sevgiliyiz? Bu yaptığı çok saçma ve hatta kırıcı.
Ama ben bu işin peşini bırakmayacaktım. Telefonumu ve çantamı alıp evden çıktım. Yürüye yürüye otobüs durağına gittim.
..
Nedeni bilinmez bir heyecan kapladı şimdi içimi. Engingilin evinin önündeydim dakikalardır. Daha fazla beklemenin aptallık olacağına kanaat getirip zile bastım. Açan yok.. Bir kez daha bastım.. Bekledim..
Semra teyzeelinde toz bezi açtı kapıyı.
"Aa nazlım gelmiş, hoşgeldin kızım geç içeri"
Ona selam verip içeri girdim. Montumu ve ayakkabılarımı çıkardım. Çantamı kenara koydum. Bu evde her zaman bana ayrılan bir ponçik vardır. Hani şu kışın giyilen pofuduk tüylü hayvanlı şeyler. Onları da ayağıma geçirip salona geçtim. Semra teyzemi öpüp halini hatrını sordum.
"Ee kızım annen napıyor?"
Sanki bilmiyor annemin naptığını. Her saniye watsaptan mesajlaşan ben değilim!
"İyi o da senin gibi temizlik yapıyor bugün. Bende biraz yardım ettim birazda dedim semra teyzeme gideyim onun halini hatrını sorayım."
Kıkırdayıp omzuma hafifçe vurdu. 
"Madem geldin al şu toz bezini başla enginin odasından. Taze gelin"
Ya uf yaa, ben bu lakabı sevmiyorum ama. Başımla onay verip bezi aldım. Enginin odasının olduğu kata çıktım. Biliyordum beni buraya bile bile gönderdi. Yoksa ısrar etmedikçe o bana hayatta iş yaptırmazdı. Kapıyı tıklamayacağım tabi artık sevgilim sonuçta. İçeri girdiğimde o müthiş keskin koku doldu burnuma. Yatakta yüzüstü uzanmış bir adet de engin..
Manzara best yanii. Tamam ingilizceme tükürebilirsiniz. İzin veriyorum. Elimdeki toz beziyle önce aynasını sildim. Ardından, komidinlerini. Dolap kapaklarını ve kitaplığını, masasınında silip odanın camını açtım. Bezi bir kaç kez çırptım. Ki ben bunları yaparken engin hala uyuyor. Üstelik üstü çıplak altını bilemeyeceğim. Hem hava buz gibi ulan nasıl uyuyor bu? Camı da açtım üşümüyormu ben olsam buz keserim. Aha doğruya camı kapatayım yoksa oda buz kesecek. Camı kapatıp odadan çıktım. Toz bezini ikinci kattaki banyoya bırakıp tekrar enginin odasına döndüm.
Hala uyuyor böğürtlen.
Yatağının yanına gidip biraz izledim. Dayanamayıp yanına yattım. Çok mu mütüşlüydü beee!
Cebimdeki telefonu çıkarıp özçekim yaptım.yelloz şeyler kıskansın azcık. Hemen instaya girip ,
'Çok mu mütüşlüyüz?' #enginazlı# Yazdım ve paylaştım fotoğrafı. Herkes bilsin o benim en çokta o sinem midir sibel midir ismini luan unuttuğum kaşar bilsin. Bu şapşik ve ponçik şey benim. Ay birde yakışıklı. Gülüp telefonumu bıraktım. Tekrar yorganın altına girdim. Çok mu uzağız? Daha da yanına girip sokuldum. Zorla kolunun altına girip ve yine zorla kolunu omzuma attırdım. Ellerimle yüzünü avuçladım. Bazen eve kapatasım var şu pisliği. Ne şan bu burun bu dudaklar. Genelde erkekler kapatmazmıydı eve sevgililerini bizde bu kıskançlığı ben yapıyordum. Gerçi bizim ilişkimizdeki herşeyi en yapıyorum düşündümde neden hep ben çabalıyorum?
Ellerimi bu sefer saçlarına geçirip onları okşadım. Yumuşacık. Benimkilerden bile dha bakımlılar sanki.
"Günaydın"
Soğuk bir adet enginin sesiyle irkildim. Neden böyleydi? Ellerimi saçlarından yavaşca çekecekken iki elimi de tutup elleri arasına aldı.kendi elleriyle beraber başının altına koyup gözlerini kapattı.
"Engin"
"Hı"
Öküz yemin ederim ya.
"Uyuma konuşalım."
Cevap vermedi. Çünkü uykuya geçiyor. Ben seni ayıltmasını bilirim.
"Engin uyanmıyormusun ya"
Yine cevap yok.
"Uf iyi uyu sen. Yarına ayılırsan konuşuruz. Benim şimdi celalin yanına gitmem lazım"
Sıkıyosa uyanma.
"Sikerim celali ne celali lan sabah sabah. "
Gözleri açılmakla kalmamış adeta alev saçıyordu. Ciddiye aldı salak! Ve ponçik.
"Aa uyandın mı?"
"Nazlıı"
Cevap vermeyip bende onun gibi yatakta oturup bağdaş kurdum.
"Engin, konuşacağız"
Gözlerini devirip derin bir nefes verdi.
"Ne konuşacağız nazlı. Hayır anlamadım yani sevgilisinden hamile kalmışda bebeği sahiplenmeyeceğinden korkan ve söyleyemeyen kadınlar gibisin."
Oha o ne uzun cümle be!
"Ya aptalmısın? Ben bu tavırlarını aliyle aranızda geçenleri konuşmamız lazım diyorum"
Tek kaşını kaldırıp, dikkatlice baktı.
"Tavrımda ne varmış?"
"Ne mi var? Engin üç gündür aramalarımı kapatıyorsun mesajlarıma cevap vermiyorsun! Umursamıyorsun! Şimdi bile soğuksun! Olay ne bilmiyorum benimle alakasını hiç bilmiyorum ama anlatacaksın!"
Sesimi yükseltmiş olabilir ama haketti.
"Güzelim birşey yok! Sıradan aliyle kavgalarımız düzeliriz."
Gözümün içine baka baka yalan söylüyordu. Ellerimi hızla çekip yataktan kalktım.
"Ne var biliyomusun? .., sen beni kabul etmiyorsun. Birşey yerine koymuyorsun. Daha anlayamamışsın gittiğimiz yolun evlilik olduğunu.. İnsan evleneceği kişiden bişey saklamaz! Saklayacaksa da tıpkı senin gibi o evliliği istemediğinden benimsemediğindendir. Sen benimsediğinde gel konuşuruz engin. İyi uykular sana"
Arkamdan bağırma seslerini duymadan aşağı indim. Yeter ama biri de beni birşey yerine koysun.
"Semra teyze ben gideyim tozları aldım engin de uyumak istiyormuş zaten rahatsız olmasın başka zaman yine gelirim."
Semra teyze sözlerimle elindeki köpüklü bulaşık süngerini bıraktı.
"Ne denin bakim sen?!"
Kaşı gözü oynatıp tekrar beni sorguluyordu. Of klasik anne tepkileri işte cevap vermeden kapıya yönelim montumu giydim çantamı aldım. Ayakkabılarımın bağcıklarıyla da savaşa girmeye başladım. Sıçmık bağcıklar nomalde zaman kazanmak için bağlamaya çalışırım hemen çözülüverirsiniz şimdi dolaşacağınız tuttu dimi. Şerefsizin evlatları.
"Engiiin aşağı in babasının oğlu!! Delirtme beni gelirsem oraya eşek suda gelinceye kadar döverim odana kamile teyzeyi salarım!!"
Kamile teyze saygı değer kokuşmuş milli teyzemiz aynı zamanda annemlerin altın günlerinin büyüğüydü. O yüzdendir ki enginin ödü kopuyor kadından. Ayakabılarımda sonunda inadı bırakınca hemen dıları çıkıp ardımdan sertçe kapıyı kapattım. Bu kadar mı zor du beni kale almak? Birileri de benimle birşeyini paylaşsın istiyordum artık. Dışardan bakınca çok mu güvenilmez falan duruyorum veya aptal!
Kolumu tutan sert eller ile durmak zorunda kaldım.
"Nazlı dur konuşalım."
Uf aptal saptal haller on dakika önce beni başından savana ne oldu. Hani biz kadınları anlamak mümkün değildi. Hadi ordan angaza herifler asıl sizi anlamak mümkün değil dengesiz mahlukatlar hepiniz aynısınız bi dediğiniz bir dediğinizi tutmuyor.
"Git uyu camış.!"
"Sen güzellikten anlamayacaksın reçel öyle olsun.!"
Beni omzuna atması ile koca bir çığlık bastım.
"Yaa sen manyakmısın? İndir beni!"
Bana cevap vermeyip arabasına doğru yani geldiğimiz yönün tersine doğru yürümeye başladı. Bende kendi kendime bağırmaya. Pislik sinir etmek için cevap da vermiyordu.
"Bok kafa indir beni!"
"Kime diyorum!! Benimle konuşmana ihtiyacım yok! Git uyu yat zıbar!"
"Bırak beni şişko böğürtlen "
..
Geldiğimiz yer göl kenarıydı. Ama arabının içinde sessizce oturuyorduk dakikalardır.
"Ben gidiyorum,bunaldım. Arabanla devam edersin telepati yoluyla konuşmana!"
Beyinsiz konuşalım diyor zora getiriyor yine susuyor ağzına sıçtığım. Yeter! Sinir sistemim çöktü.
"Reçel bekle, bi dur. bi toparlayım zart diye konuşulmuyor herşey dimi!?"
Ellerimle yüzümü sıvazladım.
"Off iyi sende zurt diye konuş o zaman"
Gözlerini devirdi. Tamam iğrençti benimkisi biliyorum.
"Bak, üç gün de olsa zordu benim için. Senden uzak olmak öyle zordu ki. Ufak bir mesajın için telefonu dibimden ayırmayan ben bakamaz oldum son üç gün. Çünkü... Eğer yakın olsaydım kırardım kalbini sonra bende yanardım kırdığım kalp için. Ben sen bir üzülünce bin ölüyorum bu olsun istemedim."
Yetersizlik konuşması bu tamamen. Neden dolayı kıracak beni?
"Engin! Bak sende şunu anla benimle tek tek konuşman lazım başka türlüsü bana değer vermediğini birşey yerine koymadığını gösterir. Ki ben artık böyle düşünüyorum."
Ellerinin içine ellerimi hapis edip ısıttı önce sonra gözlerime baktı.
"Verdiğim değeri bir benim gözümden görsen,mandalina dan vazgeçersin."
Bu ağır ve iddialı olmuş olsa da gizemi ortaya çıkmayan bir konu vardı. Aliyle kavgaları.
"O zaman anlat! Aliyle neden kavga ettiniz"
Ellerimi bırakıp benden uzaklaştı. Al işte hani nerde o büyük değer. Büyük aşk. Ördü yine duvarlarını. Bıktım usandım.
"O piçin ismi bir daha ağzında olmayacak!!"
"Kapa çeneni engin! Bana emir verme artık anlatıyorsan anlat yok susacağım çünkü hala sana güvenmiyorum bi bokum değilsin diyorsan bende bazı şeyleri gözden geçireceğim en azından rahat edersin açıklama yapacağın kimse olmaz."
Yine sessiz... Pekala.. Emniyet kemerimi çıkardım. Arabanın kapısına uzandım
"Ali seni seviyormuş!"
Ne! Neydi bu! Şaka mı! Hah! Öz kardeşim bildiğim abi bildiğim ali yok artık!!
Kapıyı gerisin geriye kapatıp engine döndüm.
"Sen ne dediğinin farkındamısın?!!"
"Gayet farkıdayım. Ve çok haklıyım nazlı. O şerefsiz sana biz nişanlanmadan önce göz koymuş nişanımızdan bir hafta önce bana söylemişti bende bu yüzden acilen anneme durumu açtım o nedenle seni öyle bir duruma sokmak zorunda kaldık. Bak... Ben seni kimseyle paylaşmam tamam mı? Eğer o zaman o hamleyi yapmasaydım ve sen ya ona karşılık verseydin. Birbirimizin duygularını bilemeden kayıp mı edecektik herşeyi. Bu dayanılmaz birşey olurdu benim için. Böyle birşey olmaması için acil bir nişan oldu. Sonrasıda sesi soluğu çıkmadı zaten. Tebrik de etmedi aramızdaki dostluğu bitirdi ama en azından saygı duydu sanmıştım."
Bu anlattıkarı hem öylesine değerliydi hemde ilginçti ki. Bir yandan sevinmiştim aslında ne çok sevenim ilgilenenim varmış. Bu böğürtlende kaybetmek korkusuna mı nişanı acrleye getirmişti yani?
Sessizliği yine huzursuz enginin sesi bozdu.
"Sizin abimlerin evinde toplandığınız gece bu gavat erdemin kapısına dayandı gece gece.! İçmiş. Önce saydı sövdü hepimize. Sustuk yılların kardeşliği dedik. İçeri alıp yatırdık kahve galan yapıp bir süre kendine getirdik. Kafası az da olsa ayılınca şerefsiz içindeki kini haseti kusmaya başladı. Herşeye susarım! Ama konu sensen asla nazlı! Bu yüzden bana kızamazsın neden kavga rttin dövdün deme! Bulaştırma kendine!! Nazlıyı elinden yavaş yavaş alacağım dedi bana!! Bana dedi bana!! Sevdiğim kadını alacakmış benden.!! Ulan bir insanın ruhunu nasıl alabilirsin! Kendini benliğini nasıl alabilirsin!!? Gavat pezevenk!! Ama daha işim bitmedi onunla kim lan o senin ismini ağzına alıyor."
Bu duyduklarım işte devasa şaşgınlık ve üzüntü yarattı bende. Ben hiç onu öyle görmezken ufakda olsa ümit vememişken bunlar çok.. Çok ne desem anlamsız. Belkide benim anlamlandıramadığım şeyler. Demek kıskançlığından köpek gibi olmuş engin efendi!
Dudaklarıma değer sıcacık dudakla şaşırdım. Böyle ani öpücükler hazırlıksız yakalıyordu beni ama.
Kısa ama sert öpücükten sonra alnını alnıma yasladı gözleri kapanmış derin derin nefes alıp veriyordu.
Büyük elleriyle de yüzümü avuçladı alnını alnımdan ayırmadan konuştu
"Sen benim reçelimsin! Hep benimdin hep benim olacaksın! olay sonuç ne olursa olsun seni benden bir allahın kulu alamayacak zümrüt gözlü kadın. Duydun mu asla!"
Gülümsedim belkide bir tebessüm.
"Seni seviyorum."
"Seni seviyorum zümrüt"

Bazen gözün görmek istediklerini görür. Bu yüzdendir ki nazlı yıllardır aşkından deli divane olan aliyi farketmedi. Onlar tarihlerinin aşkını gözlerinde sunarken ve yaşarken, arabanın dışından onları izleyen buruk ve intikam dolu birr yürek vardı. Peki yakarmıydı her intikam!..

Uzun aradan sonra,,hatta çok uzun aradan sonra bir bölüm. Sebeplerim bayağı uzun ama özür diliyorum. ❤️❤️ sizlerden de destek bekliyorum. Oy ve yorum lütfen. Tamam okuma sayısı da çok motive ediyor ama rica ediyorum oy da verin iyi de olsa aşırı derecede kötü de olsa yorum da yapın. Emir değil diretme değil, rica. Başta da demiştim. Bölümlere oy veya yorum şartı koymayacağım asla. Çünkü benim amacım içinden geldiği için yazmak. Bir kişi dahi olsa benimde fikirlerimin bir nevi senaryolarımın okunulduğunu ilgi görüldüğünü bilmek istiyorum. Ama oy ve yorum da çok ayrı birşey.. Öyle bişey işte beceriksiz ben yine saçmaladım. Öptüm sizleri demek ki zamanla olacak oy veya yorum olsundu yazar seviyor herkesleriii...🍫😁

BÖĞÜRTLEN REÇELİ ~ aşkın sıfatı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin