21. Kısım

69 8 0
                                    

TARİH: 28.06.2010
YER: ANKARA

Annemlerin odasından bağırış sesleri geliyordu.

"Bunu bize nasıl yaparsın?"  babamın ilk defa bu kadar sinirli bir şekilde bağırdığını duymuştum.

"Anla beni Rıfat, buna mecburdum! Beni öldüreceklerdi."

"En azından söyleyebilirdin!"

Babamın bağırışlari beni üzdüğü için odadan uzaklaşmak istedim. Salona geldiğimde bağırış seslerini duymuyordum. Beş dakika sonra annemlerin kapısı sert bir şekilde açıldı.

"Defol buradan! Seni bir daha görmek istemiyorum." diye bağırıyordu babam.

İçeriden amcam sinirli bir şekide çıktı, bana bir bakış attı. Sonra evden çıkıp gitti.

Salona babam girdi, gözleri sinirden kıpkırmızı olmuştu, annem yanına geldiğinde oturup ağlamaya başladılar, bende hiç bir yapmadan onları izledim.
--
"Berk!"

"Hey hey hey sakin ol!"

Bilincim tamamen yerine geldiğinde başımda bir kız olduğunu fark ettim.

Kızın uzun kahverengimsi saçları at kuyruğu yapılmıştı. Yüzünde güzelliğine güzellik katan sade bir makyaj vardı ve insanın içini delebilecek kadar güzel simsiyah gözleri vardı. Ve bana bir yaratıkmışım gibi bakıyordu.

Kısacası hayatımda gördüğüm en güzel kızdı.

"Sen kimsin ya?" diye sordum.
Kız siniri bozulmuş bir şekilde cevap verdi.

"Evet, sanada merhaba."

Yattığım yerden doğruldum, gözlerimi kapayıp neler olduğunu hatırlamaya çalıştım.

Kız bunu yaptığımı fark edermiş gibi, "Neler hatırlıyorsun?" diye sordu.

"Valla, en son silah sesleri duyuyordum, gerisi yok." diye cevap verdim.

Gözlerimi açıp nerede olduğumu anlamaya çalıştım.

Küçük bir apartman dairesiydi burası. Evin içinde bir kaç kapane ve bir tüplü televizyon dışında bir şey yoktu, sonra içeri bir adam girdi.

"Emre! Uyanmışsın. Nasıl hissediyorsun?" diye neşeli bir şekilde sordu.

"Amca, sen nasıl..." kafam karıştı.

"Neler oldu ya? Burası neresi? Ve ben nasıl ölmedim?"

Amcam bana doğru yaklaştı.

"Ah, Emre... Ne kadar da büyümüşsün."

Yattığım yerden doğrulup oturmaya başladım.

"Şu an hasret giderme modumda değilim." dedim. "Neler oluyor?"

"Başını büyük belaya soktun, az kalsın öldürüyorlardı seni. Neden böyle bir aptallık yaptın?" Amcama sert bir bakış attım.

"Aptallık mı? Neden bahsediyorsun?"

"Ekrem'in karşısına cıkmak ne kadar tehlikeli biliyor musun sen? Yaptığın çok büyük aptallıktı."

"Ne aptallığı ya? O adam benim ailemin kaybolmasına sebep oldu. Ne yapmamı beklerdin?"

Amcam oturduğum yatakta yanıma oturdu.

"Neyse, sen iyisin, önemli olan da bu."

Yanımda duran kıza baktı.

"Selin, sen Emre'yle ilgilen, ona neler olduğunu anlat. Benim dışarıda bir işim var, akşama uğrarım." dedi.

Selin dediği kız şikayet edicekmiş gibi oldu ama sonra sözlerini değiştirdi.

"Peki amca." dedi.

Amcam odadan çıktıktan sonra bana öyle bir bakış attı ki, kendimi bakılmaya mahkum bir bebek gibi hissettim.

"Ee?" dedim. "Neler olduğunu anlatacak mısın? Ah pardon, görgü kuralları.. Ben Emre, memnun oldum."

Selin bana alaycı bir bakış attı.

"Memnun oldum Emre, bende duyduğun üzere Selin."

"Hmm, Selin demek. Anlat bakalım Selin, neler oluyor?"

"Rıza amca en başından beri seni takip ediyordu. Senin gidip mal gibi Ekrem'in karşısına çıktığını görünce olaya müdahele etmek zorunda kaldı."

Olanları düşünmeye çalıştım. Ekrem..
"Ekrem, benim.."

"Evet evet. Üzgünüm ama bu doğru. Sen Ekrem'in biyolojik oğlusun." dedi Selin.

Yattığım yerden kalkıp minik apartman dairesinde dolaşmaya başladım.

"Amcam bunu biliyor muydu?" diye sordum Selin'e.

"Evet.. en başından beri."

Şaşkınlıkla Selin'e baktım.

"Ne?" diye bağırdım. "En başından beri biliyordu ama bize hiç söylemedi mi?"

"Emre, bunu senin ailende biliyordu. Buna mecburlardı."

Gözlerim doldu. Ailem bunu benden nasıl saklayabilirdi? Selin devam etti.

"Artık bizimlesin ve güvendesin. Seni Ekrem'den uzak tutucaz."

"Hayır." dedim. Selin şaşkın gözlerle bana baktı.

"Ne?"

"Ekrem'le konuşmam lazım. Ailemin nerde olduğunu biliyor."
Selin sinirli bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Ne biz biliyoruz ne de Ekrem biliyor ailenin nerde olduğunu. Sırra kadem bastılar, Rıza amca bile bulamıyor onları. Ayrıca, senin korunmaya ihtiyacın var."
Sinirlerim iyice bozulmaya başlamıştı.

"Benim kimsenin korumasına ihtiyacım yok!" diye bağırdım. "Eğer amcam da bir şey bilmiyorsa o da benim işime yaramaz. Ailemi bulana kadar durmayacağım."

Selin sert bir bakış attı.

"Hiç bir yere gitmiyorsun." 

"Buna sen karar veremezsin." dedim.

Tam o sırada dışarıdan silah sesleri duyuldu. Selin sesi duyunca pencereye koşup dışarı baktı, sonra bana döndü.

"Buradan çıkmalıyız. Bizi buldular." dedi.

Kayıp (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin