Tanıtım

162K 4.4K 724
                                    





"Ölene kadar sorgulayacağım. Bana gerçeği söylemen bile hiç bir şeyi değiştirmeyecek. Benim yaşadığım hiç bir acının geri dönüşümü yok." Karahan dan bir adım geriye çıktı. Hali tükenmek üzereydi. Her aklına geldiğinde o güne geri dönüyordu. Bitmek tükenmek bilmeyen bu acıdan yorgun düşen yüreği daha çok kanıyordu.

İşaret parmağını Nazlı'nın yüzüne tuttu. Çok öfkeliydi. Nazlı'nın tükenen halini bile göremiyordu. "Sen bana mecbursun. Sen beni affet ya da etme umrumda bile değil. Sen benimdin, benimsin. Sana dokunacak her erkeğin canını alırım. Senin inadın inat mı benimkinin yanında? O dediğin acının alasını yaşadım ben. Bir tek sen yaşamadın." Nazlı'yı sabahlığını bağladığı düğümden tutup kendine çekti. Nazlı'nın akan gözyaşları içine oturmuştu. Ama artık anlaması gerekiyordu. Ya Karahan ya Karahan dı.

Burun buruna geldiler. İkiside öfkeli ikiside aşıktı. Aşkın öfkeyle harmanlanmış haliydiler. Nazlı'nın yüzüne fısıldadı. "Tek bir sabah dünyaya gözlerimi seninle açmak istemiştim. Güneş sen gittiğinden beri bana doğmuyor. Ve sen bunu göremeyecek kadar körsün. "

Nazlı sertçe yutkundu. Diyeceği şeyler boğazında düğüm düğüm olmuştu. Kelimeler yerine gözlerinden yaşlar dökülüyordu. Kalbine mi aklına mı söz geçirecekti? Yoksa Karahan'a mı?

Karahan tuttuğu kemeri hızla geri bıraktı. Nazlı bir adım geriye gitti. Kapıdan hızla çıkıp giden adamın arkasından baktı. Kapı çekilince olduğu yere çöktü. Tuttuğu hıçkırıklarını bıraktı. Ellerini yüzüne kapattı.

"Sadece sana mı güneş doğmuyor... Sen gittiğinden beri Kara benim dünyam."

 Gidemezsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin