33. İstanbul Yanıyor

53.8K 3.4K 865
                                    



Keyifli okumalar....

Aslı ayağını ritmik şekilde yere vuruyordu. Karşısındaki kadının inadı onu canından bezdirme yolunda emin adımlarla ilerliyordu. "Ne demek düğün istemiyorum?"

Kayınvalidesine döndü. "Anne şu kızına bir şey söyle valla bak hamile falan demem alırım elime."

Nazlı'nın hamile haberi annesini çok mutlu etmişti. Tabii bunda düğünün yakında olacak olması rahatlıktı. Henüz abisi ve Aras bilmiyordu. Neriman hanım, bilmesinler diye dua ediyordu. Gereksiz tartışmalar istemiyordu.

Neriman hanım üzgün bakışlarla kızına baktı. "Senden başka kızım mı var Nazlı? Ben isterim düğün."

"Ya annecim nikah düğün değil mi? Ne fark eder? İlla göbek mi atalım pistte?" dedi Nazlı.

Aslı kahkaha attı. "O dediğin sosyete düğünlerinde olmuyor şekerim. Mozarttan bilmem kaçıncı senfoni dinlersin."

Neriman hanım, "Yok, Nazlı. Her haltı sen biliyorsun. Üstüne birde çocuk yapıyorsun. Sus otur, Aslı haklı."

Nazlı suçlu suçlu oturup sesini kesti.

Annesine yanaşıp utanmaz utanmaz sırıttı. "E şey annem..."

Neriman hanım gözüyle işaret etti "Ney annem?"

"Bebekler doğunca bana gelir bakarsın değil mi? Ben çalışmak istiyorum da, bir tek sana güvenebilirim."

Aslı'nın gözleri yuvalarından çıkacaktı neredeyse. "Oha, yok artık! Hayatta olmaz! O benim annem sen el oldun. Hadi canım başka kapıya," diyerek Neriman hanımın yanına oturup koluna girdi Aslı. Nazlı da diğer koluna sıkıca sarıldı annesinin. "Hadi lan oradan... O beni doğurdu. İkizleri sen doğurdun. Ama maşAllah annem büyüttü. Yok öyle yağma o benim."

Neriman hanım gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

"Kızımmm, aklını alırım senin. Ben doktorum sabah akşam çalışıyorum. Rasim ile Zeynep'e kim bakacak? Defol git kocan sana İtalyan dadı tutsun." Gözünü çıkara çıkara, "O benim," dedi.

Nazlı, Aslı'ya burun kıvırdı. Annesinin omzuna yattı. "Annem, canım annem. Gelirsin değil mi?" diyerek kedi gibi sokuldu. Aslı elini uzatıp Nazlı'yı annesinden sökmek istedi. "Çekil lan ordan otelci güzeli." Elini yumruk yapıp Nazlı'ya salladı. "Karahan seni nah çalıştırır hayal kurma."

Neriman hanım Aslı'ya baktı. "Ayıp kızım, o ne öyle..." dedi ama kahkaha atmak için içi kaynıyordu.

Zeynep eve yeni gelmiş, yüzünde kocaman bir gülümseyle salona girmişti. "Ben geldim yalının sultanları," diyerek kollarını havaya kaldırdı.

Ama ortamda rehavet vardı ve anında analiz etti. "Ne oluyor yine burada?"

Aslı başıyla Nazlı'yı işaret etti. "Hatun, çocuklar doğunca annesini yanına istiyor."

Zeynep'in gözleri büyüdü. Koşarak Neriman hanımın önüne eğilip kollarını kayınvalidesine doladı. Başını kadının yumuşacık göbeğine yasladı. "Annem, sakın öyle bir şey yapma!"

Nazlı çemkirdi. "Ay ne acayip gelinler çıktınız. Size ne be!"

Neriman hanım az sonra çatlayacaktı. Bu kadar da tutulmaz ki bir kahkaha. Zeynep başını Nazlı'ya çevirdi. "Bir kurtulamadık senden, görümce görümce görünmez dağların ardına gidesice diye boşuna dememişler," diye hırladı. Nazlı'nın özleri kısıldı. "Sizi abime ve Aras'a şikayet edeceğim. Şunlara bak..."

 Gidemezsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin