23. Neden Ben

44.3K 3K 260
                                    

Keyifli okumalar okurcanlarım...

Arabanın kapısını açıp oturdu. Kendisine aşkla bakan adama gülümsedi. "Günaydın," diyerek minicik bir öpücük bıraktı Karahan'ın dudaklarına.

Karahan mest olmuştu. "Bunu sevdim. Önümüzdeki seksen yıl boyunca her günaydın da öpülmek istiyorum."

"Seksen yıl daha yaşamayız bence. Nereye gidiyoruz onu söyle sen!"

Karahan sıkıntıyla önüne bakıp arabayı hareket ettirdi. "Emniyete gidiyoruz."

Nazlı şaşırmıştı hem de korkmuştu. "Neden?"

"Ölen kızın parmak aralarında saç teli bulunmuş. Senin saç örneğini alacaklar," dedi, içi sıkıntıyla dolmuştu.

Nazlı önüne döndü. O da daralmıştı. "Neden ben Karahan?"

"Bilsem Nazlı'm bilsem."

Ceren ve Şahin'in karşısında oturuyorlardı. Ceren telefonu eline aldı. Kısa bir görüşme yaparak odasına gelmesini söyledi.

"Ceren başkomiserim benim değil. Olmamalı o saç," dedi Nazlı. Şahin korkmuş Nazlı'yı rahatlamak için birkaç söz söylemek istedi. "Nazlı korkma! Bizde biliyoruz, ama prosedür böyle."

Ceren, "Bu iş benim aklımı karıştırıyor. Bunu her kim ya da kimler yapmışsa tek amaçları seni ürkütmek olduğu açık," dedi. Şahin de Ceren gibi düşünüyordu.

"Bencede ve aslında seni öldürmek istiyor olma ihtimali söz konusu."

Karahan gözlerini kapatıp derin nefes aldı. O da aynı fikirdeydi. Ceren Şahin'in ayağına vurdu. Kendine dönen adama dişlerini sıktı. "Korkutma sana kızı."

Şahin'in işi buydu. Korkmanın bir kurtuluşu yoktu. İçeri giren memur selam verdi.

"Geç Sinan, Nazlı Doğan'ın saç örneğini al." Dedi Şahin.

Nazlı'ya doğru yürüyen genç memur Karahan'ın sesiyle durdu. "Sen dur ben alırım."

Ceren gülmek istiyordu hem de katıla katıla, ne kıskanç erkekler var, diye düşündü. Şahin bıyık altından gülümsedi. "Al tabi."

Güneş sarısı saçlarına başka bir erkeğin eli değemezdi. Karahan buna gözleri önünde müsade etmezdi. Nazlı utanmıştı. "Saçmala Karahan olduğun yerde kal ben kendim veririm."

Ellerini havaya kaldırdı. "Boş degil mi?" diye komiserlere gösterdi. İki eliyle saçlarını toplayıp  aşağı kadar çekti. Beline kadar uzun olan saçlardan dökülen bir çok saç teli vardı. Ucuna kadar çekip bıraktı saçını. Ellerini komiserlere gösterdi. Dokuz on adet saç teli gelmişti eline zaten. "Yeterli mi?"

"Çok bile," diyen Ceren, genç memura baş işaretiyle al dedi.

Genç memur getirildiği küçük şeffaf poşete bıraktı. Selam verip çıktı. Şahin, "Senin saç renginle bile uyuşmuyor. Bence aklın kalmasın." Bilmeden az önce korkuttuğu kızı rahatlatmak istedi.

"Ne renk belli mi?" diye sordu Karahan. Bu soruya Ceren yanıt verdi. "Koyu kestane siyaha yakın. Tek saç teli olduğu için anca anlaşılmış. Ama tabii önemli olan dokular."

"Peki biz gidelim artık. İlgilenmemiz gereken bir düğünümüz var," dedi Karahan.

Şahin göz ucuyla Ceren'e baktı. "Demek evleniyorsunuz, tebrik ederim."

Nazlı tebessümle teşekkür etti. "Siz ikiniz evli misiniz? Buradan bakınca öyle görünüyorda." Aslında evli olmadıklarını biliyordu. Aslı dan dinlemişti az çok.

 Gidemezsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin