4. Ölürüm

71.6K 3.9K 358
                                    


Keyifli okumalar....


Üzerine lacivert bilekten bir pantolon giydi. Eline ilk o gelmişti. Aşağıdaki görüntü hâlâ gözlerinin önündeydi. Beyaz dantelli salaş bluzu da giyip aynanın karşısında saçlarını ve göz makyajını da yapınca hazırdı. O yarı çıplak hatunun Karahan'a dokunan ellerini kırmaya gidiyordu. Giydikleri askeri kamuflaj, makyaj için sürdükleri savaş boyasıydı hayalinde.

Terk edilmişti. Yıllardır acısını yaşıyordu ama şimdi buradaydı ve kıskanıyordu. Çünkü hâlâ deli gibi aşıktı. Acısı geçmemişti ama aşkı hiç bitmemişti. Yapabileceği ne varsa elinden geleni ardına koymayacağı da bir gerçekti. Sonları belirsizdir ama an şimdiden ibaretti. İçinden geliyordu ve yapacaktı.

Bunu ona çaktırmadan nasıl yaparım acaba diye kafa yoruyordu. Eğer Karahan'a çaktırırsa manyaklar gibi kıskandığı şak diye gün yüzüne çıkardı. Telefonu ve oda kartını arka cebine tıktı.

Saçını geri savurdu. Topuklu yerine şık babetlerini de giydi. "Umarım o el hâlâ Kara'nın üzerindedir. Yoksa bu hırs geçmez," deyip dışarı çıktı.

Havuz başına doğru ilerledi. Telefonu alıp Ela'yı aradı.

"Neredesin Ela?"

"Lobideyim Nazlı abla seni bekliyorum."

"Geliyorum," diyerek adımlarını ters istikamet lobiye çevirdi.

Ela Nazlı'yı görünce ayağa kalktı. "Nasılsın Nazlı abla?"

Nazlı'nın dün Karahan'la büyük tartışma içerisinde olduğunu düşünmüştü.

"İyiyim tatlım neden sordun?"

"Şey... Dün Karahan bey..." diyebildi.

Nazlı kahkaha attı. "Merak etme o bana hiç bir şey yapamaz," dedi.

Ela da güldü. "İlginç ama öyle görünüyor."

"İlginç olan ne?" dedi Nazlı.

"Ben Karahan Bey'i uzun zamandır tanıyorum. Ve sana gösterdiği müsamahayı başka kimseye gösterdiğini görmedim. Hele ki bir kadına..."

Kadın, kadın ah havuz kenarındaki kadın ve Karahan geldi aklına. "Boş ver şimdi... Karahan nerede, Fatih nerede?"

"Fatih otel de değil. Karahan bey onu bir yere gönderdi. Karahan bey de havuz başındaydı en son." Nazlı öfkesini belli etmese de içinden savaş nidaları atıyordu.

"İyi hadi bizde gidelim." Çoktan yönünü çevirmişti. Ela ona yetişemiyordu. O kadar hızlı hareket ediyordu ki, ayaklarına kıskançlık gücü gelmiş olmalıydı.

Gözlüğünü saçından alıp gözüne taktı ve çaktırmadan etrafı taramaya başladı. Karahan'ı bulan gözleri hedefe kilitlenmiş füze gibiydi.

Hâlâ aynı yerde aynı kadınla konuşuyordu. Eski hızlı adımlarını yavaş adımlara dönüştürdü. Yapacak bir şey yoktu. Oraya gidilecekti. İçindeki kıskanç kadın hiç terk edilmemiş gibiydi. Onu susturamıyorsa konuşmasına izin verecekti. Ve füzeyi ateşledi.

Karahan eski tanıdığı olan Burcu ile bir süredir muhabbet ediyordu. Çoktan sıkılmıştı ama kabalık etmek istemediği için devam ediyordu. Tepesinde dikilen kadına döndüğünde güneşin yeni doğduğu hissine kapıldı.

"Karahan," dedi Nazlı. Güneş gözlüğü gözünde olan Karahan daha mı karizmatik duruyordu yoksa Nazlı'nın kalbi mi öyle söylüyordu...

"Nazlı."

 Gidemezsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin