Keyifli okumalar...
"Ya canım ne suratını astın, hiç yakışmıyor sana." Asya'nın şu an ki işi şundan ibaretti; bir saattir Fırat'ın bozulan yüzünü düzeltmek için yapmadığı şey kalmamıştı. Asya'nın konser için şehir dışına gideceğini öğrendiğinden bu yana morali sıfıra inmişti Fırat'ın.
"Ne yakışıyor bana Asya?"
"Gülmek çok yakışıyor hayatım." Kocaman gülümsedi Asya. Bu kızın neşesi bile bulaşıcıydı. Fırat'ta gülümsedi.
"Hah şöyle..."
Elinden tutup göğsüne yasladı Asya'yı sıkıca sarıldı. "Bir adım bile gitme Asya!" Saçlarından öptü. Fırat'ın kokusunda hayat bulan Asya'nın aklı uçmuştu yine. "Bu benim işim Fırat, mecburum."
Aldığı derin nefesi sıkıntıyla dışarı verdi Fırat. "Biliyorum, üzgünüm ama elimden başka türlüsü gelmiyor. Senin sahneye çıkmanı istemiyorum. İlla çıkacaksan kendi kulübümü üzerine yapayım orada çık."
Asya geri çekilip kaşlarını havalandırdı. "O niye, ne farkı varmış."
Nasıl anlatsındı şimdi, tanımadığı bilemediği insanların içinde dans etmesini istemediğini, kimsenin onu beğenmemesini sevmemesini...
"Bilmiyorum akıma öyle geldi." Daha kaç gün olmuştu ki? Kızın üzerinde hak iddia etmeye çalışması ona göre bir davranış değildi. Daha sevdiğini bile söylememişken hem de.
Saf kızımız Asya da Fırat'ın aklındakini kurcalamak istemedi. "Neyse Aslı aradı. Akşam Karahan kız istemeye geliyormuş. Sen de gel!"
Asya'nın alnına dudaklarını bastırdı. "Kaçırmayı düşünmüyorum." Karahan'ı tuzlu kahve içerken hayal etti oracıkta ve kahkaha attı. Gülene gülünür ya Asya da ona güldü. "Ne?"
"Karahan'ın kahveyi nasıl içeceği aklıma geldi." Asya da kahkaha attı. "Ama adettir o kahve içilecek. Sen olsan içmez misin?"
"Kimi istediğime göre değişir, kahveye değecek biri olmalı."
Asya anlayamadığı bir kırıklık hissetti içinde, bu yüzüne de yansımıştı. "Demek öyle?"
"Demek neyle bebeğim?" dedi muzipçe gülümseyerek baktı.
"Bir tuzlu kahve kadar değerimiz yok Fırat bey, bunu söylediğin iyi oldu." Gerçekten bozulmuştu Asya. Arkasına döndü. Zaten ağlak bir şeydi, ağlamadan gideyim bari diye düşündü. Elinden çekilip soluğu Fırat'ın kollarında aldı. Başını kaldırmadı. Buğulu gözlerini görmesini istemiyordu.
"Sen benim kahveme karabiber de koy iyisi mi." Şaşkın bakışlarını Fırat'a çevirdi ama bir şey diyemedi. Kızın dudaklarına doğru yol aldı Fırat. "Çok acizim Asya, elim kolum bağlı sana." Asya'nın nefsini kesip kısa süreli dünyadan ayrılmasına neden oldu. Asya'nın içi çığlık atıyordu. Eriyorum...
♾
Açtığı arabanın kapısı, arkasından uzanan ellerle tekrar kapandı. Arkasına döner dönmez araba ile kollarının arasına sıkıştırdı Nihat. Nihat'ı görünce feleği şaşıran Nil'in kalp atışları hem de bu kadar yakınına sokulup kokusunu alınca ve öyle çılgın aşık gibi bakınca, maratona katılsa daha az çarpar, çırpınırdı.
"Ne yapıyorsun sen acaba?" Yutkunarak toparlandı ve diklendi Nil. Evinin önündeydi. Abisi de her an eve gelebilirdi. Düşünmek bile tüylerinin ürpermesine neden oldu.
Kızı iyice arabayla arasına sıkıştırıp Nil'e doğru eğildi. "Akşam diyorum ben de seni mi istesem!?"
Önce korkuyla açılan gözlerle ardından kahkaha attı Nil. "Yazık ya daha çok gençsin." Gülmekten geriye düşen başını arabaya yasladı Nil. Boşalan beyaz tene hiç tereddütsüz dudaklarını dokundurup öptü Nihat. Bunu beklemeyen Nil, olduğu şekilden kımıldayamadı. Nefesi ciğerlerine gönderebilirse belki aklı başına gelebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gidemezsin
RomanceTüm hakları saklıdır. ******** G.S.A Serisi 1 okumanız tavsiye olunur. İki kitap birbirine bağlantılıdır. Tek de okuyabilir siniz ama anlama açısından size yardımcı olur. ♾ Belki, başka türlü olsaydık seninle. Başka bir iklimde başka bir takvimde...