18. Duydun mu Kalbimin sesini

54.5K 3.1K 457
                                    

İyi okumalar...

Yanağına konulan öpücükle gözlerini açtı. Karahan'ın mutlu bakan gözlerine zıt Nazlı'nın gözleri farklı bakıyordu.

Mutluydu, pişman da değildi. Hayatı boyunca sevdiği ve beklediği tek erkekti. Onu suçlamaya hakkı yoktu. Ama kendini fazlasıyla suçlu hissediyordu. Annesine, en çok annesine karşı...

Aldığı eğitime ve annesinin öğrettiği her şeye ihanet etmişti. Günahtı. En büyük günahın bilerek yapılan günah olduğunu biliyordu.

Şimdi kendisine meraklı gözlerle bakan adama ne diyecekti.

"İyi misin?" diye sordu Karahan. Nazlı'nın gözlerinden geçen hüzün bulutunu görebiliyordu.

"İyiyim."

Dikkatle inceledi Nazlı'yı, gözleri yalan söylüyordu. İçinde bulunduğu durumu anlamaya çalıştı. Pişman mıydı, mutsuz muydu? Oysa Karahan kendini bulutların üstünde hissediyordu. Elinden tutup doğrultu kadını. Alnından öptü. Ellerini çıplak olan omuzlara bırakıp yavaşça parmaklarıyla okşadı.

"Güzelim sen kimi kandırıyorsun? Ne geçiyor aklından? Bana pişman olduğunu söyleme ne olur."

Omzundaki ellerden sol tarafındakine uzanıp aldı Nazlı. Parmaklarını birbirisine kenetlediler. "Pişmanlığım sen değilsin."

"Ne o zaman?"

"Suçlu hissediyorum. Rahatsız hissettiriyor olanlar. Evdekilerin yüzüne nasıl bakacağım? Özellikle de annemin... Bir de evlenmeden başıma geleceğini hiç düşünmemiştim," utançtan kıpkırmızı olmuştu.

"Tek derdin bu olsun kadınım." Tekrar alnından öperek ayağa kalktı Karahan. "Şimdi gitmemiz gerekiyor. Aşağıda seni bekliyorum." Sevdiğinin içinde bulunduğu durumun farkındaydı. Bir bakışından Nazlı'yı okuyandı O. Onu daha fazla utandırmamak için odadan çıktı.

Nazlı eve gitmek istemediği için otele geçtiler. Hiçbir şey olmamış gibi de odalarına geçip çalışmaya çalıştılar. Oysa ikisinin aklı da birbirindeydi. Dün gece yaşanan olağanüstü anlarda ve daha sıkı sıkıya bağlanan aşklarında.

Ela odaya girdiğinde elinde not defteri ve kalemiyle hali hazırda okumaya başladı.

"Ablacım, bugün saat bir buçukta bir toplantı var. Sonra otelimizde yapılacak düğün için organizasyon şirketi gelecek. Sen ilgilenmek istersin diye düşündüm, malum erkekler anlamıyor. Saat dörtte müdürlerle bir toplantı daha var. Sonrası boşsun."

Nazlı birazını duymuş birazını duymamıştı. Aklı dalgındı. "Tamam Ela."

"İyi misin abla? Rengin solmuş."

"İyiyim tatlım. Bir şeyim yok," diyerek kızı oyalamak istedi.

Nihat'ın odaya girmesiyle Ela baş selamı verip çıktı.

"Patron nasılsın? Ayağın düzeldi mi?" Neşeli sesiyle geçip karşısına oturdu Nihat.

"İyi iyi mükemmel doktor maratona bile katılabileceğimi söyledi. "

Nihat gülümseyip asıl konuya girdi. "Nil beni görmek istemiyor Nazlı. Bir şeyler yap!"

"Yapma ya, oysa o gece havuz başında gayet iyi gibiydiniz." Nihat'ın şaşıran yüz ifadesine tek kaşını kaldırıp baktı.

Nihat'ın gözleri dehşetle açılmıştı."Karahan gördü mü?"

"Görse şu an mezarda olurdun bu nasıl soru..."

 Gidemezsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin