3

270 85 11
                                    

"Ben nerede bir çift göz gördümse,
Tuttum onu güzelce sana tamamladım.
Sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu, bir bunun için yaptım."

Kanto,Cemal süreyya

Annemler uyanmadan uyanmış onlara kahvaltı hazırlıyordum.
Yumurtaları kırıp omleti yaptım ilk olarak,Sonra fırında pişirdiğim poğacaların kızarıklığı ile fırından çıkardım.
Neredeyse herşey hazırdı.
Masayı son kez düzeltip çayları doldurmamla babam gözüktü,

"Benim güzel kızım,neler yapmış böyle"

Babamın sesi ile arkama döndüm.
"Günaydın babacığım,kahvaltı bugün benden olsun dedim."
"Günaydın kızım, ellerine sağlık."
O sırada annem göründü yeleğini giyerken bana bakıyordu,
"Annem günaydın " dedim boynuna atlayarak.
"günaydın hazalım bunlar ne böyle eline sağlık"
Yavaşça yerlerine oturduklarında çaylarını verdim.
"Bu nasıl bir lezzettir kızım?"
Ben gülümserken annem atıldı
"Aa aşk olsun Murat,Ne yani ben güzel yapmıyormuyum?"
dedi annem hafif gülerek.
"Yok hanım senin yaptıklarında bir başka güzel" diyerek ortamı yumuşattı babam.

"Sonra tabii herkes seni arıyor ortalarda yoksun"
Merakla "nereden çıktım?"
Babam gülmeye başlayarak,
"Gidip buzdolabına girmiştin annen açıp bir bakmış donmak üzeresin"
Kahkaha patlatarak çayımı masaya koydum.
Küçükken yaptığım yaramazlıkları anlatıyorlardı,kahkahalarımız yankılanıyordu evden.
Annem dudak büzerek,
"Ama çok korkmuştum"
"Yaramazmışım demekki"
Birkez daha güldük hiç bitsin istemedim..

Kahkahalarla bitirmiştik kahvaltımızı,babam gazetesini salona çekilmişti,annemle beraber bulaşıkları yıkıyorduk bizde.
Annem zorla elimi kurulayarak mutfak kapısına yöneltti beni
"Bulaşık yıkayacak eller değil bunlar sanatçı eli,işin resim çizmekse haydi yukarı"
"Anne tamam bitsin çıkarım"
"Ben bitiririm"
En sonunda pes ederek önlüğü çıkararak çıktım mutfaktan.

1 saattir odamda başladığım çizimi bitirmeye çalışıyordum.
Tuval,fırçalar,boyalar..
Yıllarca tek arkadaşım oldular.
Onlarla vakit geçirmeyi seviyorum.
Belki de tek eksiğimiz öğrencilerimin olmayışıydı.
İlk zamanlar özel öğretmenlik yaptım ve bu beni tatmin etmemişti.
Zenginlerin ihtiyacı yoktu ki resim çizmeye hayallerini resimlemeye.
Onlar zaten hayal ettikleri herşeye ulaşabiliyorlardı.
Hayallerine ulaşamayan onlarca çocuk varken onlara hayallerini resmedebilmeyi öğretmekdi asıl öğretmenlik.

Kapı çaldı,Annem bakar diye takmadım.
Birdaha çaldı lakin bakmıyordu belliki.
bakan olmadığını anlayınca aşağı indim hızla.

Kapıyı açmamla şoka uğramam bir olmuştu.
Burak..

"Senin ne işin var burda?"
Dedim kapıyı aralayarak.
"Misafirlerine böyle mi davranıyorsun sen?"
Öfkelendim.
"Nerden buldun burayı?"
"Buldum işte sarı-"
"Tamam hadi gidin şimdi biri görecek"
Diyerek kapıyı suratına kapattım.
Kapının arkasından bağırmaya başladı.
"Nedenini öğrenmeden bırakmıyacağım peşini!"
Neyin nedeni ya neyin bırak peşimi lütfen diyemeden yukarı çıkmaya başladım.
Tam yukarı çıkmıştım ki merdivenlerden babam göründü.
Bana doğru inmeye başlarken
"O bağıran kim kızım?"

Şimdi bitmiştim işte galiba
Ne diyecektim.

"Hiç yanlış adres"
Babam inanmamış olacak ki Kapıyı açtı.Bahçe kapısından çıkan Burağı gören Babam "Delikanlı" diye seslenince Burak arkasını dönerek bize doğru geldi.
"Buyurun efendim"
"Kime bakmıştın?"
Gözlerine bakarak yapma der gibi işaret yaptım,yakacaktı ikimizide.
"Hazal'a bakmıştım ama rahatsız ettim galiba kusura bakmayın"
Bu adam beni deli edecekti.
Ne yapmak istiyordu?
Kızgınca suratına bakarken başını eğdi.

Senden Bana Kalan (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin