Uykunun kollarından istemsizce çıkarak,yatağımı topladım.Yatağımın kenarındaki komidinin üzerinde duran özel defterim dikkatimi çekti.Sakince elime alarak ilk sayfasını açtım.Defteri ilk kullanmaya başladığımda,Hasta olacağım aklımın ucundan geçmezken son sayfalarında iyi olduğum hakkında yorum yapılamazdı...
Odamdan çıkarak kapıyı araladım.Merdivene doğru ilerlerken başım dönmeye başladı,aldırmaksızın aşağı inmeye devam ettim.İki basamak indikten sonra dizlerimin üstüne çöktüm.baş ağrım gittikçe artıyor,hareket etmemi engelliyordu.Basamağa oturarak etrafa bakmaya koyuldum, ancak heryer kararmış gibiydi.Korku içinde Burak'a seslendim.Ama ses yoktu.Sesimi sadece ben duyuyordum,ve Burak'ta evde yoktu.Ellerime baktığımda durmaksızın titriyorlardı.Ayağa kalkarak,inmeye çabaladım.Üç basamak indikten sonra,nefesimin daraldığını hissettim.Olduğum yere çöktüm.Ruhumun sıkıştığını hissedip gözlerimi yumdum...
Odaya giren loş ışık sayesinde gözlerimi araladım.Nerede olduğuma dair fikrim yoktu.Hatırladığım tek şey en son merdiven de oluşumdu.Bilhassa etrafa göz attığımda buranın hastane olduğunu anlamam uzun sürmedi.Odaya giren doktor 'bana ne oldu?' diye sorduğumda geçiştirerek bayıldığımı söyledi,kısa kesti.Doktorun çıkması ile Burak girdi.Gözleri sanki ağlamış gibiydi.Şişmiş ve morarmıştı.Elimi tutarak ''Canım ben çok özür dilerim'' sözüne devam ettiğinde
''Seni evde yalnız bırakmamalıydım.'' dedi.Ardından gözlerini kaçırarak başka bir noktaya odaklandı.Gözünden bir yaş damlası tam elime düştüğünde,Burağın ağladığını fark ettim.Elimle yaşlarını silerek ''Burak noldu?'' diye sorduğumda bana bakarak gülümsedi.Ardından odayı terk etti...Odadaki yalnızlığımı koruyordum.Burağın odayı niçin terk ettiği hakkında bilgim yoktu.Ve henüz dönmemişti.İçeri giren hemşireye bakarak ''sevgilimin nereye gittiğini biliyor musunuz?'' dediğimde önce kuşkuyla ardından güvenle ''Kumral saçlı bey,Doktorun yanındaydı.'' teşekkür edip,''peki ben daha ne kadar kalacağım burada?'' nefes verdikten sonra ''maalesef ama doktor bey burda daha güvende olacağınızı bildirdi.'' dedi.Penceremi kapatarak çıktı.Kendime mi yanayım yoksa Burağın haline mi bilemiyordum.Canım çok yanıyordu,Sanki bu Aşk'a En büyük engeldi benim hastalığım.Aniden kapı yavaşça aralandı.Burak içeri girip kapıyı kapattı.Pencereyi açarak yağmur damlalarının içeri girmesine izin verdi.Havayı soluyarak,yanıma oturdu.Başını eğerek saçlarını önüne düşmesini sağladı.''Bak '' diye söze atıldı. ''Bak yağmur damlalarını görüyor musun? yere her düşen yağmur damlası toprağa karışmış oluyor.Ancak bizGökkuşağına ulaşmak istiyorsak yağmura katlanmak zorundayız.Yani canım ben seninle her türlü zorluğa göğüs germeye varım.Bak yılmadık yılmıycaz da.Bizim sonumuz gökkuşağı gibi olucak.dayanalım yılmadan!'' Yeşil gözlerine dalarak acımı unuttum.''Burak Seni seviyorum!'' alnıma öpücük kondurdu.Gözü pencereye kaydığında yağmur durmuştu.Ve gökyüzünün o muhteşemliği ile buluşan bir gökkuşağı çıkmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Bana Kalan (Düzenleniyor)
RomanceMırıldanmak.. Her saniye,her an mırıldanmak için sebep çok.Dilimden düşmesin adın..Adını mırıldanayım,beni sevdiğin sürece sana mırıltı gibi küçük ve anlamlı şeyler yaşatacağım... - Ya ölürsem? Ölüm değil mi tek çaresiz kaldığımız nokta ölme,ölürsen...