10 (Burak Korahan)

193 60 6
                                    

How many times do I have to tell you?Even when you’re crying, you’re beautiful too

Daha kaç kere söylemem lazım?Ağlarken bile, güzel olduğunu

🎶

Durmadan çalan alarmı komidinin üzerinden düşürmem ile susmuştu nihayet.
Gözlerimi aralayarak telefondaki saatime baktım.
08:10
Yorganı üzerimden atarak yataktan kalktım.
Üzerimdeki yorgunluğu alması için ılık bir duş sonrası üzerime kıyafetlerimi geçirdim.
Dün yaşadıklarım,yaşattığı o duygu aklıma her gelişinde mutlu oluyordum.
Tesadüf eşliginde hayatıma giren bu kız hayatımın odak noktası olmuştu.

Abimlerle görüntülü konuşma yapan annem etrafa gülücük saçıyordu adeta.
Ayşe ablanın getirdiği kahveyi alırken
Anneme seslendim.
"Anne sorsana ne zaman gelecekler?"
"Belli değilmiş"
Abim sesimi duymuş olacak söze girdi.
"Kerata benim gelmemi böyle dört gözle beklemez,yeğeni olmasa"
Gülerken kahvemden yudum alarak bende sohbete dahil oldum.

Tam evden çıkıyordum ki babam durdurdu.
"Burak?"
"Efendim?"
"Dün çalışma odamdan yedek telefonlardan birini almışsın,bir sıkıntı yok değil mi?"
Dün ufak çaplı bir kız kaçırma operasyonu yaptığımı ve kimse ulaşamasın diye telefonumu pencereden aşağı attığımı söyleyemezdim.

"Yok baba o eskimişti biraz bende yenilemek istedim"

                                ***

İzmirdeki Korahan otel için istediğim eşyaları almaya gidiyordum.
Alışveriş merkezinin en üst katına çıkarak müdürün odasını tıkladım.
Beni görünce ayağa kalkan Müdür oturmamı söyledi.
"İstediğiniz özel tasarım eşyalar hazır Burak bey"
"İzmire gideceğini söylemiştim."
Uzattığı küçük not kağıdına cebimden çıkardığım kalem ile otelin adresini yazdım.
"Tamamdır,tır birkaç saate yola çıkacak başka bir isteğiniz var mı?"
"Teşekkürler Herşey için"
Dedim uzattığı elini tutarken
"Varınca biz sizi haberdar edeceğiz"
Kalemi cebime geri koyarak odadan çıktım.
Sekreterimi arayarak eşyaların ödemesini yapması için aykuta teminat verdim.
Ve işlerim tamamdı artık.

Caddeyi tam dönüyordum ki yolda adeta bir kuğu güzeli gibi yürüyen Sarı şeker çarptı gözüme.
Kaldırımda yürürken Araba ile yanına yanaştım.
Beni fark edince duraksadı.
Yüzüme baktığında fark ettim ağlıyordu.
Arabadan inerek yanına gittim.
"Hazal? Neyin var?"
Göz yaşını silerken
"İş görüşmesine geç kaldım"
Ağlarken bile güzeldi.
"Bunun için ağlanmaz ki yazık gözlerine,hem ben yetiştiririm seni hadi atla"
"Yok ben yürürüm"
İnatçı.
"Bende seninle yürürüm ama daha çok geç kalırsın bence"
Kafasını kaldırarak gözlerime baktı.
Mavi gözlerinden akan boncuk boncuk yaşlarla masum bir güzelliğe sahipti.

"Of ama ben hep sana mahçup oluyorum"
Parmağımı dudaklarına götürerek susturdum ve elini tutarak hızla yan koltuğa götürdüm onu.
Kapısını kapatarak gelip yerime otudum ve arabayı çalıştırdım. Dikkatimi yoldan almadan

"Bugün çok güzel olmuşsun yine.."


Askılı mini eteği ve beyaz gömleğini botları ile tamamlamıştı.
Dümdüz belini kaplayan sarı saçlarına siyah bir kasket şapka takmıştı.
Kendini süzerek bana döndü.
"Teşekkür ederim"

Senden Bana Kalan (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin