Annem ile sohbet ediyordum.ankaraya gitmemi,orada sağlığıma kavuşmamı,çok istiyordu.ama nolursa olsun onları burada bırakmak bana pek cazip gelmiyordu.Hiç olmazsa öldüğümde annemin,babamın yanında ölmüş olurdum.
"Anne ben sizi burada bırakmayı istemiyorum."
Annem elleri ile yüzümü okşarken
"Güzelim,sen git.Orada herşey yolunda giderse ben ve babanda ilk uçakla geleceğiz."
Ellerini koklayıp,öperken
"Ben sizsiz oralarda yapamam.Beni orada yalnız bırakmayın." Dedim iki damlayı gözümden siper ederek.
"Canım zaten yalnız olmayacaksın burak yanında olacak."
"Ağlama bak böyle yaparak beni çok üzüyorsun." Dedi gözyaşlarımı elleri ile silerek.
Kendimi kucağına attım.Annemin ellerini saçlarımda hissedebiliyorum.başıma bir öpücük kondurdu.
Babam gelerek
"Noluyoz? Böyle? "
Annem gözyaşlarını silerek
"Kızımız bizden ilk defa ayrılıyor ya zor geldi biraz..."
Babam bana bakarak
"Güzel kızım,prensesim.Sen nereye gidersen git biz seni yalnız bırakmayacağız.Sen bir git.ilk işimiz oraya gelmek olacak.O gözyaşlarını akıtma, senin gözünden düşen her gözyaşı benim yüreğime değer.Yüreğim sızlar.Benim güzel kızım." Tekrar kendimi tutamayarak
"Baba-bağacığım iyiki varsınız." Dedim kollarını açan babama sarılarak.Babam ayağa kalkarak
"Aa yeter ama bu kadar duygusallık.kalk bakalım kızım.Yarın yola çıkıyorsunuz bavulunu hazırla." Diyen babama kafamı sallayarak odama çıktım.
Annemin odama koyduğu su yeşili orta boylarda bavula bakarak banyoya yöneldim.Banyo yaparak çıktım.Saçlarımı kurutup üzerime pijamalarımı geçirerek,bavulu hazırlamaya koyuldum.
Dolabımdan birkaç elbise,bluz,kot,ceket türü şeyleri yerleştirmeye koyuldum.sonra saç kurutma makinası, tırnak makası,havlu,diş fırçası,ve makyaj malzemelerini küçük bölmeye koyarak bavulun ağzını kapattım.telefonumu sarja takıp,resim atölyesini aradım.haber vermek zorundaydım.
Telefon ilk calışta açıldı.
"Alo ben hazal atölyeden "
"Buyurun hazal hanım"
"Ben birkaç aylığına şehir dışına çıkacağım"
"Biliyoruz.burak bey söylemişti.müdür izin verdi.haberi var."
"Hmm.peki iyi geceler." Dedim kapatarak.
Burak benim için herşeyi düşünüyordu.hemde herşeyi...
Komidinin çekmecesinden yazmış olduğum özel defteri alarak okuduktan sonra çantama koyup
Uykunun sıcacık kollarına verdim.Kendimi...Kurmuş olduğum alarm çalınca uyandım.elimi yüzümü yıkayıp mutfağa yöneldim.
Annem yine döktürmüştu.masada herşey vardı.
"Günaydın prenses."
"Günaydın annem." Dedim boynuna sarılarak. Babam
"Hadi kuzum.çayın soğuyacak." Dedi eli ile sandalyeyi işaret ederek.sandalyeyi çekerek oturdum.belkide bu ailem ile son kahvaltım olacaktı.bu yüzden tadını çıkararak güle oynaya kahvaltımızi yaptık.
Kahvaltıdan sonra
"Size afiyet olsun ben hazırlanmaya çıkayım."
Dedim gülerek.odama gelip.dünden hazırladığım,dar siyah kot,üzerinede kırmızı gömlek ve kırmızı bandajımı takarak hazır oldum.sanırım burak gelmişti.korna sesi ve zil sesi geldi.
Odamda göz gezdirdikten sonra
Babam odama giriş yaptı.
"Hazalım.canım oralarda kendine çok dikkat et olurmu? Bizi merakta bırakma sürekli ara." Elini öperek
"Sen merak etme bağacığım.bedenim ankarada ama kalbim daima sizinle olacak." Gözünden yaş akarak
"Önce allaha sonrada burağa emanetsin.hadi bakalım yolcu yolunda gerekir." Dedi elimden bavulu alarak aşağı indirirken bende çantamı alarak odadan çıktım.
Burak kapıdaydı.Babam bavulu burağa verrirken annem ile vedalaşmak zor oldu.ben montumu giyerken annem elinde bir kâse su ile geri döndü.
Kapıdan çıkarak el salladım.arabaya bindik.Annem arkadan suyu serpti.Burak ile havaalanına ilerledik.
Şoför arabayı bizi bıraktıktan sonra götürdü.uçağın önündeyken burak elimi tutarak "hazır mısın? Şekerim."
Dedi.gözlerine bakarak
"Seninle heryere evet." Dedikten sonra uçağa bindik.yirmi dakikanın ardından uçak kalktı.heryer çok ufak görünüyordu.Gözlerimi açtığımda uçak inmişti.Burak kemerini açarak
"Geldik." Dedi.kalkıp çantamı aldım.ankaraya ayak basmıştık.burağın özel sekreteri bizi karşıladı.birlikte araba ile otele geldik. Lüks ve büyüktü.odalarımıza geçtik.odalar ayrıydı.bavulumu yerleştirip aşağı indik burakla.
Benimle ilgilenecek özel doktor gelmişti
"Merhaba ben kansorolaji uzmanı sedat "
"Merhaba memnun olduk.bende hastanız hazal yücedal."
Oturduk.sohbet muhabbet.
doktor benden belgelerimi istedi.Yanımda getirdiklerimi verdim.Eline alarak,incelemeye koyuldu.yüz ifadesi değişti.Bana bakarak,belgeleri masaya koyup; ''hazal hanım,sanırım hücre vücudunuza azda olsa yayılmış.Ama ben elimden gelen herşeyi yapacağım.Siz sadece kendinize güvenin...'' bir an burağın bakışlarını üzerimde hissettim. burak ''sedat bey nolursunuz hazalı tekrar eski sağlığına kavuşturun.Obenim en değerlim ona birşey olsun istemem...'' gülümsedim. doktor ellerini birleştirerek; ''umarım.ama sanırım ilk önce ufak bir ameliyat geçirmemiz gerekiyor.Tabi siz kabul görürseniz.'' burakla bakışlarımız bir arada buluşurken öne atıldım. ''hemen şimdimi? '' sedat bey ''yok hayır.bir haftaya anca...'' diyince duraksadım.hayatımdaki ilk ameliyatımdı.ve kolayda değildi ama başka çaremiz yoktu şimdilik...bir haftayı beklemek düşüyordu bize...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Bana Kalan (Düzenleniyor)
RomanceMırıldanmak.. Her saniye,her an mırıldanmak için sebep çok.Dilimden düşmesin adın..Adını mırıldanayım,beni sevdiğin sürece sana mırıltı gibi küçük ve anlamlı şeyler yaşatacağım... - Ya ölürsem? Ölüm değil mi tek çaresiz kaldığımız nokta ölme,ölürsen...