BURAK(AŞK)

90 19 5
                                    

Hazal arabada oturmuş,bende onu deliler gibi sürüyordum.Arada kahkaha patlatıyorduk.Neredeyse bütün oteli gezmiştik.Beni en çok mutlu eden şey, hazal'ın yüzünden gülücük eksik olmaması idi.

Sabah sabah mesaj bildirimi sayesinde uyandım.

Kimden;Emre
Kardo nasılsın? Kusura bakmayın arayamadım.hazal nasıl?

Kim'e;emre
sorun değil.iyi diyelim iyi olalım.hazalda napsın her günümüz hastanede geçiyor.

Kimden;emre
hmm.ne diyeyim.Allah yardımcınız olsun.kendinize iyi bakın.

Kim'e ;emre
Sağ ol tertip.sende.bu arada uykumun içine ettin.!!

Kimden;emre
hahahha!! Ben uyandıysam sende uyanacaksın.!!

Yazdı.ardından cevap verme gereği duymadım.Yataktak çıkarak elimi yüzümü yıkayarak,kıyafetlerimi değiştirdim.Hazalın odasının kapısını iki kere tıkladım.Ama ses yok.kesin uyuyan güzel uyuyordur.telefonu elime alarak başladım aramaya
İçeriden telefon sesi geliyordu.açana kadar istifimi bozmadım.En sonunda kapı yavaşça açıldı.içeride yarı uyanık,pembe pijamalı hazal gözüme takıldı.çok komik gözüküyordu.beni süzdükten sonra yatağa geri gitti.yorganı başına çekerek umursamaksızın uykusuna devam etti.Suratıma gülümseme yayılırken,yatağın kenarına oturarak hazalı izlemeye koyuldum.Uyurken bir melek misali tatlı uyuyordu.Gözleri kapalı olmasına karşın,görüyormuş gibi "beni izleme!!" Dedi.
"Sarı şekerim hadi ama uyan artık.saat on bir'e geliyor." Dedim.Bıkmışcasına.
Homurdanarak "ya burak! Çok uykum var uyanamıyorum.!!" Dedi şiddetle. "Peki" dedim hazalı uykulu hali ile kucağıma alarak "sen uyanamıyorsan ben uyandırırım" gözlerini nihayet açarak olayın farkına vardı.Banyoya girerek hazalı küvetin içine sokup,ılık suyu açarak altına koydum.Hazal pijamaları ile çırpınırken "geldiğimde giyinmiş ol.!" Dedim.kapıyı kapatıp odadan çıkarken.Arkamdan "burraaak!!!" Diye çırpnış sesini duyabiliyordum.

Neredeyse bir saatin ardından kahvaltı masasındaydık.Hazal hanım karşımda hem salamına çatal batırıyor hem de kızgınca bana bakıyordu.Çayımdan bir yudım aldıktan sonra "noldu hazal?"
Nefes alıp verdikten sonra
"Şöyleki sevgilim bugün beni habersizce,uykulu halim ile banyoda soğuk suyun altına soktu!!"
Hafifçe gülerek
"Sanırım o kişi ben oluyorum."
"Yaa" dedi.
Yerimden kalkip hazalı ayağa kaldırarak önünde diz çöküp "affet bitanem affet!!" Dedim.Herkes bize bakıyordu.hazal beni çekiştirerek
"Of şapşalım affedildin." Demesi ile rahatladım.

Kahvaltı sonrası hazal ile beraber kuaföre uğramaya karar aldık.çünkü benim sarı şekerim saçlarını sıfıra vurmaya karar vermiş.Karşı çıkamadım.
Kuaföre vardığımızda hazalı kızlara emanet ederek dışarıda kuyumcu aramaya koyuldum.Aklımda kuyumcudan hazala özel sarı şeker kolyesi yaptırmak vardı.Kuyumcuya vardığımda hoş bir bay yanıma gelerek "buyurun ne istersiniz?"
"Ben özel bir tür kolye yaptırmak istiyorum da..."
"Peki nasıl bir şey?"
Aklımdakileri satıcıya döktüm.
"Sarı şeker olsun kalp şeklinde içindede Seni seviyorum yazsın lütfen" satıcı anlamış gibi bakarak
"Tamam iki saate hazır olur."
Gülümseyerek "teşekkürler.iki saat sonra burada olacağım."
Dedim çıkarak.gözlüğümü takIP arabaya bindim.Kuaföre geri döndüğümde hazalın işlevi bitmişti..siyah bir şapka takmış bir şekilde bana doğru geldi.Sanırım kesmişti.Önümde durarak şapkayı çıkardı.Saçları bir anda topuz şeklinden bozulmaya başladı. Şaşırarak hazala baktım.baş parmağı ile beni sustururken "burak çok alıştım.saçlarımı bir kerede hiçe sayamam.Affet zaten öleceğim varsa öleceğim.Ama bırakta saçlarıma kıymayayım." Dedi ağlamak istercesine...
Elini yavaşça aşağı indirerek,
"Hayatım sen nasıl istersen.Sen benim sarı şekerimsin.bu yüzden hep böyle kal isterim." Dedim gülümseyerek.
Elini kavrayarak kuyumcuya doğru yürümeye koyulduk.
"Aşkım nereye araba bu tarafta değil mi?"
"Arabaya gittiğimizi kim söyledi."
Dedim kaşımı kaldırarak.çarşıda gezip vakit geçirdikten sonra,
Hazalı parkta bir banka oturtarak kuyumcunun yolunu tuttum.
Kuyumcudan istediğim kolye tamı tamına çok şık gözüküyordu.
Alarak doğru parka.
"Neredesin ya ?" Dedi hazal.kızarak.
"Ufak bir sürpriz.al bakalım." Dedim kutuyu sarı şekere doğru uzatarak.Siyahımsı kutuyu açarak içindeki kolyeyi görmesi bir ayrı mutluluk.
"Bu-burak bu çok çok güzel.ve çok değerli." Elime alarak hazalın boynuna takarken "senin kadar olmasa da idare eder." Gülücükler saçarken "aşkımm çok teşekkür ederim." Dedi boynuma atlayarak.Operek kokusunu içime çektim...

Senden Bana Kalan (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin