Heyecanla yatağımdan kalktım.Bugün annemle babam istanbul'a dönecekti.
Ama sevindirici yanı Burak'ta gelecekti.
Bir yanımı hüzün bir yanımı mutluluk kaplıyordu.
Yatağımın yanındaki komidinden telefonumu alarak Annemlerin yanına indim.
"Kızım bak biz gidiyoruz.Ama yine geleceğiz,Sen burada tedavine devam et.Bizi düşünme olur mu?"
Annemin gözündeki yaşı silerek;
"Merak etme annem.Sizden ayrılmakta beni çok zorluyor.!"
Babamla da vedalaştıktan sonra hep beraber taksiye atladık.
Yol boyu annemin dizinde idim.
Kokusunu içime çektim.
Sonuçta gidipte gelememek,gelipte bulamamak vardı..Karşıdan elinde sürüklediği valiziyle bize doğru gelen Burağı görünce kalbim yerinden çıkacaktı.
Valizi bırakarak tam karşımda durdu.
Annem ve babamla konuştuktan sonra onları yolcu etme zamanı geldi.
Son kez ikisinede sıkı sıkı sarıldım.
Babam burağı bol bol tembihledi.
Annem gözyaşlarını durduramıyordu ama böylesi daha iyiydi en azından gözünün önünde erimiyecektim.
Gözyaşları içinde otobüse bindiler.
Cam kenarındaki annem hem ağlıyor hemde el sallıyordu,Öpücük gönderdim babama bakarak el salladım ikisine..Ve otobüs hareket etti, belkide bir daha göremeyeceğim yere gidiyorlardı birdaha göremiyeceğim insanlar..Gözyaşımı eliyle silen burak;
"Sarı şekerim.Ben geldim sevinmedin mi?"
Bir şey söylemeden sarıldım.
Birsüre otogarda oturduk Kendime gelince birlikte evin yolunu tuttuk.
Bahçe kapısından içeri giren burak;
"Hazal yarın sana süprizim olacak."
Merakla;
"Hm.Neymiş bu süpriz?"
Çapkınca gülerek;
"Süpriz" dedi.içeri geçerek..O eşyalarını dolabına yerleştirirken
Bende Ona yemek hazırlıyordum.
Koridorda aynadaki Hazal çarptı gözüme sanki ben değildim de bir başkasıydı.Göz altlarım şişmiş ve morarmıştı.Rengim kaçmıştı.
Gittikçe kötüye gidiyordum.Yemek aklıma gelince irkildim.
Önlüğüme takarak işe koyuldum.
Gam odaklanmışken
Arkamdan iki el gözlerimi kapattı.
"Buraak,hadi söyle Ne yapayım ne yersin?"
Beni tezgahla kendi arasına alarak
"Vayy.Şekerler yemek yapmayı bilirmiydi?"
Koluna vurarak;
"Soruma cevap ver!!"
Kokusu çok hoştu.Gözlerinde kaybolurken ;
"Ya sen şimdi benim yemeğime zehir falan katarsın boşver" dedi sırıtarak.
Gözlerimi kısarak.
"Ha öylemi? Yapmıyorum Burak bey"
Dedim önlüğü çıkararak,tezgahın üzerine attım.
Salona giderek koltuğun üstüne yayılıp elimede kumandayı aldım.
Burak kollarını birleştirerek;
"Ee ne yicez peki?"
"Banane! Git yap çok biliyorsan!"
Sırıtarak
"Tamam yaparım.Sen otur bir saate hazır olur.!" Dedi giderek
Şaşkınca arkasından bakakaldım...
Bağırarak:
"Ne yapacaksın?"
"Mantı yapacağım."
Kahkaha atarak;
"Neehh! Mantımı? Hiç gülesim yoktu"
Önlüğü takarken salona gelerek
"Gül sen gül son gülen iyi acıkırmış" dedi ve işine devam etmek için mutfağa geçti.Bense arkasından uydurduğu deyime kahkaha atarak uygun bir film arayışına koyuldum.
10 dakikanın ardından mutfağa göz atmak üzere kalktım.Burak tezgahın üzerinde
Hamuru açıyordu.
Tezgaha oturarak Burağı küçümsemeye koyuldum.Sinir etmek ayrı bir hoştu bay bilmişi..
Dik dik bakarak.Elindeki unu olduğu gibi üzerime boşalttı.
Un heryerimi kaplarken gözlerimi açmaya çalışarak,
"Of burak ne yapıyorsun yaaa"
"Dalga geçerken iyiydi ama sarı cadı,hadi git bir duş al"
"Ben gidiyorum lütfen geldiğimde yemek hazır olsun.!"
Arkamdan;
"Emredersiniz" dedi...ve çıktım.Saçlarımı kurutarak topuz yaptım.
Telefonumuda şarja takarak, ayıcıklı pijamalarımı giydim.Ve odadan çıktım.Merdivenden inerek;
Davul çalan karnımla mutfağa yöneldim.
Kimse yoktu.
"Buraak" diye hunharca bağırmaya koyuldum.
Sonra arkamdan burak elimi tutarak çekiştirmeye koyuldu.
Bahçeye çıkardı.Ve havuzun kenarında muhteşem bi akşam yemeği yiyeceğimizi anladım.
Gülerek;
"Yapabildin mi bari? "
Sandalyemi çekerek otur emri verdi.
Ben etrafı incelerken oda sunum yapıyordu.
Mumları yaktıktan sonra karşıma oturdu.
"Yalnız ben bu romantikliğe layık değilim baksana pijamalarımla"
"Olsun ben seni bu halinlede seviyorum."
Tabağıma doldurduğu bol soslu mantıdan bir çatal aldım.
Oha ama Süper olmuş.Resmen benden güzel yapmıştı.
"Eee nasıl olmuş??" Dedi.
Yüzümü büzerek,
"Pek olmamış sanki ya" dedim.
Yüzü düşerken kaşığıyla tadına baktı ve ekledi,
"Bence olmuş,ama beğenmediysen birşeyler istetetelim"
Daha fazla dayamayarak ellerimi ellerine uzattım tutarak,
"Bu eller hayatımda yediğim en mükemmel mantıyı yapmış bana ellerine sağlık birtanem" diyerek yemeye koyuldum.
Muzipçe gülümseyip,
"Benim mantımıda ilk defa senin kadar güzel biri yiyor onlarda çok mutlular"
Kahkaha atarak saçımı kulağımın arkasına yerleştirdim..Beni masada yalnız bırakarak bahçeye ilerleyen Burağın arkasından bakıyordum.
Bir süre sonra elinde yeni açmış sarı bir çiçekle gözüktü.
Yanıma gelerek çiçeği kulağımın arkasına yerleştirip,alnıma öpücük kondurdu.
Mutluydum onlayken fazlasıyla şanslı ve mutluydum..
Ayağa kalkarak telefonumdan sting shape of my heart
Şarkısını açarak elini tuttum.
Şarkıya ayak uydurmaya başladık.
Gözlerime çok derinden bakıyordu.
Utanıp başımı eğince gülümseyip yan tarafa bakmaya başladı.
Beni elimden tutarak döndürmeye başladı uçuyordum adeta.
Kuş misali özgür hissettim kendimi ilk defa buraklayken acılarımda dinliyordu.
Kulağıma eğilerek "Herne olursa olsun ben seni sevmekten vazgeçmeyeceğim"
Gülümsedim.."Hanım mısır patlat da film izliyek" dedi karşımdaki koltukta oturan Burak
Kollarımı birleştirerek,
"Allah allah kendini kocam sandın heralde" güldüm.
Hiç istifini bozmadan, "Karıcığım diyeceğim güne kadar hanımla idare et"
Dedi suratıma gülerken,Kapıya ilerleyip arkamı döndüm dil çıkartıp mutfağa yöneldim.
Patlamış mısır,cips,kola 3'lüsünü tepsiye yerleştirerek salona yöneldim.
Büyük koltukta tek oturan Burağın yanına ilerledim.tepsiyi sehpaya koyarak oturdum.
Korku filmi seçmişti oda.
Başlattı..
Kafamı bacaklarına koyarak uzandım.
Elindeki mısır kovasından tek tek elleriyle yediriyordu.
Sıkılınca kalkıp yanına oturdum.
"Atlatabilecek miyim sence Burak?"
Diyerek ayaklarımı karnıma doğru çektim.
Oturuşunu düzelterek bana döndü Burak,
"Atlatıcaz güzelim,hem daha elimden çekeceğin var.Anne baba olacağız,Dede ve nine olup torunlarımızı şöminenin yanında nasıl hastalığı yendiğini anlatacağız,Sarı saçların beyaza dönecek aksi bir nene olacaksın şimdiden belli" dedi parmağıyla burnumun ucuna dokunarak.
Gülümsedim ve "Bastonuyla bahçeden meyve çalan çocukları kovalayacak olan adam mı söylüyor bunu" dedim kahkaha atarken.
Birlikte kahkaha attık ve Burak ayağa kalkarak kapının yanına gidip lambayı söndürdü "Hadi bakalım Sarı şeker,Uyku zamanı"
Koltukta oturmaya devam ederken,
"Neyim ben 8 yaşında kız çocuğu mu?"
"Annen tembihledi uykunu alman şart,mızmızlanma"
Oflayarak ayağa kalkıp ilerledim.
Elimi tuttu merdivenleri beraber çıktık.
Merdivenin sonuna gelince istemsizce ellerimizi bıraktık odama ilerlerken,
"İyi uykular sevgilim" dedi kapısını açarak,
"İyi uykulaar" diyerek odama girdim..
Rüyalar Bu kadar güzelken, gerçekler canımızı yakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Bana Kalan (Düzenleniyor)
RomanceMırıldanmak.. Her saniye,her an mırıldanmak için sebep çok.Dilimden düşmesin adın..Adını mırıldanayım,beni sevdiğin sürece sana mırıltı gibi küçük ve anlamlı şeyler yaşatacağım... - Ya ölürsem? Ölüm değil mi tek çaresiz kaldığımız nokta ölme,ölürsen...