8 (Burak korahan)

189 63 2
                                    


Hiç anlatmadım sana oysa
Daha çok hikayemiz vardı
O gece sormuştun ya bana
Uzaklığın en büyük yaraydı

Kalben

Nefes nefese arabadan inerek yerde uzanan Hazalın yanına koştum.
Nefesini kontrol ettim,alıyordu.
Ama bir an önce hastaneye yetiştirmem gerekiyordu.
Hızla kucağıma alarak arabaya bindirdim.

Bir yandan arabayı kullanıyor diğer yandan sürekli arka koltuğa bakıyordum.
Benim suçumdu,resmen gitmesine izin vermiştim.

Hastaneye varınca hemşire çağırarak sedye getirmelerini sağladım.
Kucağımdaki sarı şekeri nazikçe sedyeye bırakıp hemşirenin pesinden kapıya kadar ilerledim.
Odaya aldıklarında beni dışarıda tutarak kapıyı kapattılar.
Öylece kapıya bakakaldım.
Böyle olmasının sebebi neydi?
İlk bayılışı değildi bu ama son olmasını diliyordum.

Endişe ile bir o yana bir bu yana giderken doktorla göz göze geldik.

"Neyi var?"
"Üzüntü ve belki de stresten kaynaklı bir  bayılma söz konusu"
"Yanına girebilir miyim?"
"Tabii"
Uzun koridorda ilerlerken o bende odanın kapısını hafifçe açarak içeri girdim.
Yatakta kolundaki serumla tavana bakıyordu öylece.

"Neden buradasın?"
"Seni yalnız bırakamam burada,sonra birdaha olmayacağım merak etme"
Kafasını pencereye doğru çevirirken
"Ben telefonunda son aramada bir arkadaşını görünce onu aradım o gelir birazdan bende gitmiş olurum"
Sarının en güzel tonu saçlarına baktım.
Bu halde bile o kadar güzeldi ki..

Kahve almak için odadan çıktığım da alt kata indim.
İki kahveyi kaparak merdivenlerden usulca yukarı çıkmaya başladım.
Onun olduğu odaya bir kızın ilerlediğini gördüğümde hızla yanına vardım.
Önce elimdeki kahvelere sonra bana bir dakika bu o kızdı.
Emre'nin evinde gördüğüm.
O da şaşkınca suratıma bakarken söze girdim
"Sen Seren olmalısın,Hazal iyi içeride merak etme"
"Evet sizde Burak olmasınız,ben yanına gireyim o zaman"
"Şey bunları bize almıştım lakin seninle içse daha iyi olur"
Diyerek kahveleri Emrenin sevdiği Hazalında yakın arkadaşı olan bu kıza verdim.
Gülümseyerek içeri girdi.

Burada artık işim bitmişti ne yazıkki.
Hatta tam olarak mavi gözlerin sahibi ile de bitmişti.
En çokta buydu yakan,acıtan.
Hastanenin kapısına doğru ilerledim.
Kapıyı varmış çıkıyordum ki arkamdan bir ses adımı seslendi.
"Burak"
Arkamı dönerek sesin sahibi olan Seren'e baktım.
Yanıma gelerek karşımda dikildi.
"Gidiyor musun?"
"Evet"
"Hazal odada seni bekliyorken mi?"
Şaşkınca gözlerimi hastanenin koridoruna dikerek
"Beni görmek isteyeceğini sanmıyorum" 
Siyah saçından bir tutamı kulağının arkasına atarak
"Seni görmek istiyor"
Daha fazla dinlemeden indiğim merdivenleri tekrar çıkarak odasının önüne vardım.
Kapıyı tıklayarak hışımla açtım.
Yatakta öylece oturan sarı şeker gözlerini gözlerime dikti.
Yanındaki sandalyeye oturarak
"Daha iyi misin?"
"Beni affedersen daha iyi olacağım"
"Ben küs veya kızgın değilim"
"Ama kırgınsın,özür dilerim"
"Hayır senin en doğal hakkın beni istememek,özür dilenecek birşey yok"
Dizlerimin üzerindeki elimi alarak tuttu.
Ben şaşkınca onu izlerken
"Affetmiyeceksen gitmene izin vermem ona göre"
Öyle güzel gülüyordu ki bende gülümsedim.
"Affedilecek birşey yapmadın,ama hadi affettim"
Sevinçle elimi sıkarken hala şaşkınlığın etkisindeydim.

Onunla ilk defa bu kadar güzel bir sohbetin içerisindeydik. Hiç bitsin istemedim,Kızları evlerine bırakarak bende eve geçmek üzere yola koyuldum.
Herne kadar ona belli etmesem de aklım hep ondaydı.
Bayılışına ikinci kez şahit oluyordum,ve istemesede ürkütüyordu.
Düşüncelerin esiri olmamak için elimi radyoya uzattım.
Çalan şarkının melodisine dalıp gittim.

Nasıl başarıyordu bilmiyordum ama bu kızda beni ona bağlayan birşeyler vardı, onun yanındayken herşeyi unutuyordum.Kızsada bağırsada onlayken yaşıyordum ben resmen kısa sürede nefes olmuştu bana..

Senden Bana Kalan (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin