William Golding:
"Bir kadın, erkeğin gölgesinde yaşamayacak kadar akıllı; ama o gölgede dinlenmeyi bilecek kadar duygulu olmalı..."
***
Teyzem beni göğsüne bastırırken diğer tarafımda kumsal boş boş duvara bakıyordu. Kumsal geldiğimizde olan herşeyi teyzeme anlatmıştı hatta toprakla aralarında olanlarıda söylemişti ve teyzem bu olanları duyunca sinirlenmişti.
Bacağım sarılmış eczaneden krem almıştık. Ve şuan her şey durgunlaşmıştı. Kimse konuşmuyor
kimse bir şey demiyordu. En kötüsüde
Yarın okul vardı.Teyzemin şöförü gelirken kumsal kendi eşyalarını toplamış gelip benim eşyalarımıda toplamakta yardımcı olmuştu.
"Bu konuyu sonra konuşuruz kendine iyi bak" diyen teyzeme dönüp sıkı sıkı sarıldım o alnımı öperken kumsal arkamdan gelip teyzeme sarıldı.
Teyzem kumsala gülümseyip,"Seni tanımak güzeldi kumsal. İstediğin zaman gelebilirsin. Sende benim kızımsın artık" dedi. Kumsalda teyzeme gülümseyip teşekkür etti ve eniştemle de vedalaşıp geç olmadan arabaya geçtik. İlk kumsalın evine doğru giderken ona doğru döndüm.
"Haftasonumuz kötü bi-" dememe kalmadan lafımı böldü.
"Hayır. Seninle harika bir gün geçirdik. Teyzen ve enişten çok iyi insanlar beni çok iyi karşıladılar aynı kendi evim gibi rahat ettim." Dedi.
elimi elinin üzerine koyup hafifçe sıktım.Yol boyunca sohbet ettik ve geldiğimizi farkedemedik. Araba durduğunda kumsala sıkıca sarıldım ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"İyi akşamlar" dedim. Oda göz kırptı ve gülümsedi.
"İyi akşamlar... Polyana" dedi ve gülüp indi. Arkasından sırıttım ve kafamı cama yasladım.
Kendi evime gelince inip teşekkür ettim ve eve girdim. Odama çıkıp üzerimi değiştirdim ve yatağıma girip kısa süre içerisinde uyumaya başladım.
...
Sabah gözlerimi alarmla açarken kalkıp yatağımı düzelttim. Elimi yüzümü yıkayıp formamı giydim.
Ceketimi üzerime alıp saatimi taktım.
Saçlarımıda salık bırakıp taradım.Çantamı hazırlayıp omzuma taktım ve kahvaltı yapma gereksinimi duymadan evden çıktım.
Okula geldiğimde herkesin bahçede olduğunu farkettim. Cehennem gibi
gözükürken kaşlarımı çattım. Kumsal köşede her zamanki yerimizde oturmuş kitap okuyordu. Yanına gidip oturdum. Bakışları bana dönerken gülümsedi."Günaydın"
"Günaydın"
dedim ve elindeki kitabı alarak bakmaya başladım.
"Ne anlatıyor?" Diyince biraz düşündü.
"Katil bir palyaço ve bir çocuğun arasında olanlar arasında, çocuğun kaybolmasıyla olaylar başlıyor." Diyince gülümsedim.
"Psikopatsın galiba" dedim. Güldü ve kafasını salladı.
"Yani" dedi belli belirsiz. Kitabı ona uzattım.
"Bu demek oluyorki senden korkmalıyım" dedim şakaya vurarak.
Kumsalda alayla arkasına yaslandı."Kork benden küçük polyana" diyince tek kaşımı kaldırarak ona baktım ve güldüm. Zil çalarken beraber sınıfa çıktık. Herkese selam verdim ve sırama oturdum. Kumsalda birkaç kişiyle konuşup yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENFONİ
ChickLitKapak Tasarım: Sayyldzx Düşünmeden yaşadığımız bu hayatın bedelleri bir çoğumuza ağır gelirken verdiğimiz kararlar kalbimizi yorabilecek bir gerçeklikle dolup taşıyordu. İnsanlar ve içinde bulunduğumuz dünya koca bir boşluktan ibaretken bencil yaşam...