B/16

10.3K 465 104
                                    

Bukowski:
Mutlu insanlar; Herşeyin en iyisine sahip olanlar değil, Sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar çok sevenlerdir . 

*****

Gözlerimi açtığımda yüzüme vuran beyaz ışık sayesinde gözlerimi geri kapattım. Ardından birkaç defa kırpıştırarak etrafa bakındım.

Bir hastane odasındaydım ve belimde keskin bir ağrı vardı, kötü tarafı hareket ettikçe bu ağrı daha da katlanamaz bir hale geliyordu.

Geri yaslanıp derin bir nefes aldım. Odamın kapısı birden açılınca irkilerek gelene baktım.Teyzem ve eniştem görüş alanıma girdi ve endişeyle bana bakıp yanıma geldiler.

Teyzem kenara oturup elimi tutarken dolu gözleriyle konuşmaya başladı.

"Mısra daha iyi misin? Ağrın çok mu kızım." Dedi ve endişesi karşısında gülümsedim. Eniştem o sırada teyzemin omzuna elini koydu ve ,

"Daha yeni uyandı kız. Sakin ol" diyince teyzem de kafasını hafifçe salladı. Eniştem masada duran bardağa su doldurup yavaşca bana içirdi. Teşekkür edip elini hafifçe sıktım.

Saçlarımı okşarken teyzem elimi tutup üstünü öptü ve endişeyle beni defalarca süzmeye başladı.

"N..nasıl olur? Neden?" Diyince gülümseyip teyzeme yavaş ve dikkatli bir şekilde sarıldım.

"Oldu bir şeyler merak etme. Ben iyiyim sorun yok" diyince eniştem kafasını olumsuzca salladı.

"Bu böyle kapanmaz şikayet edeceğim" diyince ofladım. O telefonla uğraşıp dışarı çıkarken teyzeme iyi olduğumu inandırmaya
çalışıyordum.

O sırada kapı açıldı ve gözleri kızarık kumsalı ve arkasından giren derini gördüm. İkiside gelip bana dikkatle sarıldıktan sonra yanıma oturdular.

"İyi misin mısra?" Diyen derine gülümsedim.

"Endişelenmeyin taş gibiyim!" Diyince burukça tebessüm etti. Kumsal ofladı ve elimi hafifçe sıktı.

"Nasıl göremedim ben ya?" Dedi ve kendini suçlamaya devam etti.

"Kumsal kızacağım ama! Ben hep böyle şeyler yaşıyorum sakin olun" diyince kızgınca bana baktılar. Yani genel olarak yaşıyordum... Birden aklıma gelen kişilerle yutkundum ve kızlara döndüm.

"Batu nerde?" Diyince kumsal,

"Dışarıda lavaboya gitti. Çok kötü oldu birde arabada seni getirirken ağladı...Hep kendini sorumlu tuttu." Diyince gülümsedim.Benim abim ağlamış mıydı?

"Şey...uraz biliyor mu?" Diyerek derine döndüm.

"Biliyor... Ama gelmedi." Diyince burukça tebessüm ettim. Şaşırmamıştım. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Sen iyisin ya boşver onu! Gelmezse gelmez. O yok diye ölücek değilsin." Diyince kafamı salladım. Kapı açılınca batuyu gördüm.

"Gel buraya" diyip kollarımı açtıktan sonra tedirgince bana baktı ve gelip kollarımın arasına girip pişmanlıkla bana sarıldı.

"Batu kızacağımı biliyorsun onun için ağzını açıp tek kelime etme!" Diyince kafasını sallayıp eski sert haline geri döndü.

Fakat kalbimde bir eksiklik vardı. O eksiklik... Gelmeye bile tenezzül etmemişti.

5 gün sonra

Alarmım kulaklarımın dibinde çalarken sinirle gözlerimi açtım ve alarmı kapattım. Yerimden dikkatle kalkıp üzerimi giyindim.

SENFONİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin