SENFONİ

B/19

Quintus Horatius Flaccus;
"Hiçbir mutluluk; sonu iyi biten acı kadar lezzetli değildir…"

Multi: Mısra Özer

**** Ara Yorum Lütfen.

Gözlerimi açtığımda urazın kokusu burnuma doldu. Derince içime çektikten sonra kafamı yorgunca yasladığım göğsünden kaldırdım.

Uzun bir süredir buradaydık anladığım kadarıyla. Uraz dalgın bir şekilde denize bakarken bende kafamı çevirip bir süre denize bakındım.

Masmavi rengi insanı gerçekten daldıracak cinstendi. Serin havasıyla beraber dalgalanıp yükselen suyu fazlasıyla gösterişli ve huzurluydu.

Kafamı çevirdiğim an urazla göz göze geldim. Sertti bakışları..

"Ne oldu?"

Derin bir nefes alıp kafasını gökyüzüne çevirdi.

"İçimde bir şeyler kopuyor mısra."

gözlerim hafifçe dolarken biraz daha ona yaklaştım.

"Acıyor mu?" Diyerek elimi kalbine koydum. Kulağıma eğilerek çaresizce fısıldadı.

"Sana küçük bir yalan söylesem kızar mısın?" Diyince gözümden akan yaşı elimle silip kafamı olumsuzca salladım. Tekrardan kulağıma eğildi ve fısıldadı.

"Acımıyor."

Derin bir nefes alarak kafamı omzuna koyup ona yaslandım.

"Bende sana küçük bir sır vereyim;
A

cı, insana sonradan verilmiş bir yaşam gücüdür." Diyip elimi yanağına koydum.

Elimin üzerine ufak bir öpücük kondurdu.

"Acının mutluluktan alacağı vardır.
benim mutluluğumuda, bana "sonradan" verilmiş gücüde alıp götürdü zaten. Bunu başarmak içinde elinden geleni yaptı.."

Bir şey demeden sessizce bekledik.
Belkide her şeyi ona açıklamam gerekiyordu. Benim hakkımda daha henüz kimsenin bilmediği bir şeyi...

"Uraz..." derken gözleri anında beni buldu. Ses tonum düşüncelerime yansımıştı.

"Ben uzun zamandır bir şeyle uğraşıyorum.." diyince kaşlarını çatıp benden uzaklaştı. Yüzümü iyice görebilmek için beni kendisine çevirdi.

"Ne ile uğraşıyorsun?"

Tam konuşacağım zaman önümüzde bir araba durdu. İçinden batu,kumsal ve toprak çıkarken urazdan uzaklaştım.

kumsal gülümseyerek yanağımı öptü ve yanıma oturdu.

"Selam! Napıyorsunuz?" Diyince gülümsedim.

"Sahil havası iyi geldi oturuyorduk. " diyince toprak ta yanımıza oturup kumsalı kendine çekti.

"Fazla sıkıcı." Diyen batuya dönüp gözlerimi kıstım.

" Aynı senin gibi ne büyük tesadüf?" Diyerek gözlerimi devirdim. Bana alayla bakıp burun kıvırdı.

"Bardaki olayımızı hatırlıyorsundur umarım. Benim gibi harika bir insanla beraber takıldınız."

Kumsal sinirle topraktan uzaklaşıp batuya döndü.

"Polisler az daha yakalayacaktı bizi gerizekalı! Eğlenceli diyor birde!" Diyince batu kahkaha attı.