Che Guevara;
"Peşinden gidecek cesaretin varsa, bütün hayaller gerçek olabilir."
multi: Kumsal Aksoy
***
ona bir süre baktım. Hala bileğimi tutuyordu ve gözlerinde tanımlayacabileceğim tek bir mimik dahi yoktu.
"Bilmiyorum... Her şey fazlasıyla karışık..." dedim. Ardından kapı çaldı ve elini bileğimden çekti. Kalkıp kapıyı açtı ve ardayla derini karşıladı.
Derin içeri girip bana sarılınca gülümseyerek bende ona sarıldım.
"İyisin değil mi?" Diyince kafamı salladım. Arda gelip bana bakınca derinden ayrıldım.
"Ağrın var mı? Gelirken ağrı kesici aldım" dedi ve elindeki poşeti kaldırdı.
"Evet var teşekkür ederim." Diyince bir şey değil dercesine geri çekildi.
Derin elindeki pizzaları kaldırdı." e hadi diğerlerinide çağırın beraber yiyelim" dedi urazla ardaya bakarak.
Fakat onlar gitmeden toprakla kumsal aşağıyaq indi. Kumsal beni görünce koşarak yanıma geldi ve yavaşca bana sarıldı."Mısra çok korktum. Bir şeyin yok değil mi?" Diyince kafamı olumsuz anlamda salladım. Beraber masayı kurduk ve oturup yemeğe başladık.
Yemek bitince erkekler dışarı çıktı ve bizde el birliğiyle etrafı toparladık.
"Urazın evi değil mi?" Diyince derin gülümseyerek bana döndü ve evet dercesine kafasını salladı. Biraz efrafta gezinirken omzuma bir el dokundu. Arkama dönerken urazı gördüm.
" Yatmadan önce yaralarını pansuman edelim" diyince kafamı salladım. Beraber bir odaya girdik.
Yatağa otururken oda elinde bir kutuyla geldi. Bacağımı sıyırırken o çoktan yaramı pansuman etmeye başlamıştı. Bacağımdan sonra kollarımı etti ve küçük yerlere yara bandı yapıştırdı.Ardından yerimden kalktım ve uraza baktım.
"Teşekkürler."
Bir süre gözlerime baktı ardından kafasını sallayarak odadan çıktı.
Bende arkasından çıkıp aşağıya indim. Koltuğa oturdum ve kızların sohbetine girmeden açık olan televizyona boş boş bakmaya başladım. O sırada uraz,toprak ve
arda gelip sırasıyla koltuğa oturdular.
Bir ara o kadar çok dalmıştım ki kolumun bildiğim sürece deşilmesiyle hayata döndüm. Kumsala sinirli bir bakış attım."Nereye daldın böyle?" Diyince omuz silktim.
"Yok bir şey." Dedim ve kalkıp yukarı aynı odaya çıktım. Arkamdan yaklaşık 5 dakika sonra uraz girdi ve bana baktı.
"Neyin var mısra?" Dedi ve sonsuz gelen bakışlarınıgözlerime dikti.
"Sadece bildiğin hayatım mahvoldu"
dedim. Aniden hiddetlendi."Benim yanımda olucaksın diye mi mahvoldu hayatın?" Dedi ve ben daha devam etmeden ilave etti.
"Asıl benim hayatım senin yüzüne mahvoldu. Senin gibi sıradan bir kız yüzüne." Dedi. Kalbime bir burukluk çökerken gözlerim doldu ve bakışlarımı ondan kaçırdım.
"Sadece o çocuklar yüzüne mahvolmuştu kim bilir ne yapacaklar diyecektim..." oda bir süre duraksarken gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı. Hala ona bakmazken elimle odanın kapısını gösterdim.
"Çıkar mısın?"dedim titreyen sesimle. Ve kendime bir anlık lanet ettim.
"Ben..." derken devam ettim sözünü keserek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENFONİ
ChickLitKapak Tasarım: Sayyldzx Düşünmeden yaşadığımız bu hayatın bedelleri bir çoğumuza ağır gelirken verdiğimiz kararlar kalbimizi yorabilecek bir gerçeklikle dolup taşıyordu. İnsanlar ve içinde bulunduğumuz dünya koca bir boşluktan ibaretken bencil yaşam...