Sunay Akın;
"Bazen başını alıp gidebilecek kadar cesur; bazen de kalıp her şeye göz yumacak kadar yürekli olmalısın."Multi: Uraz Arıkan
**** Ara yorum lütfen!
Uçakla tekrar Türkiye'ye döndükten sonra bizi karşılayan arabanın yanına gidip binerken yoldan beri olan sessizliğimizi sürdürmeye devam ettik.
Urazın arada bende takılı kalan bakışları durumu benimle konuşmak için can atmak istesede bunu yapmayacaktım.
Herne olursa olsun kötü günüydü ve ben yolun yarısında bir adamla arabaya binip sevdiğim adamı bırakacak kadar da gurursuz değildim!
Bundan dolayı Urazın yanındaydım.
Aryayı seviyordum ve kardeşim yerine koyuyordum. Onu kaybetmek, sırf abisi yüzüne ona sırt çevirmek saçmalıktı.Bu düşünceler arasında git geller yaşasamda sonunda araba durdu ve kendi dünyamdan çıkıp hastaneye doğru baktım. Hızla arabadan inip urazı beklemeye başladım. Uraz önden koşar adımlarla ilerlerken arkasından gidip ona ayak uydurmaya çalışıyordum.
sonunda 3.katın koridoruna çıktığımız zaman kumsal,toprak ve çağla hanım görüş alanıma girmişti.
Kumsal beni görünce gözleri öfkeyle üzerimde dolaştı ve bir şey demeden bakışlarını başka yere çevirdi.Toprağın bakışlarını üzerimde hissederken bu sefer ona döndüm.
Şaşkındı ve bilemediğim bir boşluk vardı gözlerinde."Hoşgeldiniz" dedi ve uraza baktı.
"Hoşbulduk." Diyerek toprağın yanına oturan uraza baktım ve çaprazımda duran çağlaya döndüm. Kötü bakışları üzerimdeydi. Her zamanki gibi..
"Durumu nasıl?" Diye sorduğum zaman kimseden cevap gelmezken urazın sesini duydum.
"Stabil. Uyanmasını bekliyoruz sadece" dedi. Yorgun olduğu belliydi ve fazla karamsar davranıyordu.
Kumsalın yanına oturdum. Bu sefer bakışlarını yere sabitlerken elimi omzuna koydum. Fakat omzunu ittirerek elimden kurtuldu.
"Ne oldu kumsal?" Diyince öfkeli bakışları beni buldu.
"Keşke bizi... Beni bırakmasaydın..."
"Ben sizi bırakmadım haber vermiştim." Diyince alayla güldü.
"Kapının üzerine bırakılmış bir not mu senin haber verişin?" Diyince tekrar konuşmak istedim fakat kafasını çevirdi.
"Bunu burda konuşmak istemiyorum" diyince Uraz ayağa kalkıp elimi tuttu.
"Kumsal yeteri kadar üzerine gittin." Diyerek onlar cevap vermeden beni hızla dışarı çıkarttı.
Gözlerimden yaşlar akarken uraz yüzlerimizi eşit hizaya getirdi.
"Bak sen onlara takılma. Hepsi üst üste oldu ve fazla gerildiler."diyince ağlamam daha çok arttı. Uraz bana sarılırken hiçbir şey yapmadan öylesine bekledim.
"Batu? O nerde?" Diyince bakışlarını başka yere çevirdi.
"O... Toprak ve kumsaldan daha kızgın." Diyince gerçekten tüm gücümün çekildiğini hisseder gibi oldum.
"Hepsi benim yüzümden." Diyince elimi tuttu ve avuç içimi öptü.
"Benim de suçum." Dedi. Banka çaresizce otururken ne yapacağımı düşündüm. Eskiden yalnız olmaktan bu kadar korkmazdım ve şimdi de korkmamalıydım. Buraya geliş amacım aryaydı. Onlarla daha sonra konuşucaktım. Tabi ne kadar konuşabilirsem...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENFONİ
ChickLitKapak Tasarım: Sayyldzx Düşünmeden yaşadığımız bu hayatın bedelleri bir çoğumuza ağır gelirken verdiğimiz kararlar kalbimizi yorabilecek bir gerçeklikle dolup taşıyordu. İnsanlar ve içinde bulunduğumuz dünya koca bir boşluktan ibaretken bencil yaşam...