Charles Bukowski;
"Ateşin içinden ne kadar iyi geçebildiğindir mesele."Multi: Uraz Arıkan
Ara yorum../
****Gözlerimi açtığımda pencereden yayılan ışık sayesinde az çok kendime gelebildim ve derin bir nefes alarak kalktım.
Banyoya doğru ilerleyip elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı tarayıp üzerimi giyindim. Odadan çıktıktan sonra aşağıdan gelen gülme sesleri ile birkaç saniye duraksadım.
Uraz,toprak,kumsal,batu hepsinin sesi kulağıma az çok geliyordu ve kim olduğunu seçebiliyordum.
Aşağıya sessizce indikten sonra mutfağa girmeden bahçeye çıktım. Derin bir nefes alırken yeni yeni yağmış olan havaya baktım.
Bir insanın yaşama sevinci bu kadar çabuk bitebilir miydi? Galiba dün batuya olan az çok kırgınlığım, biraz dünyanın hali biraz da yaşanılan son şeyler için kendimi kötü hissediyordum.
Sanki kanser olduğum zamanlardaki aynı yorgunluk vardı üzerimde. Saçlarım gitmişti. Hayatım neredeyse bitmişti fakat en azından birileri yanımdaydı.
hafif bir titreme geldi ve bütün vücudum bir kaç saniyeliğine sarsıldı.
Tekrar yağmur yağarken yüzüme değen su damlalarıyla kafamı geriye atarak gökyüzüne baktım.
Ufak ufak ıslanan saçlarım ve kıyafetlerim bedenime daha çok yapışırken bu sefer üşemeye başladım."Mısra"
arkamda olan tek gerçek kişinin sesini duyarken nefesimi yavaşca dışarıya bıraktım. Sıcak elleri ellerimi bulurken ona döndüm.
Uraz Arıkan.
Kızarmış gözlerime bakarken çekiştirmeyi bıraktı ve yağmur damlalarından korumak istercesine beni kendine çekti.
"Yoruldum ben."
Ağlamaklı çıkan sesim çaresizliğimi adeta haykırıyordu.
Başımın üzerine bir öpücük kondurdu ve sıkıca sardı beni.
"Ufak bir sır vereyim mi sana?" Diyince başımı kaldırıp ona baktım.
"Bende çok yoruldum.."
Daha çok ağlamak isterken kafamı göğsüne yasladım. Asıl olay benim yorgun olmam değildi. Güvendiğim, sevdiğim kişinin bir yerden sonra yorgun olmasıydı.
"Gidemiyorum... doğru dürüst ölemiyorum bile." Uraz kulağıma yaklaşırken kalbinin atış seslerini dinlemeye başladım.
"Sende olmazsan batar bu gemi."
Kulağımda yankılan söz ve elimin altıda sıcacık atan o kalbin sesi resmen onca yıllık yorgunluğumu söküp attı.
"En baştan başlayalım mı?" Diyince gülümsedi ve konuşmaya başladı.
"Onun için biraz geç oldu ama benimle evlenmen için henüz geç değil?" Diyince güldüm.
"Evlenmek için temellerimiz sağlam olsun. Yeni baştan başlayalım okulu bitirelim. O zaman güzel bir teklif yapabilirsin."
"Ha birde güzel bir teklif bekliyorsun?" Diyince güldüm.
"Evet tabiki. Birde ben edecek değilim ya- aslında birbirimizde aynı anda edip farklılığımızı ortaya koyabiliriz sayın Arıkan."
Güldü ve eğilip saçlarımı öptü.
"Yaa tabi ne demezsin. İlk önce içeri geçelim bence çünkü üşüteceğimiz kadar üşüttük zaten aynı anda hastalanırsak birbirimizin yüzüne romantik bir şekilde sümkürürüz. Olur biter"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENFONİ
ChickLitKapak Tasarım: Sayyldzx Düşünmeden yaşadığımız bu hayatın bedelleri bir çoğumuza ağır gelirken verdiğimiz kararlar kalbimizi yorabilecek bir gerçeklikle dolup taşıyordu. İnsanlar ve içinde bulunduğumuz dünya koca bir boşluktan ibaretken bencil yaşam...