Elif Şafak;
"Bir anın doğması için, bir anın ölmesi gerekir. Yeni bir "ben" için eski bir benin kuruyup solması gibi..."Multi: Kumsal Aksoy
**** ara yorum lütfen ^^
Yaşadığım ani duygu geçişleriyle afallarken Aryaya gülümseyerek baktım. Ardından yukarı çıkıp ceketimi giydim ve anahtarlarımı alıp küçük çantamı çıkardım. İçine bir kaç eşya koyup sırtıma taktım ve aşağıya indim.
Hazır olunca hep beraber arabaya bindik ve çıt dahi çıkmayan bir ortama ayak uydurmaya çalıştık.
Uraz aryanın saçlarını öptükten sonra eğilip benimde alnımı öptü."Her şey için." Diyince derin bir nefes alarak Urazı izlemeye başladım.
Keskin mavi gözleri, sert çehresi, arada belirli olan çene kemikleri, sıkılmadan izlenecek bir adem elması.
siyaha gömülmek istercesine farklı bir tona bürünmeyen siyah giysileri ve eksik etmediği deri ceketi aynı zamanda siyah saati..Yol boyunca ince ince onu izledim. Her hareketi,her mimiği, her tavrı sanki o an için daha bir özeldi. Benim için daha başkaydı. Hatta belkide çok fazla güldüğünde hafif belirginleşen gamzeleri bile sonradan zar zoruna fark edebileceğim şeylerdi.
Gözlerimi ondan alıp camdan dışarıya doğru aldım ve geçtiğimiz sokakları, tek tük kalan insanları izlemeye başladım.
Fakat gelen mide bulantısıyla belli etmeden karnımı tuttum ve bulunduğum camı hafifçe açtım. Dokunsalar yeminle kendini feda edecekti midem.
Aklıma kırlar, ormanlar hatta daha bir çok saçma olayları getirip midemi unutmaya çalışırken ilkokul anım aklıma geldi ve bir kaç saniye duraksadım.
Çocuk yaklaşmış ve ellerimi tutmuştu.
İlk defa o zaman kendimi ciddi bir şekilde tutmuştum belkide."Seni seviyorum mısra biz çocuk olabi-"
derken aniden çocuğun suratına hatta ağzının içine hapşurmuş birde hızımı alamayıp herkese hava attığı pahalı olduğunu belli eden ayakkabılarının üzerine midemi bırakmıştım.
Düşününce gerçekten iğrenç bir andı.
Ne kadar pisleşebilirdim ki daha?ama dediğim gibi normalin üzerinde pisleşmiştim..
çocuk "ıyy!"diyerek benden çekilirken ayakkabılarına dehşetle bakan yüzü aklımdan hiç silinmemişti. Ardıdan onca kişinin gülmesi üzerine eğilip saçımı çekmiş ve bana hakaret etmişti. Bende onu tutarak midemin olduğu bölgeye bırakmıştım.
Çocuk hayatının en rezil, en berbat, en umutsuz anını yaşarken okula doğru yüzünde kusmukla çığlık atarak koşmuştu.
En son derse girerken görevli ablayla kavga edip cifi kafasından aşağıya doğru dökmüş, ağzına sabun sıkarak ölümü bile göze almıştı.
İçim garip bir hissiyatla burkulurken derin bir nefes alıp geçen mide bulantımla beraber arkama doğru yaslandım.
Baya üzülmüştüm çocuğa..
Geldiğimizi duran arabayla anlarken hepimiz inip birbirimize bakmıştık.
Batu telefonu çıkarıp saate baktı ve Uraza döndü."Gitmem gerekiyor. Kalmak isterdim ama bir kaç işim var biliyorsun zaten." Diyince Uraz kafasını salladı.
Toprakta hatırlamış gibi Uraza döndü ve kendisiyle beraber kumsalıda yanına çekti."Arda ve Derin aradılar. Orada bir süre daha kalıcaklar ve daha sonra evlenmek için buraya dönücekler." Diyince Uraz rahatayarak derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENFONİ
ChickLitKapak Tasarım: Sayyldzx Düşünmeden yaşadığımız bu hayatın bedelleri bir çoğumuza ağır gelirken verdiğimiz kararlar kalbimizi yorabilecek bir gerçeklikle dolup taşıyordu. İnsanlar ve içinde bulunduğumuz dünya koca bir boşluktan ibaretken bencil yaşam...