SENFONİ

B/28

Victor Hugo;
"Aşk ne midir? Sokakta çok fakir aşık bir genç adamla tanışmıştım. Şapkası eskiydi, paltosu yıpranmış, ayakkabısından sular geçiyordu ve gönlünden yıldızlar."

multi: Mısra Özer

****

Gülerek Hastaneden çıkarken içimi nedensizce büyük bir huzur doldurmuştu. Kafamı çevirip Batuya büyük bir özlemle baktım ve tam o sırada ona baktığımı hissetmiş gibi oda kafasını bana çevirdi.

Onunda gözlerinde gördüğüm özlem içimi ısıtırken gülümseyerek elini omzuma koydu ve beni kendisine doğru çekti. Bende elimi beline koydum ve öyle yürümeye başladık.

Fakat kısa süre içerisinde sert bir şekilde Batunun kollarından ayrıldım.
Kafamı kaldırıp beni çeken kişiye baktım ve tamda beklediğim gibi yüzünde yalandan bir kıskançlıkla beni kendisine çekmişti. Gülüp omzuna vurdum.

Eğilip başıma bir öpücük kondururken Batu alay edercesine bize bakmaya başladı.

"Ne oldu size böyle? Şeker gibisiniz.." diyerek elini boğazına götürdü ve kendisini zorla kusturmaya zorladı.

"O nasıl benzetme lan? Allah korusun de" diyince sinirle Uraza döndüm.

"Hayır eskiden kavgadan geçilmiyordunuz, birbirinizi her dakika gömüyordunuz sırf bu yüzden bir numaralı çiftimdiniz." Diyince gülmeye başladım.

"Canım ayları hemen biter Batu" diyerek göz kırptı Uraz. Sinirle ona döndüm.

"Seninle biz neyiz ki?" Diyince ikiside yerinde durup şaşkınca bana baktılar.

"Canım ayları falan.. İlk önce bir ilişkimiz olmalı." Diyerek yürümeye devam ettim.

"Ne demek istiyorsun? Anlayamadım!" Diyince alayla ona döndüm.

"Kulaklarını bi doktora göster istersen yakında bile duymuyorlar."diyince yürümeye başladı ve bir kaç adımda yanıma ulaştı.

" aramıdaki ilişkiyi farkedemeyen sensin. Geçerken senide bir göz doktoruna bırakırım." Diyince sinirle birbirimize baktık.

Batu aramıza girdi ve sağ koluna beni sol koluna da Urazı aldı.

"Müneccim olabilirim galiba. Şimdiden başladınız kavgaya" diyince Uraz Batuyu ittirdi.

"Yürü lan ordan!" Diyince Batu her zamanki alaycı sesiyle gülmeye başladı. Kırmızı ışığın yanmasıyla gözlerimi devirip önden yürürken ani bir fren sesi geldi ve duramayan araba üstüme doğru gelmeye başladı.

Her şeye hazırlıklı bir şekilde beklerken sert kollar tarafından geriye doğru çekildim ve tanıdık gelen kokuyla az çok sakinleşmeye çalıştım.
Sırtım Urazın göğsünde yaslıyken kafamı omzuna doğru yasladım ve derin bir nefes aldım.

Esen rüzgar saçlarımı uçururken Uraz kulağıma eğildi ve başını başıma yasladı.

"Galiba bu sefer gerçekten doktora gidicektin." Diyince korkuma rağmen gülümsedim.

"Sayende gitmiyorum. Yine tuttun beni.." dedim. uçurumdaki anımız aklımda dolaşmaya başlarken, her saniyesini, her hareketini bana teker teker hatırlattı.

Ondan ayrılırken batu sıkıca bana sarıldı. Kafamı omzuna koyup biraz dinlenirken büyük ihtimalle arabayı süren çocuğu dövmeye giden Urazı bir süre yalnız bıraktım.

"Korktum. İyisin değil mi?" Diyince derin bir nefes alıp başımı salladım.

"Batu... Ben sizi asla bırakmayacağım. Özür dilerim." Diyince daha çok sarıldı.