B/11

15.3K 611 81
                                    

Johann Wolfgang von Goeth;
"Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim."

Multi : Derin Karan (Madison Beer)

****

Bir süre öyle kaldıktan sonra ayrıldık.
Arabaya doğru ilerlerken urazın telefonu çalmaya başladı. Arabaya bindikten sonra açtı fakat karşı tarafı dinleyip hızla telefonu attı.

"Ne oldu?!"dedim korkuyla. Bir kaç saniye cevap vermezken sorumu tekrar ettim.

"Derin... Kaza geçirmiş hastanedeler"
diyince elimi ağzıma götürdüm. İçim burkulurken gözlerim doldu.

"İ..iyi mi?" Derken araba daha çok hızlandı.

"Bilmiyorum!" Diyerek direksiyona vurdu ve daha çok gerilmeye başladım. Hatta bir kaç damla yaş gözümden akmıştı bile.

Hastanenin önünde dururken hızlıca çıktık ve uraza yetişmeye çalıştım.
Beraber danışmandan yerini öğrenirken koşarak yukarı çıktık.

Bizimkiler çökmüş hali kalbimi sızlatırken hepsine göz gezdirdim.
Kumsalın ağlamaktan gözleri şişmiş ve kızarmış, arda yere çökmüş bitik bir haldeydi ve gözlerinden yavaşca akıyordu damlalar.

Toprakta ellerini saçlarına getirmiş kızarmış gözleriyle ardaya destek olmaya çalışıyordu. İkimiz oraya giderken hepsi ayaklandı. Arda uraza bakıp,

"Ters takla attı... Araba... Kurtaramadım" diyip teker teker hecelerken hıçkırarak ağlamaya başladı. Uraz ardaya sıkıca sarılırken gidip kumsala sarıldım.

"Kumsal sakinleş ve olayı anlat" diyince derin bir nefes aldı. Uzanıp rahatlaması için alnını öptüm.

"B...biz kafede oturuyorduk ardından ben toprak ve arda bindik.
Arda derinle şakalaşırken derinde inat olsun diye kendi arabasına bindi." Diyerek ağlamaya başladı.
Başını öperken derin bir nefes alıp devam etti.

"Sonra yolda şeritten çıktı ve arabayı görmedi. Direksiyona çevirirken direklere çarpıp ters döndü." Diyince ağlamaya başladım.

Kumsalı bir süre teselli ettikten sonra toprak geldi. İkisine müsade ettim ve toprak oturup kumsalı göğsüne çekti.
Urazın omzunda bitik halde olan ardaya kaydı bakışlarım.

Gidip yanına oturdum.

"Benim suçum" dedi çaresizce. Gözlerim doldu fakat ardayı tutup kendime çektim.

"Burda olanlardan ne senin ne de onun suçu var. Bunu bir aklına sok.
Bizler geleceği göremeyiz arda... Sen bilseydin izin vermezdin. Ama elimizden gelen sadece onun için beklemek. Kendini suçlayarak ağlayarak ona destek veremezsin."

Diyince konuşucakken susturdum.

"Sus! Aynı kelimeleri tekrarlayıp derinide,kendinide kötü etkileme. İkiniz için kolay değil biliyorum. Ama güçlü durup içerde mücadele veren sevgiline destek olmalısın" diyince daha çok canlandı.

Masanın üzerindeki suyu açıp ona uzattım.

"İç hadi!" Diyince itiraz edemeyip içti.

"Şimdi dik dur. Aynı ilk günkü gibi.."
Diyince tamam dercesine kafasını salladı ve neredeyse eski ardaya dönerek yerinden doğruldu.

kapının önüne gidip bir şey olmamış gibi sadece içerdeki sevgilisini beklemeye başladı.

Uraz elimi tutup yanına oturttu. Ardından beni kendine çekti. Başım omzuna düşerken gözlerimi kapadım.

SENFONİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin