''Adil değil bu. Ölme.''demişti. ''Bir şey canını çok yakmış olmalı.''diye devam edip tahminler yürütmeye başladığında Çınar... Delirmişti. Tahminler üretmek, fikir yüretmek... Dünyada katlanamadığı şeylerden ikisiydi. Bulamazlardı. Kimse neden bu halde olduğunu bilmezdi, bilmeyecekti.
''Adil değil bu.''diyerek tekrarladı Hayal. İpler o an koptu!
''Bana hayat dersi vermeye mi çalışıyorsun? Adil olmadığını söyleyip duruyorsun. Dünyada adalet var mı sanıyorsun!''
Kısık sesle başlayan cümle son kelimelerde yükseldi, yükseldi, yükseldi... Bağırdı. Avazı çığını kadar, gücü yettiği kadar bağırdı.
Sessizlik... Paylaşabilecekleri tek şey sessizlikti zaten. Her yükselişin bir inişi olmalıydı ama Çınar... Durmuyordu. Her defasında kıza söylemediğini bırakmıyordu. Sanki sadece o haklıydı. Sanki sadece o en kötüsünü yaşamıştı. Sanki şu lanet dünyada sadece o acı çekiyordu.
''Bir daha... Bir daha konuşmayacağım Çınar!''
Neler oluyor neler... Bitmesine az kaldı. Hayal kırıldı gibi. Çınar bu kırgınlığı tamir etmek için uğraşacak mı? Yoksa umursamayacak mı? : )