BÖLÜM 2 - OBUR

6.2K 406 97
                                    

Bir bölüm daha yayınlamak nasip oldu arkadaşlar. Şu an saat 01.09. Biraz yorgunum, biraz da uykusuz... Hatalarım varsa affola. 

                                                              Bilirim dünyanın karanlık yüzünü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


                                                              Bilirim dünyanın karanlık yüzünü

                                                                  Güneşin ısıtmadığı günleri

                                                                Milim milim yayılan sıkıntıyı

                                                            Bilirim kalbindeki büyük yangını!

                                                                              *Nur Akyol*

NOT: Her bölüm başına bir şiir eklemeyi düşünüyorum arkadaşlar. Bu seferki şiiri ben yazdım. Beğendiniz mi merak ediyorum. Bu konuda fazlasıyla yeniyim ve tecrübesizim. : )

Deliler gibi rüzgar esiyordu. Düşen her kar tanesi canını yakıyordu. Rüzgarla birleştiğinde öldürücü bir silaha dönüşüyorlar, düştüğü yeri iğne batmışçasına acıtıyorlardı.

Boynunu sıkı sıkı saran parmakların bir anda gevşeyip boşluğa düşer gibi iki yanda sallanması adamı korkuttu. Yine de panik yapmadı. Eli ayağı birbirine dolanmadı. Aklına kötü şeyler getirmedi. Güzel gözlü kadın montunun ön cebinde anahtar olduğunu söylemişti. Dişlerini sıkıp yüzünü buruşturarak öne doğru iyice eğildi. Başını kapıya yaslayıp sabitledi. Kadının üst bedeninin tamamını sırtına yatırıp bir denge kurmayı başarabilmek tahmin ettiğinden daha zor oldu.

Adam üstündeki kadınla beraber düşmeyecek bir pozisyona geçer geçmez tek elini geriye doğru atarak yavaş hareketlerle cep bulmaya çalıştı. Parmakları donmuştu. Ayakları artık ağırlığı tartmaz olmuştu. Yine de montun sol cebine elini sokmayı başardı. Mümkün olabildiğince karıştırdı. Boştu! Hayatta bir kez olsun şansının açık olmasını isterdi. Anahtar muhtemelen öbür cepteydi!

Bin bir zorlukla ikinci cebe baktığında anahtarlığın halka kısmı parmağının ucuna dolandı. Derin bir nefes alıp rahatlamaya çalıştığında soğuk ciğerlerine işledi. Yarım nefesler almayı anın heyecanına kapılıp unutmuştu!

Acısı dindiğinde anahtarı yerinden çıkardı. Yere düşerse bu iş biterdi. Anahtarı yere düşürmemek için inanılmaz güçlü bir çaba gösterdi. Yük artık dayanılmaz olmuştu. Bir de yere düşen anahtarı almak için eğilirse muhtemelen yıkılırdı. Bir daha da yerinden kalkamazdı.

Korkulan gerçekleşmedi. Anahtarı kapının kilidine yerleştirip çevirdiğinde yıllar sonra ilk kez heyecanın güçlü gümbürtüsünü kalbinde hissetti. Geçen zaman boyunca güzel gözlü kadından bir 'çıt' sesi bile çıkmamıştı. Hareketlerine hız kazandırdı. Ağzını açıp konuşabilecek durumda değildi. Kapıyı açmayı başardığında direkt içeri daldı.

UÇURUMUN KIYISINDAYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin