BÖLÜM 14 - ACI

2.7K 252 36
                                    

Bu bölüm yorum yazan dostlarıma ithafımdır. Sizler düşüncelerinizi benimle paylaştığınız müddetçe içimdeki yazma yangını hiç sönmeyecek. : ) Sayınız az ama bendeki kıymetiniz çok büyük. < 33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkımız. Çok sevdiğim ve yeni bitirdiğim diziden. Ben dinleyerek yazdım siz de dinleyerek okuyabilirsiniz. : )

instagram hesabım: nurakyol123


Güzel gözlü kadın Çınar'ın kucağında tepinip duruyor, kalkmak için gücünün tümünü kullanıyordu. Buna rağmen bir arpa boyu kadar yol gidebilmiş değildi. Çınar'ın güçlü, kaslı kolları sadece omuzlarından tutup tüm hareketlerini kısıtlayabiliyordu. Sıkı değildi. Canını acıtmıyordu. Ama yine de Hayal'i durdurmayı başarabiliyordu.

''Bıraksana beni!''dedi. Sesi bir fısıltı gibi ancak çıkabilmişti. Sarf ettiği çabalar sonucu nefes nefese kalmış, terlemişti. Enerjisi tükenmek üzereydi. Çınar ne yapmaya çalışıyordu? Böyle davranması garipti. Ondan zaman istemişti. Sadece biraz zaman... Elleri şimdi omuzlarını tutarken acımıyor muydu? Yalancıydı işte. Elektriklerin gittiği yoktu. Elinin acıdığı doğru değildi. Ona bir daha güvenmeyecekti.

''Seni o odanın içinden çıkarmanın bir yolunu bulmuşken bırakmak... Asla!''dedi Çınar. Hayal, daha da sinirlenip debelenmeye başladı. Bir erkeğin gücü yanında kendisininki bir hiçti. Boşuna çabalıyordu. Yine de vazgeçmiyordu.

En sonunda yoruldu. Hareket etmeyi bıraktı. Öne düşen ve dağılan sarı saçlarını geriye doğru sinirle iteledi. Saçları laf dinlemeyerek yine güzel yüzünün iki yanında yerini aldı. Başını yukarı kaldırarak onları dengelemeye çalıştı. Üfledi, başını sağa sola salladı. Çınar tüm bu çabalarını büyük bir ilgiyle sessizce izledi. Uzanıp kızın küçük derdine çare olmak istedi. Sarı yumuşak telleri yavaşça itip kulağının arkasına usulca sıkıştırabilirdi. Yapmadı, yapamadı. Bulundukları durum şiddetli tehlike arz ediyordu. Her an etraftaki hava değişebilirdi, buralar alev alabilirdi. Çınar'ın şimdilik böyle bir niyeti yoktu. Yapmak istediği onunla konuşmaktı.

''Şartellere bakacağım sadece.''diyerek diretti Hayal. Çırpınacak gücü kalmamıştı, yorulmuştu. Masumluk maskesini üzerine geçirirse belki kurtulabilirdi.

''Bakarsan her şeyi anlarsın.''dedi Çınar. Başını kaldırıp burnunu havaya dikti. Demek yürüttüğü tahminlerde haklıydı! Çınar'a, onu böcek gibi ezmek ister gibi bakıyordu. Adamın yüzünde ise çok daha farklı duygular geziniyordu. Hayal, rahatsız hissediyordu.

''Elektriklerin gittiği falan yok değil mi? Hepsi senin işin!''diye çemkirdi. Oturduğu yeri artık ilk anlar kadar çok yadırgamıyordu. Bu kadar kısa sürede alışıp benimsemesi olacak iş değildi. Kendine kızıyordu.

UÇURUMUN KIYISINDAYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin