Bugün doğum günün baba. Yine senin için bir şeyler yapıyorum. Bilmem hatırlar mısın 5 yaşında iş yerine gelmiştim. Senin için posterler, pasta, içecek, hediye ve en önemlisi güler yüzümle saflığımı getirmiştim. Seni o kadınla ve o çocuğunla gördüm. Meğersem ilk kadının ve ilk çocuğunmuş. Pasta yere düştü, posterlerin rengi kaydı ve benim gönlüm orada yandı, hayatım ise orada kaydı.
Sana ben hep mektup yazarım, yazılar yazarım doğumuna.
Doğumunla beni öldürmenin şerefine, şerefsiz birinin şerefine.
Sana.
Sen benim doğduğum günleri, kıyamet günü ilan ederdin.
Bende 5 yaşımdan sonra zaten kendi doğum günümü unuttum.
Karanlıkta tek başıma yürüttün,
Senden öğrendim karanlığı.
Gözüm görmezken ellerimden bıraktın.
Uçurumdan attın beni.
İlk sevdiğim adam ol dedim,
Adam olamadan adam sevmeye kalktım.
İlk sevdiğim erkek ol dedim,
İlk nefret ettiğim erkek oldun.
O yüzden ben erkeklerle pek anlaşamam. Sen aklıma gelirsin, kafam bulanır.
Ben senin yüzünden hayata küstüm, kendime küstüm. Kalbimi yok ettim, duygularımı mahvettim.
Gerçekten artık ne dayanacak ne de senin için üzülecek aklım var.
Aklım var ama kalbim yok.
İnsan babası tarafından sevilmeyince pek de bir şey beklemiyor diğer insanlardan.
Vücudumda bıraktığın bir kaç bıçak izi ise hala duruyor.
İlk dövmemi senin hakkında yapmayı planlıyorum. Ölmeni bekliyorum.
Biz insanlar hiç bir zaman sevilmesek de çok sevmiş insanlarız. Biz bu yüzden kaybettik. Biz bu yüzden bu kadar yalnızız.
Biz bu yüzden gecelere mahrum kalanlarız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küfrün Bir Parçası
PoetryBıktım ben artık. İnsanların bencilliğinden her şeyinden. İsyan ediyorum lan sana Dünya! Yıkamadın beni. Ezdin beni, hırpaladın, yangınlar yaktın içimde, ölü bir kuş gibi bıraktın beni. Yaşarken herkes bana dokunmak isterken, ilgi gösterirken öldüğü...