Sözlerinizi, bakışlarınızı, hareketlerinizi iyi seçin. Bunları doğru düzgün yapamazsanız kimleri öldürdüğünüzün farkına bile varamazsınız. Baba beni öyle bir kırdın ki adını kimseye anmıyorum. Duyanlar soruyor ''Kaç yaşında öldü?'' diye. Ne diyeceğimi bilmiyorum o an. İnsanın yutkunamadığı anlar olur, benimkisi en çok bu anda oluyor.
Sanki nefes almasam beni daha çok sevecek gibisin, sırf bu yüzden son nefesimi alsam diyorum. Bilmiyorum belki sana şu zamana kadar yazdıklarımı okur musun ama şunu biliyorum ki ruhumun en derinliklerine bıraktığın her bir kesiği, her bir kazığı asla unutmayacam. Başkaları üzülmesin diye beni bir çok kez öldürdüğünü de. Bir kere başımı okşayıp ''Geçecek.'' dedin mi?
Demedin.
Yapmadın ama yap istedim.
Ve gözlerim bile kendilerine acımayı bırakıp bana acımaya başladı, ki bilirsin gözlerim bu dünyadan istifa etmek isterken tek bir şey istedi. Sanki başkaları hiç can yakmayacakmış gibi bir de siz bu kadar can yakmayın. Bir askeri mermisiz savaş alanına koymaktan farksız yaptıklarınız. Bare bıraksaydınız da ruhu ölmüş bir çocuk olarak kalmasaydım, gözlerim değilde dizlerim kanasaydı. Savaşı da ölümler bitirecekse bana barıştan bahsetmeyin, ölümün olduğu bir yerde insanlık muhakkak ölmüş olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küfrün Bir Parçası
PoetryBıktım ben artık. İnsanların bencilliğinden her şeyinden. İsyan ediyorum lan sana Dünya! Yıkamadın beni. Ezdin beni, hırpaladın, yangınlar yaktın içimde, ölü bir kuş gibi bıraktın beni. Yaşarken herkes bana dokunmak isterken, ilgi gösterirken öldüğü...