AFACAN & GÜZEL BAKICI

32. Bölüm

MinJi yaklaşık yarım saattir orta sehpanın üzerindeki zarfa bakıyordu. Jong ve Daeso da kapıya yaslanmış bir şekilde MinJi'ye! Daeso başını kaldırarak dayısına bakmıştı. Jong parmağını dudaklarına getirerek 'Sus' işareti yaparken elinden tutarak mutfağa doğru ilerlemişti. MinJi oturduğu yerden kalkarak salonda yürümeye başlamıştı. Aklı çok karışıktı. İçinde garip bir his vardı. Tekrar zarfa bakarken hala kimden gelmiş olabileceğini düşünüyordu. Üzerinde sadece kendi adı yazarken kalbi deli gibi atıyordu. En son böyle bir zarf aldıklarında babası onları terk etmişti.

Ya Soyung babası da onu terk ederse! Ya yine sevdiği biri onu terk ederse! Ya... Ya... Ya... Aklında birçok soru dolaşıyor kalbine korku tohumları ekiyordu. Zarfı açmadan kim olduğunu bilemeyeceğinin farkında olsa da buna cesaret edemiyordu. Derin bir nefes alarak kalktığı kanepeye yeniden oturan genç kız tekrar bakışlarını zarfa dikince Jong arkasından yaklaşarak kollarını kanepenin ardından boynuna dolamıştı. "O şekilde bakarak içinde ne olduğunu anlayamazsın!" MinJi Jong'un kollarına dokunarak başını hafif geri yaslamıştı. Derin bir iç çekerek "Kimin gönderdiği yazmıyor!" dedi.

"İçini açıp öğrenmek için neden bu kadar düşünüyorsun?" MinJi acı bir şekilde gülümseyerek "En son böyle bir zarf aldığımızda o adam annemi terk etmişti!" Jong kanepenin etrafını dolanarak genç kızın yanına oturmuş ve onu kendine çekerek sarılmıştı. "Bu zarfın o zarfla alakası olduğunu sanmıyorum. Hem belki de küçük bir hayranın bırakmıştır. Sahi kaç kişi biliyor ki burada kaldığını?" MinJi hafif gülümseyerek Jong'a bakmıştı. "Küçük tek bir hayranım var o da yanılmıyorsam şuanda bizi gözetliyor!" MinJi'nin sözleri ile kapı ağzından onları gözetleyen Daeso şaşkın bir şekilde onlara bakmıştı. Onun şaşkın yüzünü gören genç kız kahkaha atarken Daeso "Sana söylemiştim dayı, onun kafasının arkasında gözleri var diye." Jong da onun yüz ifadesine gülerken MinJi yerinden kalkarak "Ben acıktım, ne yemeği hazırladın?" diye sorarak mutfağa yönelmişti. Jong onun aniden kalkması ile duraksamış ve kapıdan çıktıktan sonra masanın üzerinde ki zarfa bakmıştı.

Hızlı adımlarla mutfağa doğru giderken Daeso ile MinJi'nin kahkahalarının mutfaktan geldiğini duymuştu. Biraz duraksayarak onların neşesini dinledikten sonra genç adam mutfağa girerken Daeso'nun "Dayım güzel yemek yapar!" sözlerini duymuştu. O sırada kapıdan giren Jong'a bakışları takılan MinJi tek kaşını hafif kaldırarak "Bu doğru mu?" diye sordu. MinJi'nin komik bir şekilde kaşlarını kaldırması genç adamın gülümsemesine neden olmuştu. "O kadar da güzel yapamıyorum. Aç olan birine her zaman en kötü yemek güzel gelir." MinJi kıkırdayarak küçük çocuğa bakmıştı. "Galiba dayın yemek yapmaktan kaçıyor. Sence vazmı geçmeliyim?" Daeso yüzünü asarak Jong'a bakarak "Dayı neden böyle yapıyorsun? MinJi seninle evlenmekten vazgeçebilir!" dedi.  Jong yeğeninin başını okşayarak MinJi'nin yanında ki sandalyeye oturmuştu. "Merak etme ahbap... MinJi verdiği sözü bozmaz... Değil mi?" MinJi'ye uyaran bir bakış atarken genç kız şaşkın bir şekilde Jong'a bakmıştı. "Sen şimdi bana gözdağı mı veriyorsun?"

Jong tek kaşını kaldırarak yemeğine odaklanmaya başlamıştı. İlk lokmasını ağzına atmadan tekrar MinJi'ye bakarak "Nasıl istersen öyle olsun. Ama bilmelisin ki sürekli vazgeçtim ayaklarına yatarak bana karşı koz kullanabileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun küçük hanım. Evlenmemek için hiçbir geçerli sebebin yok ve gerekirse seni zorla o masaya oturturum!" MinJi şaşkın bir şekilde Jong'a bakarken Jong oralı olmayarak gülümseyip lokmasını ağzına atmıştı. Jong iştahla yemeğini yemeye devam ederken MinJi kaşığını kenara bırakarak onun keyifle yemek yemesini izlemeye başladı. Daeso da dayısı gibi yemeğini iştahla yerken MinJi'nin onları seyrettiğinden haberi dahi yoktu. Verdiği karar ile ayağa kalkarak salona geçen genç kız Jong'un "Yemeden nereye gidiyorsun?" sorusunu yanıtsız bırakarak masanın üzerinde ki zarfı eline almıştı. Birkaç kez parmaklarının arasında zarfı çevirdikten sonra kendisini merak edip arkasından giden Jong ile göz göze gelmişti.