Final

8.7K 534 46
                                    


Genç kız aynadan kendisine bakıyordu. Son kez elini kabarık eteğinde gezdirerek gülümsemişti. Bu yaptığına inanamıyordu. Sadece birkaç ay içinde tüm hayatı değişmişti. Aynadaki yansımasına bakarken içini bir hüzün kaplamıştı. Annesinin bu özel günde yanında olmasını ne çok isterdi. Derin bir iç çekerken gelin odasının kapısı tıklatılmıştı. Minji kapıya doğru dönerken kapıdan içeriye giren Misa be BongJu’nun kendisine gülümseyerek baktığını görmüştü. BongJu dayanamayarak ıslık çalınca Misa da gülümseyerek MinJi’ye sarılmıştı. “Harika görünüyorsun. Peri kızına benzemişsin!” BongJu araya girerek “Way… bizim fırtına neler saklıyormuş da fark edememişiz!” derken diğer yandan Misa’nın ondan ayrılması ile genç kıza sarılmıştı. Bir erkek kardeşi olsaydı MinJi onu BongJu kadar yakın göremeyeceğini düşünüyordu. “Teşekkür ederim.”

“Bu haksızlık… Önce bizim evlenmemiz gerekiyordu!” derken Misa gözyaşları içinde tekrar MinJi’ye sarılmıştı. “Ben sensiz ne yapacağım şimdi. Sen evleniyorsun ve beni unutacaksın!” dediğinde MinJi kısa bir kahkaha atarak genç kıza sarılmıştı.

“Sen benim kardeşimsin. Evlensem bile asla bu değişmeyecek… Ben her istediğinde yanında olacağım!”

Bir süre gelin odasında sohbet eden üç arkadaş kapının yeniden tıklatılması ile duraksamıştı. Vakit yaklaştıkça Minji’nin heyecanı da artıyordu. Kapıda smokin içinde Soyung’u görünce duygulanan genç kız derin bir iç çekerek “Çok yakışıklı olmuşsun!” diye söylendi. Soyung kızının sözlerini duymuyordu bile.

Genç kız gelinlik içinde o kadar güzel görünüyordu ki, Soyung nefes almayı unuttuğunu çok sonra fark etmişti. Karnına yumruk yemiş gibi olan baba “Benim küçük kızım kocaman bir kadın olmuş!” diye fark etmeden söylenmişti. “Harika görünüyorsun hayatım!” MinJi babasının yanağına bir öpücük kondurmasına müsaade ederken kapı yeninde açılarak içeriye Minhyung girmişti. O da tıpkı Soyung gibi büyülenmişçesine kızına bakıyordu. Onu bunca yıl yalnız bıraktığı için kendisine söylenirken dayanamayarak kızını kollarının arasına aldı. “Annene çok benziyorsun!” bu söz hem MinJi’yi hem de Soyung’u irkiltmişti. Genç kız gözleri yaşararak geri çekilirken Soyung kızının ağlamak üzere olduğunu anlayarak “Bunu yapma. Ağlayan gelinler çirkin olur!” dedi. İki adam da kızının yanında olmak istiyordu. Birbirine bakarken onu kimin Jong’a teslim edeceğine hala karar vermemişlerdi. Kaçamak  atılan bakışlar sonucu MinJi ikisi arasında karar vermekte zorlanmıştı ve dayanamayarak “Bugün beni mihraba BongJu’nun çıkarmasına izin verir misiniz?” onun sorusu ile iki adam da gerilmişti. İkisi de kızını kendisi kocası olacak adama vermek isterken BongJu genç kızın sözleri karşısında şaşkınlıkla “Ben mi?” diye sormuştu.

“Elbette… Sen benim kardeşim sayılırsın… İki babam ve birçok erkek arkadaşım olmasına rağmen sen benim kardeşim sayılırsın!” dediğinde BongJu ilk kez ağlayacağını hissetmişti. MinJi haklıydı. Genç adam onu asla yalnız bırakmamıştı. Hep terslenmesine rağmen her ihtiyacı olduğunda MinJi’nin yanında olmuştu. genç kız ona yaptığı şakaları hatırladıkça başkası olsa şimdiye kadar çoktan kendisini terk ederdi diye düşünmeden edememişti. Evet… MinJi kesinlikle emindi. Kendisini Jong’a BongJu teslim etmeliydi. Bu şekilde iki babası arasında tercih yapmak zorunda kalmayacaktı. MinHyung onun yapmak istediğini anlayarak gülümsemiş ve bir adım öne çıkarak “Pekala, benim için sorun değil. Bu gün senin günün ve sen ne istersen o olacak!”

MinJi ona minnet duygusu ile bakarken Soyung yüzünü asarak “Kızımı ben teslim etmek istiyordum ama babanın dediği gibi… Bu gün senin günün!” diyerek ikisini de şaşırtmıştı. İlk kez Minhyung’un MinJi’nin babası olduğu gerçeğini kendi ağzıyla onaylıyordu. Sevinçle babasının boynuna sarılan genç kız “Seni çok seviyorum… Sen hayatımda gördüğüm en yakışıklı babasın!” derken Minhyung boğazını temizleyerek onu uyarmıştı.

AFACAN & GÜZEL BAKICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin