MinJi kendilerine yaklaşan genç adamı fark edince ne yapacağını bilememişti. Sırtını yanında ki adama dönerek kendisini çekiştiren küçük çocuğun peşinden gidiyordu. "Şimdi ne yapacağım ben? Ne yapacağım.. Ah daha uygun bir yalan atamadın mı?" diye söylenirken arkasında ki adam onu dikkatle izliyordu. Daeso hızlı adımlarla Jong'a yaklaşırken Jong hala onu fark etmemişti. Yumruğunu sıkan MinJi tırnaklarının avuç içini parçalamasına dahi önem vermemişti. Canının acısını dahi hissetmiyordu.
Tam onlara daha da yaklaşıyorlardı ki kapıdan çıkan Hina'yı fark etmesi ile duraksamıştı. Yanına yaklaşan adamın varlığını umursamadı biran. Sinirleri tepesine çıkmak demek bu olsa gerekti. Genç kadın gülümseyerek Jong'a yaklaşırken elinde içinde içecek olan bir bardağı da Jong'a uzatıyordu. Genç adam tüm yorgunluğuna rağmen Hina'nın bu jestine karşılık gülümsemeden edememişti. Daeso da dayısını o kadına gülümserken görünce yüzü asılmıştı. Küçük çocuğun duraksadığını gören genç kadın ona bakınca yüz ifadesinin değiştiğini fark etmişti. Dayısına yanına gitmek için acele eden küçük çocuk sanki geri dönmek istiyormuş gibi MinJi'ye bakmıştı. Sırf bu çocuğun bu şekilde üzülmesi bile zaten sinirli olan MinJi'nin daha da öfkelenmesine neden olmuştu. Bu onu ilgilendirmese de arkasında ki adamdan da bir şekilde kurtulması gerekiyordu. Eğer evli olmadığını örenirse lisede ki gibi kendisini sürekli rahatsız edeceğine emindi ki MinJi elinden bir kaza çıkmasını, başını derde sokmayı istemiyordu.
Birden aklına gelen fikir ile gözleri parlayan MinJi tuttuğu Daeso'nun elini hafif sıkarak onun bakışlarını kendisine çevirmişti. Genç kadının ona imalı bir şekilde sırıtırken Daeso ne olduğunu bile anlayamadan MinJi hızlı adımlarla Jong ve Hina'ya yaklaşmıştı. Son anda Jong karşısın da MinJi ve Daeso'yu görünce şaşırmıştı. Tam bir şey söyleyecekti ki MinJi'nin "Seni adi herif. Sana kaç kez bu kadın ile yan yana dolaşmayacaksın dedim. Ama sen beni dinlemiyorsun... Oysa... Oysa biz gecenin bu saatinde babamızı özleyip buraya kadar gelmiştik!" diyerek sahte gözyaşı içinde genç adama sert bir tokat atıp, Daeso'nun kolundan çekip hızla oradan uzaklaşmaya başlamıştı.
Ne olduğunu anlayamayan Jong hızlı adımlarla uzaklaşan MinJi'nin arkasında öfkeli bir şekilde bakmıştı. Beklenmedik bu davranışın nedeni ile şok olan genç adam eli yanağında araba ile sert bir kalkış yapan genç kadına bakıyordu. Tam anlamı ile şok geçiriyordu. Arkasında bıraktığı adam ise MinJi'nin kocası ile arasında sorunlar olduğunu düşünerek elini Jong'un omzuna koymuş ve acıyan bakışlarla "Sana acıyorum dostum. Onunla evli olup da başka kadınlarla konuşmak gerçekten büyük cesaret!" diyerek hızla oradan uzaklaşırken Jong hala ne olduğunu anlayamıyordu. Jong sonunda kendisine gelip korkmuş gözleri ile yüzüne bakan Hina'ya bakıp sert bir şekilde "O manyak bana vurdu mu bana mı öyle geldi? Buna nasıl cesaret eder, hem de iş yerimde. Seni öldüreceğim MinJi! Duydun mu seni bu yaptığına pişman edeceğim!" diye arkasından bağırırken MinJi az önceki hareketi ve Jong'un şaşkın ifadesini gözünün önüne getirerek kahkaha atmaya başlamıştı. Deli gibi gülüyordu öyle ki Daeso onun bu halinden gerçekten korkmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFACAN & GÜZEL BAKICI
HumorHikaye yazmaya başladığım ilk yıllarda (12 Ocak 2013) yazılmıştır. Bu yüzden hata varsa şimdiden affola. Okurken amatör bir şekilde yazıldığını aklınızda tutarak yıkıcı değil yapıcı yorumlar yaparsanız sevinirim. İsimler sizin için zor olacağını dü...