11. Bölüm - BongJu & Misa

7.2K 521 13
                                    

Ayakları adım atmayı unutmuştu sanki. Tüm bedeni kasılan genç kadın ne yapacağını bilememişti. Misa hala inanmıyordu. Bir adamın bu kadar içten, hıçkırıklara boğulacak şekilde ağlaması, üstelik kendi yüzünden ağlamasına inanamıyordu. Kendisi de çok ağlamıştı. Hep yanlış kişilere aşık olduğunu düşünmüştü. Üstelik bu adam, karşısında birden ağlamaya başlayan adam bütün bunlara tanık olmuştu. Nasıl olmasın ki, aynı kasabanın çocuklarıydılar. Sürekli aynı ortamda bulunmuşlardı. Her ilişkisinde kendisine destek olmuştu. Her ilişkisinde böyle acı mı çekmişti. Misa içinde ki tarif edemeyeceği duygular ile BongJu'ya yaklaşırken birden genç adamın hıçkırıkları kesilivermişti. Misa endişelenerek yanına hızla gittiğinde genç adamın sızdığını fark etmişti. Arada derin iç çekerken yanağından hala yaş süzülüyordu. Koca adam küçük bir bankta öylece sığışıvermişti. Onu burada bırakamayacağını biliyordu. Tek başına kaldırmak ise yapabileceği bir şey değildi.

Elini cebine atarak tek arkadaşını aramıştı. MinJi tam tatlı rüyasına odaklanmıştı ki çalan telefon sesi ile uykusunda fırlamıştı. Loş odasında telefonunu eli ile aramaya başlayan genç kız söyleniyordu. Sonunda bulduğu telefonuna cevap veren MinJi, Misa'nın sesini duyunca ona sitem etmekten geri kalmamıştı.

"Bu saatte ne demeye beni ararsın, tam da uykumun en güzel yerindeydim. O sülük Jong'un kafasını kırıyordum!" dediğinde Misa gülmemek için kendisini zor tutuyordu.

"Anlaşılan rüyalarına kadar girmeye başladı bu yakışıklı doktor!"

"Yah... Bu saatte o uyuzun ne kadar yakışıklı olduğunu anlatmak için aradıysan başka kapıya. O uyuzun ne kadar yakışıklı olup olmaması ile ilgilenmiyorum."

"O zaman bana yardıma gelmen gerek. Her zaman takıldığımız parktayım ve yardıma ihtiyacım var!"

"Senin bu saatte orada ne işin var? BongJu nerede? Şuanda o aptal aşığın yanında olman gerekmiyor mu?" MinJi sesini hafif sitemkar çıkarırken Misa sözünü keserek "Gelince görürsün. Ayrıca bir daha ona aptal deme!" dedi ve MiJi'nin cevap vermesine fırsat vermeden telefonu yüzüne kapatmıştı. Genç kadın yanında ki adama dönerek elini yanağına dokundurmuş ve akan yaşını silmişti.

"Özür dilerim BongJu. Sana bu kadar acı çektirdiğimin farkında değildim... Özür dilerim. Umarım beni bağışlayabilirsin!"

Yaklaşık onbeş dakika sonra nefes nefese gelen MinJi'nin üzerine hala maymunlu pijaması vardı. Misa onu görünce bu kez kendisine engel olamamış gülmeye başlamıştı. Şaka olsun diye "Sen bu kıyafetle mi Jong'u dövüyordun. Eminim adam seni gördüğünde gülmekten sana karşılık bile verememiştir" dedi. MinJi sinirlenerek "Buraya beni sinirlendirmek için mi çağırdın? Senin bu saatte burada ne işin var?" Misa bir şey söylemeden, bankta uyuyan genç adamı göstermişti. MinJi ona bakarak "Ah garibim... Evinden mi kovuldu?" diye şaka yaparken Misa koluna vurarak "Alay etme. Çok içti ve şimdi de sızdı. Bana yardım ette onu bana götürelim!" dediğinde MinJi tek kaşını kaldırarak "Sana mı? Neden sana? Neden kendi evine değil?" Misa sıra ile gelen sorular karşısında duraksamış derin bir nefes alarak "Tamam onu evine götürelim ama sonradan söylemedi deme!" dedi. MinJi onun neden bahsettiğini anlamamıştı. Misa hafif gülümseyerek genç adamı arabasına kadar arkadaşı ile birlikte taşımıştı. "Bu adam eşek ölüsü gibi? Gören de zayıf bir şey sanır!" Misa arkadaşına ters bir bakış atarken MinJi hafif gülümseyerek "Bakıyorum tavuk, civcivini şimdiden korumaya başlamış" dedi.

Misa onun benzetmesine istem dışı gülmüştü. "Bakalım BongJu'nun evine gidince bu kadar rahat olabilecek misin?" dedi. Genç kadın anlamayan bakışlarla Misa'ya bakarken Misa direksiyona geçerek arabayı genç adamın evine doğru sürmeye başlamıştı. Apartmanın kapısına geldiklerinde ise genç kadın ön camdan biraz eğilerek önündeki apartmana bakmıştı. "Buraya neden geldik?" dedi MinJi. Misa ise gülümseyerek "Onu evine getirmemizi sen istedin. Şimdi yardım ette onu evine taşıyalım!" Genç kadın gözlerini büyüterek "Şaka yapıyor olmalısın? Bu bina da mı oturuyor? Bu şaka değil mi? Ne yani onu sekiz kat yukarıya taşımamızı mı istiyorsun?" Misa arkadaşının yüz ifadesine bakarak gülümsemişti.

AFACAN & GÜZEL BAKICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin