Hikayeyi düzenlemeden paylaştım arkadaşlar. Umarım çok fazla hata yoktur. Keyifli okumalar. :) Yorum yapmayı unutmayın.******
MinJi arabanın durması ile arabadan inen arkadaşlarının peşinden hızla arabadan inmiş ama onlardan önce mekana girmişti. Arkadaşları onun ne yapacağını merak ediyordu. Geldikleri yer, karanlık bir eğlence merkeziydi. Genelde akşamları faaliyete giren cinslerden. Şuanda içeride sadece birkaç kişi vardı ki onlarında bu adamların korumaları olduğunu düşünüyordu. MinJi içeriye girerken dışarında içeriye hafif bir ışık süzülmüştü. Barmenlerden biri daha onlara dahi bakmadan "Akşam yedi de açıyoruz!" demişti.
MinJi onun uyarısına karşılık adımlarını daha da hızlı atarak köşede bulunan içki şişesini eline aldı. O kadar öfkeliydi ki pastahanenin hali gözünün önüne geldikçe deliriyordu. Elindeki şişeyi kenara vurarak parçalamıştı. Ona korku ile bakan arkadaşları ise bir delilik yapmanda önce bir adım öne atılmış ama MinJi'nin sözleri ile duraksamıştılar. "Söyle patronun denen şerefsize gelsin buraya!" Barmen çocuk aydınlıktan karanlığa, MinJi'yi görebileceği bir yere kadar ilerlemesini beklemişti. Gözlerini onun üzerinden çekmiyordu. "Bakın bayan. Galiba yanlış yere geldiniz... Şimdi buradan çıkar mısınız?" dedi. MinJi daha da sinirlenerek alanda kibir kaç masayı tıpkı onların pastahanede yaptığı gibi sertçe devirmişti. ,,bu kez kızan barmen hızla MinJi'nin yanına gelmiş ve onu kolundan yakalamaya çalışmıştı. MinJi bir şey yapmaya fırsat bulamadan Musong araya girerek "Şişştt delikanlı ona sakın dokunayım deme!" diye onu uyardı. O ana kadar arkasında ki beş adamı fark etmeyen barmen hızla koşarak oradan çıkmıştı.
MinJi Musong'a ters bakarak "Bu benim eğlencem sen ne karışıyorsun?" diye sordu. Genç adam onun hala cesaretini koruduğunu görünce gülümsemişti. "Evet senin ama birazını da bize bıraksan... Paslanmış mıyız öğrenelim değil mi?" diğer arkadaşları genç adamı onaylarken MinJi gülümsemeden edememişti. Tam da bu sırada ellerinde sopalarla içeriye birkaç adam girmişti. MinJi onları fark etmiş ama bir şey yapmayarak sadece arkadaşlarına göz işareti ile haber vermişti. Adamlardan biri "Benim mekanıma bu şekilde kim girmeye cesaret edebilir?" diye bağırınca MinJi arkasını dönerek ona imalı bir gülümseme atmıştı. "Sen benim mekanıma bu şekilde girmiştin, ne oldu beğenemedin mi?" MinJi'nin sesi bir anda yükselmişti. Bir den ışıklar yanınca karanlık olan ortam aydınlanıvermişti.
Adam karşısında küçümen çelimsiz MinJi'yi görünce kısa bir şaşkınlık yaşamıştı. MinJi yaşından çok en fazla on sekiz gibi gösteriyordu ki şuanda üzerinde ki kıyafet ile en fazla ilk okul çocuklarına benziyordu. "Bak bücür... Anlaşılan uykunu alamamışsın... Bak hazır ayıcıklı pijamanı da giymişsin git yatağına yat ve uyu!" dediğinde MinJi'nin arkadaşları dayanamayarak gülmeye başlamıştı. Onların gülmesi ile MinJi ters bir şekilde arkadaşlarına bakmıştı. "Siz neye gülüyorsunuz?" Sonra sert bakışlarını karşısında kendisi ile dalga geçmeye kalkışan adama dikerek "Sen benim arkadaşlarıma zarar verdin? Bunun yanına kar kalacağını mı sandın?" dedi. Adam MinJi'ye gülerek "Ne oldu? Uykundan kalkınca köpeklerinle buraya girmek mi istedin? O pastane çok önceden oradan taşınmalıydı. O sürtüğe söyledik. Ama o bizi dinlemedi. Olan sevgilisine oldu. Yazık olmuş çocuğa!" MinJi adamın son sözleri ile çılgına dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFACAN & GÜZEL BAKICI
HumorHikaye yazmaya başladığım ilk yıllarda (12 Ocak 2013) yazılmıştır. Bu yüzden hata varsa şimdiden affola. Okurken amatör bir şekilde yazıldığını aklınızda tutarak yıkıcı değil yapıcı yorumlar yaparsanız sevinirim. İsimler sizin için zor olacağını dü...