Hikaye yazmaya başladığım ilk yıllarda (12 Ocak 2013) yazılmıştır. Bu yüzden hata varsa şimdiden affola. Okurken amatör bir şekilde yazıldığını aklınızda tutarak yıkıcı değil yapıcı yorumlar yaparsanız sevinirim. İsimler sizin için zor olacağını dü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Genç kız elindeki sopayı sallayarak hedefi vurmaya çalışırken Daeso ona zıplayarak gaz vermeye çalışıyordu. Küçük çocuk onun isabet ettiremediği şişko bebeğe bakarak dalga geçiyordu. "Beceriksiz MinJi! Sen hiçbir şeyi doğru düzgün yapamaz mısın?" diye zıplayıp dururken erkek manken bebeğin arkasına sapladığı mızrağı göstererek kahkaha atan genç kız küçük çocuğun korkmasına neden olmuştu. Mankenin kıçına sapladığı mızrağı göstererek "Bak nasıl da vurdum... Eğer o küçük dilini tutmazsan bir tane de senin totoşuna gelecek!" derken Daeso istem dışı arkasını tutarak ondan uzaklaşmaya başlamıştı. Minji kötü karakterler gibi gülmeye devam ederken arkasından gelen ses ile duraksamıştı. "Bayan... Bu kadar yeter. Sizin sayenizde sağlam bebek kalmadı burada. İzin verin de başkaları da şansını denesin!"
MinJi ters bir şekilde adama bakınca adam elinde hala mızrak bulunduran genç kıza yutkunarak bakmıştı. MinJi tam diklenecekti ki Daeso'nun sesini duymuştu. Küçük çocuk ona parktaki büyük dönme dolabı gösteriyordu. Onun sevinç çığlığı ile hızla yanına giden MinJi gülümseyerek "Ona mı binmek istiyorsun?" diye sordu. Daeso başını hızla aşağı yukarı sallarken MinJi onun komik baş sallaması karşısında kıkırdamasını engelleyememişti. Bu küçük çocuğun yanında tüm acısını unutuyordu. Gün boyu onunla eğlenmek daha önce planladığı bir şey olmasa da şuanda bundan pekte şikayetçi değildi. Biletleri dönme dolap sorumlusuna verirken içinde garip bir heyecan oluşmuştu. Genç kız daha önce parka gelmiş olsa da ilk kez bir dönme dolaba binecekti. Bunu küçük çocuğa söylemese de en az onun kadar heyecanlı olduğunu gizlememişti.
Jong bir süre Misa ile atıştıktan sonra MinJi'nin valizini ondan almayı başarmıştı. BongJu da onu uyarma gereği duyarak birkaç söz söylemiş ama bu Jong'un pekte umurunda değildi. Genç adama kısaca "Sen neden kendi sevgilinle ilgilenmiyorsun? Az önce bana öldürecek gibi bakarken şimdi neden birden MinJi'nin koruması kesildin başıma?" dedi. BongJu dişlerini sıkarak "MinJi ikimiz içinde çok değerlidir. Artık acı çekmesini istemiyoruz. Yıllarca uzak kaldı sevdiklerinden, şimdi yeniden senin yüzünden buradan ayrılmasını istemiyoruz. Üstelik o lanet herif geri dönmüşken" Jong onun sözleri karşısında susmayı tercih etmişti. MinJi'nin babası tarafından terk edildiğini daha önce bilmiyordu. Soyung ile olan ilişkisi onu etkilemişti. Nasıl oluyordu da bu kız başka bir adama bu kadar yakın davranabiliyordu. Ama Misa'nın dediği doğruysa zaten Soyung'un elinde büyümüş olması gerekiyordu. Bu gerçekten üzücüydü... Kolunda ki saatine bakınca vaktin geç olmaya başladığını fark etmişti. Misa'ya dönerek "MinJi'yi arar mısın? Ben ararsam bana cevap vermeyecektir" dedi.
Misa ona başını sallayarak cevap verirken telefonunu alarak genç kızı aramıştı. Birkaç kez çalan telefon büyük bir çığlık ile açılmıştı. Onun çığlı tüm pastaneyi doldururken pastanede olan diğer müşteriler hızla Misa'ya doğru bakmıştı. Genç kız hoparlöre MinJi'nin sesini verdiği için ilk başta böyle bir tepki ile telefonun açılmasını beklemediğinden çığlık karşısında korku ile geri sıçramıştı. MinJi ve Daeso dönme dolapta heyecan olsun diye çığlık atıyorlardı. Zaten yavaş dönen dönme dolaptan aşağıya ineceklerini hesap etmeden, aşağıda gördüklerine laf atıp duruyor ve çığlık atarak heyecan yaratıyorlardı. Diğer kişiler onları çığlıkları ile öfkelense de onlar durmuyordu. Bu kez Daeso'nun çığlığı ve kahkahası duyulunca Jong şaşkınlıkla Misa ve BongJu'ya bakmıştı. "MinJi... Hayatım sen ne yapıyorsun? Neredesiniz? Kaç saat oldu!" diye soru üzerine soru soran Misa onun kahkaha ile "Dönme dolaptayız Misa!" dediğini Daeso'nun çığlıkları arasında duymuştu.