Keyifli okumalar arkadaşlar. :) Umarım seversiniz...!
-****-***-***
"Yakından bakınca yakışıklı görünüyorsun aslında!" Jong yanlış duyduğunu düşünerek ağır bir şekilde başını kaldırıp genç kızın gözlerine bakmıştı. MinJi o ana kadar sesli düşündüğünü fark edememişti. Sonra hafif gülümseyip, içinden 'Yağız hırsız ev sahibini bastırır!' diye geçirerek umursamıyormuş gibi, sanki her zaman böyle konuşuyormuş gibi genç adama bakmıştı. Jong gözlerini kısarak sanki hakarete uğramış gibi "Sen şimdi bana hakaret mi ediyorsun yoksa övüyor musun?" dedi. MinJi inanmayan bakışlarını ona dikerek "Bu da nereden çıktı şimdi?" diye sordu.
"Sadece yakından bakınca mı yakışıklıyım yani? Senin gözlerine de baktırmak lazım!" diyerek hızla yerinden kalkmıştı. Genç kadın onun bu tavrına karşılık gülmemek için kedisini zor tutuyordu. Jong ise sanki hakarete uğramış gibi davranmaya başlamıştı. Arkasını MinJi'ye çevirerek elini saçlarına öfke ile daldırmış ve küçük bir kahkaha ile "Küçük hanımın zevkini gerçekten merak etmeye başladım doğrusu!" dedi. Jong ilk kez bir kadın tarafından bu şekilde küçümsendiğini hissediyordu. Aslında genç kız ona olumsuz bir şey söylememesine rağmen MinJi'nin kendisini çekici bulmaması nedense içine dokunmuştu.
Genç kız şaşkınlık ile ona bakıyordu. Sesini tonunu ayarlayarak "Bunda ne var bu kadar kızacak anlayamadım. Altı üstü sana fena olmadığını söyledim..." diyerek hızla ayağa kalkıp genç adamın karşısına dikilmişti. Sonra imalı bir sırıtış ile ona gülümseyerek "Bundan mutlu olman gerekir... Benim gibi birinden iltifat alan ilk erkek sayılırsın!" dedi. Sonra valizine bakarak "Burada kalmam konusunda hala kararlıysan bana kalacağım odayı gösterirsen çok makbule geçer, çünkü yorgunluktan ölüyorum!" dedi. Jong ona ters bir bakış atarak tekrar kolundan tutup kanepeye geçmesini sağlamıştı. Bileğini yeniden dikkatli bir şekilde saran genç adam ona bakmadan "Sen Daeso'nun odasının yanında ki küçük misafir odasını kullanabilirsin!" dedi. İşini bitirdikten sonra başını kaldırarak genç kızın yüzüne bakmıştı. MinJi bileğini havaya kaldırarak Jong'a bakmış ve "Teşekkür ederim!" demişti. Ona karşılık vermeyen genç adam, MinJi'nin yanından ayrılarak valizin yanına gidip eline almıştı. Ona bakmadan "Sana odanı göstereyim!" diyerek merdivenlere yönelmişti. MinJi onun arkasından bakarken, ağır adımlarla onun merdivenleri çıkışını izlemişti.
Odanın kapısını açan Jong ışığı yakarak hafif morumsu bir aydınlatma ile odanın aydınlanmasını sağlamıştı. MinJi küçük bir oda beklerken kendisine verilen odayı gördüğünde kısa çaplı bir şaşkınlık yaşamıştı. Jong'un küçük dediği oda Agata'nın evinde ki odadan daha büyüktü. Yüzünde oluşan gülümseme ile mavi led ışıklarla aydınlanmış odaya ilk girdiğinde direk yatağın büyüklüğüne dikkat çekmişti. Başını Jong'a çevirerek "Bana küçük oda demiştin!" dedi. Jong onun gülümsemesine karşılık hafif devrik bir bakış atarak "Bundan odanı beğendiğine varsayıyorum. Sana iyi geceler." Jong genç kızı odasında bırakarak iki kapı ötedeki kendi odasına girmişti. Işığını yakmadan giysi odasına giren genç adam, sensörlü ışıkların yanması ile üzerini değiştirerek yeniden odasına geçmişti. Yatağının üzerine uzanan genç adam derin derin nefes almaya başlamıştı. Aklı birkaç duvar ötede yatan genç kıza kaymıştı. 'Acaba burada kalmasına izin vermekle doğru mu yaptım?' aklından geçen düşünceler ile cebelleşirken MinJi eşyalarını sabah yerleştirmeyi düşünerek hemen yatağa uzanmıştı. Bu gün onun için oldukça yorucu geçmişti. Gözlerini kapadığı sırada aklına hastanedeki çocuk gelince başını iki yana sallayarak onu düşünmemeyi amaçlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFACAN & GÜZEL BAKICI
HumorHikaye yazmaya başladığım ilk yıllarda (12 Ocak 2013) yazılmıştır. Bu yüzden hata varsa şimdiden affola. Okurken amatör bir şekilde yazıldığını aklınızda tutarak yıkıcı değil yapıcı yorumlar yaparsanız sevinirim. İsimler sizin için zor olacağını dü...