AFACAN & GÜZEL BAKICI

6. Bölüm

Bir türlü düzenleme yapamadım kabul etmedi Wattpad sinirim bozuldu ya. Umarım yazım hatalarına fazla takılmazsınız. :( Keyifli okumalar.

******

MinJi yanına yaklaşan adama bakınca duraksamadan edememişti. Bu sırada Daeso da onları uzaktan izlemeye başlamıştı. Çocuk genç kadına hafif gülümseyerek bakarken onun başka biriyle ilgilendiğini görmek ve kendisini aramadığını fark etmek onun için şaşırtıcı olmuştu.

"Senin geldiğini duymuştum ama bu kadar değişmiş bir şekilde döneceğini düşünmemiştim" diyen genç adam MinJi'nin eski okul arkadaşlarından biriydi. MinJi ona gülümserken bir yandan da gözleri ile etrafa bakınıyordu. Başını çevirmemesi ise Daeso'yu yerinde sinirden tepinmesine neden oldu. Ona göre MinJi onun kaybolması ile ilgilenmemişti. Çocuk hayal kırıklığı yaşasa da bu durumun daha iyi olduğunu düşünmeye başlamıştı. MinJi ise onun tam aksine arkadaşına cevap verirken gözleri ile de çocuğun nerede olabileceği konusunda bir fikir yürütmeye başlamıştı. "Teşekkür ederim, benim değiştiğimi düşünebilirsin ama değişmedim!" dedi. Sonrasında gözüne küçük bir karartı takılınca gülümseyerek "Buraya oğlumla geldim!" dediğinde adam şaşkına dönmüştü.

"Sen evlendin mi?" diye sorunca MinJi bu adamdan okulda da hoşlanmazdı ve başından defetmenin en kolay yolu ona evli olduğunu söylemek olduğunu hissetmişti. "Evet evlendim ve altı yaşında bir oğlum var. Az önce burada oynuyordu!" dediğinde MinJi adamın arkasından koşup gelen Daeso'nun hareketi ile şaşırmıştı. Çocuk saklandığı yerde MinJi'nin kendisini aramamasına sinirlenmişti. Dikkatini üzerine çekemediği ve onu aramadığı için kızgındı. Bu kızgınlığını da MinJi'yi oyalayan adamdan çıkarmak istermişçesine koşarak adamın bacağına sert bir tekme attı. MinJi kahkaha atmamak için kendisini zor tutmuştu. Acı içinde ayağını tutan adam ise gelen saldırıyı yapan kişiye bakınca MinJi'nin arkasında kendisine dik dik bakan altı yaşında ki çocuğu görmüştü.

MinJi kendisini toparlayarak "Şey... Sanırım seninle konuşmamı kıskandı. Bu benim oğlum Daeso!" dediğinde çocuk şaşkın bir şekilde ona bakarken adam küçümser gibi genç kadına bakarak "Hiç şaşırmadım, tıpkı annesi gibi yaramazın teki!" diyerek sinirli bir şekilde oradan uzaklaşmaya başlamıştı. Adam ayağını tuta tuta arabasına giderken MinJi arkasına saklanan çocuğa dönerek "Bu yaptığın hiç hoş değildi!" dedi. Daeso yüzünü asarken MinJi gülümseyerek "İyi işti!" dediğinde Daeso ikinci şaşkınlığını yaşayarak genç kadına bakıyordu. Çocuğun ona bakan şaşkın gözlerine bakan genç kadın yüzüne yaydığı kocaman gülümseme ile onun saçını karıştırmış ve elinden tutarak "Artık gidelim, yoksa dayın bize çok kızacak" derken elini cebine atarak listeye bakmıştı. Listede sadece birkaç şey önemli gibi duruyordu. O da ilaç saati. "İlaç saati mi? Sen neden ilaç kullanıyorsun ki?" diyerek çocuğa bir göz kırpmıştı.

Daeso onunla anlaşmamak için direnecek gibi görünüyordu. Elini tutan MinJi'ye bakarak öfkelenmişti. Hızla elini çekerek onun kendisine bakmasına neden olmuştu. "Seni dayıma söyleyeceğim!" diyen çocuk onun gülümsemesine neden olmuştu. "Öyle mi? Ne diye şikayet etmeyi planlıyorsun bakalım!" MinJi çocuğu inceler gibi bakıyordu. Çocuk ise öfkelenerek "Beni hiç tanımadığım çocukların yanına götürdün. Ve beni aramadın bile!" diye söylenince genç kadın gülerek ona "Evet seni neden arayacaktım ki? Yoksa gizlendiğini mi söyleyecektin!" dedi.

Çocuk onun sözleri ile geri adım atmıştı. Şimdi genç kadını potansiyel tehdit olarak görmeye başlamıştı. Hızlı hızlı yürümeye başlarken MinJi arkasından gülümseyerek bakıyordu. Uzun zamandır bu kadar çok gülümsediğini hatırlamıyordu. Bu iş ona da iyi gelecekti. Hızlı yürüyen çocuğun ardından koşar adım giden MinJi eve gidene kadar elini tutturmayan Daeso'nun inatçılığına gerçekten hayran kalmıştı. Bahçeden içeriye girerken evden yüksek müzik sesi çıkması üzere koşarak eve giren genç kadın, Kore güzelini bir topun üzerinde zıplarken görünce şaşırmıştı. Daeso hızla odasına çıkarken MinJi de işkence gibi olan bu müziğin geldiği kaynağa yönelerek, müzik çaların kapatma düğmesine basmıştı. Aniden kesilen müzik ile MinJi'ye dönen kadın sinirli bir şekilde yerden kalkarak "Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırmıştı. MinJi ise hafif gülümseyerek "Müziği kapatıyorum!" dedi.

Kadın onun sakinliği karşısında sinirlenerek "Sen nasıl olur da benim müziğimi kapatırsın?" diye çıkışmıştı. MinJi ona bakarak sesinin tonunun yüksek çıkmadan sert olmasına çalışarak "Bakın, burası sizin eviniz değil. Daha kim olduğunuzu ve Bay Jong ile ne alakanız olduğunu bilmiyorum. Dolayısı ile ben bu evde iken burada anıran bir adamın iğrenç şarkısını dinleyemezsiniz. Ve mümkünse şimdi gitmenizi istiyorum!" dediğinde genç kadın onu tehdit etmeye başlamıştı. "Bunu patronunun öğreneceğinden emin olabilirsin! Senin bana yaptığın saygısızlığa tahammül etmeyeceğine eminim" diyerek hızla üzerini giyinmeye başlamıştı. MinJi ise onun kıyafetlerini giymesini izlerken gerçekten iyi bir vücuda sahip olduğunu düşünmeden edememişti.

O evden ayrılırken Daeso da pencereden onu izliyordu. O da bu kadından hoşlanmıyordu. Dayısının etrafında olan hiçbir kadından hoşlanmıyordu. Bu yüzden ona bakıcı tutmasını istemiyordu. Dayısı ile arasına girebilecek kimseyi istemiyor, onu kendisinden ayrılma düşüncesinden korkuyordu. Altı yaşında ki bir çocuk için kalbinde büyük bir korku taşıyordu. MinJi mutfağa giderek bir şeyler hazırlamak istemişti. Bir çocuk ne sever diye düşünürken aklına çikolata yapmak gelmişti. O da çikolataya bayılırdı.

Birkaç malzeme alarak çikolatasını hazırlamaya başlayınca kendisini kaybetmiş gibi davranıyordu. Etrafında olan bitenlerden habersiz bir şekilde işini yaparken gülümsemeden edememişti. Bu sırada Daeso aşağıdan ses gelmeyince mutfaktan gelen kokuyu takip ederek MinJi'nin yanına gitmişti. Onu dalgın bir şekilde bir şeyler hazırlamaya başladığını görünce bakışlarını sinsi bir şekilde kısarak unu korkutmak için planlar hazırlamaya başlamıştı. MinJi son anda onu fark ederek "Acıktın mı?" diye sordu.

Çocuk onun sorusuna cevap vermemişti. Etrafa bakınırken aklına gelen ilk şeyi yapmaya başladı. Fırına yaklaşan çocuk MinJi'nin dikkatli bakışları arasında fırının kapağını açıp kapatmaya başlamıştı. Birkaç kez aynı şeyi tekrarlayan çocuk, MinJi'nin dikkatini çekemediğini düşünerek bu kez kapağı daha sert kapatmaya başlamıştı. Sonunda dayanamayan MinJi fırının kapağını açarak içinden çıkardığı tepsiyi tezgahın üzerine koymuş ve çocuğu kaldırarak tepsinin içine oturtmuştu. Şaşkın bir şekilde genç kadına bakan çocuk onun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.

"Sen ne yapıyorsun?" diye sonunda dayanamayarak soran çocuk MinJi'nin "Seni fırına koyup pişirmeye çalışıyorum!" dediğinde korkudan gözleri kocaman açılan çocuk çığlık atarak tepsinin üzerinden yere atlayarak koşmaya başlamıştı. Mutfaktan çığlıklar içinde kaçan çocuk MinJi'nin "Dur nereye gidiyorsun, senden çok güzel yemek olur!" diye bağırması ile çocuk koşarak odasına girmiş ve kapıyı kilitlemişti. Bu sırada eve girmek üzere olan Jong ise yeğeninin çığlıklar içinde odaya kaçışını ve mutfaktan gelen kahkaha sesini duyunca şaşırmıştı.

Mutfağa giren Jong, MinJi'nin arkası dönük bir şekilde gülerek bir şeyler yapmaya çalıştığını görünce ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. "Bir sorun mu var? Daeso neden o şekilde odasına kaçıyordu!" diye soran adama MinJi fark etmeden "Hiç ya... Onu pişirmek istediğimi söyleyince korktu sanırım!" dediğinde ağzından dökülen kelimeleri yeni fark ederek dalgın bir şekilde kime cevap verdiğini dahası bunu gülerek yaptığını fark edince dudağının içini ısırarak arkasını dönmüş ve kendisine şaşkın, bir o kadar kızgın gözleri ile kendisine bakan genç adama bakmıştı.

"Sen az önce ne yaptım dedin?" diye soran genç adam MinJi'nin ne cevap vereceğini merakla bekliyordu. Genç kadın küçük bir gülümseme ile ona bakmış ve iki elini yana açarak "Sadece küçük bir şakaydı. Çocuklar şakaya bayılır. Bunun için beni kovmayacaksın değil mi?" derken Jong şaşkınlıkla ona bakıyordu. Kendisini savunmuyor, üstelik yaptığını açıkça söylüyordu.