Sevgi. Beş harf ve iki heceden oluşan basit bir kelime. Oysaki anlamı o kadar derin ki sayfaların tükeneceği, dillerin tıkanacağı kelime. Neydi sevgi? İki insanın birbirlerine duydukları duygu mu?
Hayır!
Bu kadar basit olmamalıydı anlamı. Sevgi; huzurdur, mutluluktur, umudun tükendiği yerde Tanrı tarafından gönderilen bir lütuftur. Sevgi kazanılmaz, yaşanılır. İliklerine kadar, tüm kalbinle hissedersin onu. İşte budur sevgi. Yaşanmışlığın ve yaşanılacağın kaynağıdır.
Genç adam kollarında yığılan bedene baktı bir süre. Lanet ediyordu kendine binlerce kez. Ne haltlar ediyordu böyle? Ona acımıyordu. Evet! Ona asla acımıyordu. O bir insandı sonuçta. Sinirleri tekrar gerilmeye başladığında gözlerini sıkıca yumdu. Şimdi ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu.
Kollarındaki bedeni hissetiğinde gözlerini açtı. Onu alıp götürmekten başka aklına bir fikir gelmiyordu. Başka ne yapmalıydı ki? Ama hâlâ kıza sinirliydi. Ne diye kollarında bayılmıştı ki? Genç kızın kollarında olması hiç iyi değildi. Sinirleri tekrar hoplayıp etrafa zarar vermemek için kollarındaki bedeni fazla nazik olmayan şekilde yere bıraktı. Etraftaki iki cesede iğrenerek baktıktan sonra vampir hızıyla onları kenardaki çöp konteynerın yanına çektikti. Onları elbette ki saklamak için uğraşmayacaktı. Ancak yarın, gazetelerin birinci sayfa haberlerinde cesetlerin olacağı kesindi. Umrunda bile değildi bu olay.
Sinirle ellerini saçlarının arasına soktuktan sonra ofladı. Ailesi bu durumu hiç hoş karşılaşmayacaktı. Yine sinirlerine hakim olamamıştı. Genç kızın yerde yığılmış bedenine yaklaştığında ona sinirle baktı. Gece vakti bir kızın böyle bir sokakta ne işi vardı ki? Eğer genç adamı görmeseydi başına böyle bir bela almayacaktı. Sinirle yerda yatan ince bedeni kucakladı. Kısa bir bakış attıktan sonra karanlık sokağa dikti kızıl gözlerini. Sokağın başına geldiğinde sokakta kimsenin olmamasını fırsat bilerek vampir hızıyla arabasına koştu. Genç kızı arabaya yerleştirdikten sonra kendisi de arabaya bindi ve yola koyuldu. Belki de genç kızın başlangıcı olacağı yola...
♣
Araba Parker mâlikanesine giriş yaptığında arabasından indi ve hışımla arabasının kapısını kapattı. Gerilen bedenini bir türlü rahatlatamıyordu. Ailesine verebileceği mantıklı bir açıklama dâhi yoktu. Bu en çok da onu sinirlendiriyordu. Genç kızı arabadan kucaklayarak çıkardıktan sonra evin kapısına doğru ilerledi. Kapının açık olmasını fırsat bilerek içeri girdiğinde bütün ailenin Elena'nın kokusunu alarak genç vampirin yanına fırlaması bir oldu. Genç adamın babası olan Tyler Parker çatık kaşlarla konuştu.
"Jason Parker bu kızın burada ne işi var?"
Jason bu soruyu beklediğinden ailesine bir açıklama dâhi yapmadan salona ilerledi ve kızın bedenini umursamadan koltuğun üzerine bıraktı. Jason arkasını döndüğünde babasının hâlâ aynı yerde durarak ona sert bakışlar attığını fark ettiğinde gözlerini annesine çevirdi. Susan Parker'ın da pek babasından farkı yoktu. Sağ elini ensesine atarak kaşıdıktan sonra boğazını temizleyerek konuştu. Tek tek, neden o iki adamı öldürdüğünü, genç kız ile nasıl tanıştığını, ona neler yaptığını anlattı. Ailesi sözünü bir kez dahi kesmeden dinlemişti Jason'ı. Çünkü biliyorlardı ki eğer sözünü keserlerse bir daha anlatmayacağını. Susan ve Tyler bir adım öne gelerek sert bakışlar gönderdiler oğullarına. Tyler Parker hışımla oğlunun önüne yürüyerek önünde durdu ve tıslayarak konuştu. "Jason Parker seni defalarca uyardım. Ellerini insanlardan çekmen için. Sen ne yaptın herzaman ki gibi dik başlılıkla kurallarımı ihlal ettin. Seni son kez uyarıyorum Jason. Bir daha önüme böyle gelirsen olacaklardan ben sorumlu değilim." Herkes bu konuşmanın ne kadar ciddi olduğunu biliyordu. Ailede oluşan sessizlik ortamdaki gerginliği daha da arttırıyordu. Sessizliği bozan ailenin en küçük üyesi olan Angela oldu. "Şimdi ne yapacağız?" Tyler boğazını temizleyerek sert bakışlarını oğlundan çekerek küçük kızına çevirerek konuştu. "Angela sen ne yapman gerektiğini biliyorsun." Angela kendinden emince başını sallayarak genç kıza yaklaştı ve elini tutarak gördüklerinin birer rüyadan ibaret olduğu belirtti. Genç kız Elena'nın yanından kalkarak annesinin yanına ilerledi. Tyler Parker bu sefer de sert bakışlarını ailenin diğer üyesi olan Peter'a çevirdi.
Peter babasının bakışlarından ne yapması gerektiğini anladığında genç kıza yaklaştı ve kızın zihnine girerek yaşadığı evin adresini öğrendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL GECE | : TUTSAK
VampireNot: Kızıl Gece serisinin ilk kitabıdır. Bu kitap final yapmış ve ikinci serisi profilimde bulunmaktadır. • "Arabamın dibinde sümüklü gibi ağlayan birisi var sanırım." Duyduğu sesle başını yavaşça kaldırırken başında dikilen heybetli bedene baktı. B...