6. BÖLÜM

8.2K 463 35
                                    

Elena içeriye Jason'ın girmesiyle şok olmuştu. Bu demek oluyordu ki kimya dersinde aynı sınıftalardı. Genç kız umursamazca bakışlarını tekrar masasına çevirdi. Arka sırada oturan kızların konuşmalarını duyunca gözlerini devirdi. Bu okula yakışıklı öğrenci geldiklerinde hep aynı konuşmayı yapıyorlardı.

Genç vampir içeri girdiğinde ilk gözüne çarpan Elena olmuştu. Aynı sınıfta olmayı beklemiyordu doğrusu. Suratı katı hâlini korumasına rağmen tüm çekiciliği hâlâ üzerindeydi. Elindeki kağıdı profösöre uzattıktan sonra sınıfta oturmak için göz attı. Bütün kızlar heyecanla nereye oturacağını bakarken genç adam en arkadaki boş sıraya oturunca tüm suratlar çöktü. Bu durum Jason'ın yüzünde çarpık bir gülümseme oluşmasına sebep oldu.

Elena dersi tüm dikkatiyle dinlemek istesede midesinin bulanması ile bu biraz zor oluyordu. Huzursuzca yerinde kıpırdanmaktan başka yapacak birşeyi yoktu. Okula geldiğine pişman olmuştu. Zilin çalmasıyla yüzünde oluşan tebessümle hızla sıradan kalktı ve kitaplarını topladıktan sonra hışımla sınıftan çıktı. Dolabına kitaplarını koyduktan sonra yemekhaneye inmek için aşağı inmeye başladığında koridorun sonunda ona iğneleyici bakışlar atan Sandra ile karşılaşınca bir an durdu. Yüzüne samimiyetten uzak bir gülümseme kattıktan sonra yoluna devam etti. Bu onların dilinde kavga başlasın demekti.

Koridorda ilerlerken telefonunun çalmasıyla eli hızla arka cebine giderek telefonu aldı. Ekrandaki ismi okumasıyla gözleri hızla büyüdü ve suratı kireç gibi beyazladı. Arayan teyzesi Wilma'ydı. Bugün okul çıkışı beraber alışverişe gideceklerdi ama Mike'la da beraber sinemaya gideceklerine dair söz vermişti. Ne yapacağı bilmeyerek telaşlı bakışlarını telefona dikerken telefonun zil sesi koridorda durmaksızın yankılanmasıyla gelen geçen birçok kişinin bakışlarına maruz kalıyordu. Sertçe yutkunarak telefonu açtı ve kulağına koydu. Derin bir nefes alarak olanları anlatacakken teyzesi hemen söze girdi.

"Tatlım bugün alışverişe gitme işi yattı. Benim acil bir işim çıktı ve ilk uçakla Alaska'ya gidiyorum. Ne zaman dönerim bilmiyorum."

Elena duyduklarıyla yüzünde kocaman bir gülümseme oluşurken yerinde dans etmemek için kendini tutuyordu şuan. Sonunda dileği kabul olmuş ve teyzesiyle alışverişe gitmeyecekti. Hemen ses tonunu üzgün hale getirdikten sonra konuşmaya başladı.

"Ah teyze çok üzüldüm. Hiç problem değil. Sonuçta işin daha önemli."

"Merak etme tatlım döner dönmez ilk işim seninle alışverişe gitmek olacak."

Elena duyduklarıyla hızla somurturken ağzından kaçan oflamaya engel olamadı. Hızla kendini topladı ve "Seni seviyorum teyze. İyi yolculuklar. Bu arada hediyemi bekliyorum." demesiyle teyzesi küçük bir kahkaha attı.

"Bende seni seviyorum tatlım.  En güzel hediye senin olacak merak etme."

Konuşma son bulduğunda telefonu kapatarak arka cebine koydu. Ayaklarını tekrar harekete geçirerek yemekhaneye ilerledi.

Elena yemekhaneye giriş yaptığında masada oturan Jones ve İrina'yı görünce yüzüne kocaman bir gülümseme kattıktan sonra oraya ilerledi. Jones'in yanağından öptükten sonra sandalye çekerek oturdu. İkisi de ona şok olmuş bir şekilde bakıyorlardı. Dün yaşananlardan sonra nasıl oluyorda bu kadar rahat davranıyordu şaşıyorlardı doğrusu. Elena bakışları fark edince gözlerini devirerek konuştu. "Bu bakışların sebebi ne? Ne yaptım yine ben?" İrina kaşlarını çatarak konuştu. "Dün okul çıkışı kütüphanedeki kavga da neyin nesi?" Jones onaylayan bakışlar atarak İrina'yı destekledi. Elena oflayarak konuştu.

KIZIL GECE | : TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin