22. BÖLÜM

5.7K 253 29
                                    

# The Chainsmokers - Don't Let Me Down

Etraf karanlık...

Etraf sessiz...

Etraf acı kokuyor.

Etraf korku kokuyor.

Etraf duygu kokuyor.

Genç kız bir adım atarak etrafa bakarken üzerindeki koyu kırmızı elbisenin eteklerini çekiştirmeye başladı. Bakışları herhangi birşey bulmak umuduyla etrafı taramaya başlamıştı ancak nafileydi. Koyu kahve gözler uçsuz bucaksız bir karanlıktan başka birşey gördüğü yoktu.

Neresiydi böyle?

Nasıl olurda bütün duyguları bu kadar yoğun hissedebiliyordu?

Kalbi ağrıyordu.

Mutlu hissediyordu.

Kemiklerinin kırıldığını hissediyordu.

Üzgün hissediyordu.

Acı hissediyordu.

Acıyı ve mutluluğu doruklarına kadar hissediyordu.

Ve en önemlisi ise...

O karanlıktan korkardı.

Bakışları telaşla etrafı tararken birden boğulduğunu hissetti. Elleri hızla boğazına ulaşırken gözlerinden yaşlar birden boşalmaya başlamıştı. Nefes alamıyordu. Akciğerlerinde kalan son oksijen kırıntıları ona yetmezken gözleri irice açılmış yaşlar yüzünü yalarcasına akıyordu. Dudaklarını araladı bir umut. Oksijen aradı vücudu ama ulaştığı koca bir boşluktu. Bedeni oksijen yetersizliği ile titremeye başlarken hızla dizlerinin üzerine düştü. Titreyen elleri hâlâ boğazındayken gözlerini yumdu istemsizce. Bilincinin kapandığını hissediyordu. Gözlerini açmak istedi. Bir kasını dahi oynatamıyordu.

Ve işte tam da o anda dudaklarında ılık bir baskı hissetti.

Ardından da ılık bir nefes.

Aralık dudaklarından sızan ılık nefes hızla akciğerlerine yol alırken titreyen bedeninin durduğunu hissetti. Nefesler ard arda gelirken rahatladığını hissetti. Bu mucizenin kaynağını merak ediyordu.

Bu nefesin kaynağını merak ediyordu.

Göz kapakları titreyek aralanırken karşılaştığı kahve gözler ile ne diyeceğini bilemedi. Dudaklarından ayrılan dudaklarla gözleri hızla önündeki bedenin dolgun dudaklarına kayarken o dudaklar tekrar yaklaştı yüzüne. Önce sağ yanağının üzerinde yavaşça dolanırken keşif yapıyordu adeta. Genç kızın ise nutku tutulmuşçasına olanları izlemekle yetiniyordu. Yüzündeki dudaklar ince bir yol çizerek yanağından şakağına çıktı ve oraya yumuşak bir öpücük bıraktı. Sert ve dolgun dudağın yumuşak öpücüğü ile gözleri yavaşça kapanırken dudaklar tekrar yol almıştı bile. Kulağının yanında durdu dolgun dudaklar. Keşif bitmişti. Avcı avının hassas noktasını bulmuştu. Dolgun dudaklar fısıldadı yavaşça.

"Sen benim yaşama sebebimsin Elena. Sen ölürsen ben de ölürüm."

Ve avcı avını yakalamıştı.

Kapana kısılan av ise halinden hiç de şikayetçi değildi.

🍁

Elena kan ter içinde uyanırken hızla ellerini yüzüne bastırdı. Derin derin nefesler alırken ellerini yüzünden yavaşça çekerek başını yatak başlığına yasladı.

KIZIL GECE | : TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin