KIZIL GECE | : TUTSAK

28. BÖLÜM

# Bebe Rexha & Alan Walker - Far Away

# Nina Nesbitt - Colder

🌠
Elena şaşkınca Jason'ın yerdeki bedenine bakarken sertçe yutkundu ve birkaç adım geri gitti. Elleri titremeye başladığında bakışları kısa bir an ellerine kaydı.

O az önce Jason'ı bu ellerle itmişti değil mi?

Gözlerini kırpıştırarak ellerini yumruk yaptı ve hızla arkasına doğru sakladı. Titrek bakışları Jason'ı bulduğunda onun çoktan yerden kalktığını gördü. Hâlâ üzerindeki şoku atlatamıyordu.

Az önce neler olmuştu öyle?

Jason omuzlarını geriye doğru iterek sırtındaki ağrıyı gidermeye çalışırken annesi ve Angela yanına gelerek ona nasıl olduğu soruyorlardı. O ise bunların hiçbirini umursamadan keskin bakışlarını Elena'ya dikmişti.

Elena Jason'la göz göze gelince genç adamın boş bakışlarından korkarak bakışlarını hızla kaçırırken arkasına sakladığı elleriyle parmaklarını sıkıca avuçlarına batırıyordu. Korkuyordu. Evet ondan ilk defa bu kadar korkuyordu. Çünkü onun canını acıtmıştı. Derin bir nefes alarak gözlerini yumarken salondaki derin sessizliği Tyler bozdu.

"Elena!"

Elena yutkunarak bakışlarını yavaşça yerden kaldırdı ve karşısında dikilen Tyler'a dikti. Kurumuş dudaklarını yalayarak ıslatırken gözlerini birkaç kez kırpıştırdı ve konuşmak için dudaklarını araladı.

"Bu-bu nasıl oldu?"

Sesi fısıltıdan farksızdı. Tyler göz ucuyla yanında dikilmekte olan Jason'a baktıktan sonra az önce kalktığı koltuğa tekrar yerleşti ve elini öne doğru uzatarak "Öncelikle otur lütfen." dedi sakince. Cümlede geçen kelime anlam olarak bir rica barındırsada emirden öteye gidememişti. Elena ise bunu umursamadan hızla arkasındaki koltuğa oturdu. Ellerini dizlerinin üzerinde yumruk yaparak sakinleşmesi için içinden ona kadar saymaya başlamıştı ancak aklı az önce yaşananlardan dolayı sakinleşmek için hiçbir şey yapmıyordu. Derin bir nefes alarak bakışlarını Jason'a değdirmeden Tyler'a diktiğinde orta yaşların sonlarında olduğunu belli eden adam yavaşça konuşmaya başladı.

"Sen," dedi ve kaşlarıyla önlerindeki sehpanın üzerindeki kitabı göstererek "bu kitabın elçisisin." dedi.

Elena'nın bakışları bir kitaba bir de Tyler arasında mekik dokurken kaşlarını çatarak yüzünü buruştururken "Siz ne saçmalıyorsunuz?" dedi olanlara bir anlam veremiyormuş gibi. "Bu dedikleriniz- ah!" dedi ve elini sertçe anlına geçirirken "Ben az önce o koca adamı duvara ittim. Kulağa mantıklı geliyor mu sizce?" dedi başını anlamazcasına iki yana sallarken.

Jason tek kaşını kaldırarak Elena'ya bakarken gözlerini devirerek sırtını sertçe koltuğa yasladı. Elena az önce sanki o burada yokmuşçasına 'o koca adam' tabirini kullanmıştı. Ellerini saçlarının arasına atarak sertçe karıştırırken başını koltuğa yasladı ve bakışlarını beyaz tavana dikti. Bu açıklamayı babası yapsa iyi olurdu herhalde.

Tyler yanında oturan oğluna kısa bir bakış attıktan sonra Elena'ya dönerek "Tamam, sana şuan saçma geliyor olabilir ancak beni dinlemek zorundasın. Bu olanları sana açıklamalıyım." dedi ellerini yasladığı dizlerinden ayırmadan iki yana açarak.

Elena kafası karışmışçasına başını sallarken olanlara anlam vermekte güçlük çekiyordu. Bu gecenin hemen şuan bitmesi için içinden ne kadar Tanrı'ya yalvardığını bile bilmiyordu. Yaşananlar bir kâbustan öte değildi ona göre.