KIZIL GECE | : TUTSAK

17. BÖLÜM

Fifth Harmony- Worth It

Elena kum torbasını sertçe yumruklamaya devam ederken İrina yerde oturmuş elindeki telefonuyla neredeyse bütünleşmek üzeryken ekrandaki gördükleriyle heyecanla Elena'ya döndü.

"Paylaştığımız video on bin izleyici almış. İnanabiliyor musun?"

Elena iki eliyle kum torbasını tutarken İrina'ya başını iki yana sallayarak baktı. Nefesini düzene sokmaya çalışırken "Video'yu kaldırmalısın artık." derken İrina inanamazcasına Elena'ya bakarken "Şaka yapıyor olmalısın." demesiyle Elena kaşlarını çatarak "Videoyu yayından kaldır İrina." dedi. İrina gözlerini devirerek videoyu kaldırırken ekranı havaya kaldırarak "Sildim. İyi oldu mu?" dedi. Dün yayınladıkları Sandra ile ilgili video saatler geçmesine rağmen hâlâ büyük oranda izleyici almıştı. Videoda Sandra'nın okuldaki birçok erkekle ilişkiye girdiğini kendi ağzıyla söylediğini belirten görüntüler vardı. Elena Sandra'nın kendisini bir gün boyunca okulun spor salonuna kitlediğinden bu videoyu paylaşmıştı. Elena gözlerini devirerek elindeki gevşeyen bandajları sıkarken İrina'nın sesi odada yankılandı.

"Nerede kaldı şu muhteşem boks eğitmeni?"

Elena bakışlarını uğraştığı işinden çekmeden "Bilmiyorum, şimdiye kadar gelmiş olması gerekiyordu." derken İrina oturduğu yerden kalkarken "Ben sıkıldım ama." diye huysuzca homurdanırken Elena arkadaşına umursamaz bir bakış atarak ensesine yapışan saçlarını çektikten sonra yerdeki su dolu şişeyi alarak içmeye başlarken kapının açılmasıyla bakışlarını yavaşça kapıya çevirdi. İçeriye giren iki bedeni görmesiyle boğazında kalan suyla beraber uzun çaplı bir öksürük krizine girdi. İrina  içeri girenlere mi şaşırmalıydı yoksa Elena'nın öksürük krizine girmesine mi korkmalıydı bilmiyordu. Ancak bildiği birşey vardı ki o da şaşkınlığın nirvanasını yaşıyordu. Sonunda şaşkınlığını bir kenara bırakarak telaşlı adımlarla Elena'nın yanına gitti ve genç kızın kolundan tutarak yere oturmasını sağladı. Başını omzunun arkasına doğru çevirdikten sonra öfkeli sesiyle "Sizin burada ne işiniz var?" diye bağırdı. Elena'nın elini kolunda hissettiğinde bakışlarını hızla yanındaki arkadaşına çevirdi. Elena kızarmış yüzü ve dolu dolu gözlerle başını yukarı kaldırarak nefes almaya çalışıyordu. Ancak öksürük bu kadar da çabuk geçmeye niyetli değildi. İrina arkadaşına korkuyla bakarken tekrar arkasına döndü. Kaşları çatık kendilerini izleyen iki bedene bağırdı.

"Orada dikilmeyi kesip yardım etseniz bence hiç de fena olmaz."

Robert çatık kaşlarla İrina'ya baktıktan sonra homurdanarak Elena'nın yanına hızlı adımlarla ilerledi. Elena'ya derin derin nefesler almasını söylerken yanındaki İrina'nın oldukça telaşlı sesleri Robert'ı germeye yetiyordu.  Arkada kalan Jason genç kızın iyi olmadığını anladığında hızla genç kızın yanına ilerledi ve dizinin üzerine çökerek bakışlarını Elena'nın yüzüne dikti. Sakin sesiyle "Nefes almaya çalış ve kendini kasmayı bırak." demesiyle Elena bakışlarını tavandan indirerek sertçe genç adamın yakışıklı yüzüne baktı. Bütün bu olanlar zaten onun yüzünden değil miydi? Şuan öksürükten nefes almazken karşısında dikilmesi onu daha sinirlendiriyordu.  Öksürüklerinin arasından "Sen... sen-i öldürece-ğim..." diye konuşmaya çalışırken boğazının daha da ağrımasıyla elini hızla boğazına götürdü. Jason genç kızın konuşmasıyla hafifçe gülümserken fısıltıyla konuştu.

"Galiba ondan önce nefes almalısın."

Elena sinirden koyulaşmış gözlerini sertçe genç adama dikerken konuşmak için tekrar dudaklarını araladı anvak öksürükleri buna izin vermedi. Öksürükleri daha da artarken sol gözünden bir damla yaş düştü. Onun arkasından da bir tane daha. Dudaklarını aralayarak derin bir nefes çekerken birkaç kez daha öksürdü. Jason çatık kaşlarla genç kıza bakarken bakışları gözünden inen birkaç damlaya takıldı. İri ellerini hızla Elena'nın yanaklarına koyarken gözlerinin içine iyice bakarak sessizce fısıldadı.