8. BÖLÜM

7.9K 405 18
                                    

Elena Mike ile bahçede buluştuktan sonra kısa bir selamlaşma faslının ardından arabaya binerek yola koyuldular. Yol boyunca Mike'ın yaptığı ufak tefek espiriler dışında hiçbir konuşma geçmemişti aralarında. Kasabanın en işlek caddesine giriş yaptıktan sonra arabadan inerek yolun geri kalanını yürüyerek geçirmişlerdi. Büyük bir sinema salonunu gördüklerinde hiç düşünmeden içeri girdiler. Mike ile Elena kararlaştırdıkları korku filmi ile biletlerini aldılar. Filmin başlamasına az bir zamanın kaldığını öğrendiklerinde hızlı adımlarla açık büfeden patlamış mısır ve iki soda aldıktan sonra seansın olduğu salona ilerlediler. İçeri girdiklerinde en arka sıraların birinde oturduktan sonra film başlamış oldu.

Salondan yükselen kız çığlıklarıyla Elena her seferinde yüzünü buruşturdu. O filmden etkilenmemişti çünkü böyle şeyleri hiçbir zaman doğru olmadığının bilincindeydi.

                     ****

Heyecanlı ve aksiyonlu geçen bir sinemadan sonra eski sinema binasından gülüşerek çıktılar. Elena, genç adamın yaptığı her espiriye karşı kahkahalarla gülüyordu. Fazlasıyla açık sözlü ve umursamaz tavrıyla genç kızı oldukça etkilemişti. Elena pek fazla konuşmayı sevmesede Mike hiç üşenmeden akıcı konuşmasıyla olayları anlatıyordu.

Şimdi ise gülerek kalabalık caddede yürürken genç adam Elena'ya dönerek "Yemek yiyelim mi?" diye sorunca genç kız hevesle başını sallayarak onaylamıştı. Sabahleyin fazla birşey yemediğinden oldukça açtı. Yavaş adımlarla bir yandan konuşarak bir yandan da ilerleyerek yollarına devam ediyorlardı. Kalabalık caddenin sonlarına doğru gördükleri küçük ve şirin bir resturanta giriş yaptılar. İçerideki kalabalığı umursamadan boş masa bulmanın umuduyla etrafa bakınıyordu genç kız. Bu ortamı sevmişti. Hem de fazlasıyla. Az ilerde gördüğü boş masayla yüzünde saniyesinde kocaman bir gülümseme yayıldı. Arkasını dönerek Mike'ın kolundan tuttu ve çekiştirmeye başladı. Genç adam başta şaşırsada nereye gittiklerini gördüğünde yüzüne kattığı ufak tebessümle arkadaşını takip etti.

Masaya oturduklarında ikiside birbirine baktıktan sonra kahkahalarla gülmeye başladılar. Nedenini bilmeden öylesine gülüyorlardı bu iki genç. Yanlarına yaklaşan garsonla ikiside kahkahalarını zor da olsa bastırarak siparişlerini verdiler. Kendi aralarında tekrar konuşmaya daldıkları sırada yanlarına yaklaşan garsonla konuşmalarını kestiler. Masaya yerleştirilen bol yeşillikli salata ve iki tabak fesleğenli spagetti oldukça enfes duruyordu. Elena hiç beklemeden eline aldığı çatalıyla hızla yemeye başladı. Mike başta şaşırsada omuz silkerek o da yemeğine başladı.

Genç adam başını masadan kaldırdığında genç kızın iştahla yemeğini yediğini görünce kendini tutamayarak gülmeye başladı. Elena duyduğu sesle başını tabağından kaldırdı ancak elindeki çatalı hâlâ bırakmamıştı. Anlamayan bakışlarla Mike'a baktığında genç adam elindeki çatalı bırakıp konuştu. "Oldukça iştahlı gözüküyorsun." Elena biraz utansada kendini hemen toparlayarak konuştu. "Tüm gün boyunca pek birşey yediğim söylenemez. Zaten kendimi bildim bileli oldukça iştahlıyımdır." Genç adam aldığı yanıtla ufak bir tebessüm eşliğinde başını sallayarak yemeğine geri döndü.

Yemek yedikten sonra hiç acele dahi etmeden yavaş adımlarla caddede yürümeye devam ettiler. Elena tüm gün oldukça gülmüştü. Bu durumdan şikayetçi miydi?

Asla.

Uzun zamandır bu kadar eğlendiğini hatırlamıyordu ve Mike'ın oldukça iyi bir arkadaş olduğuna karar verdi. Gülerek ilerledikleri yolda zamanın nasıl ilerlediğini fark etmedi Elena. Kocaman gülümseyerek genç adama döndü ve konuştu. "Gerçekten harika bir gündü. Uzun zamandır bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Saatte geç olamaya başladı. Ben en iyisi eve gideyim. Yarın görüşürüz." Mike aldığı cevapla oldukça mutlu oldu. Yüzüne taktığı ukâlâ gülümsemesiyle konuştu.
" Zevk aldığına sevindim. O zaman ben seni eve bırakayım." dediğinde genç kız hemen atlayarak konuştu. "Hayır hayır hiç gerek yok. Biraz yürümek istiyorum." Mike her ne kadar ısrar etsede genç kız bütün inadıyla buna engel olmuştu. Mike artık pes ederek arabasına bindi ve gözden kayboldu.

KIZIL GECE | : TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin