Elena dudaklarında hissettiği soğuklukla bütün bedeni kasıldı. Her iki elleride yumruk olmuştu. Donup kalmıştı adeta. Dudaklarındaki dudaklar oynamıyor, sadece duruyordu. Elena boğazına oturan yumruğu yutmaya çalışsada yapamadı. Bedeni titremeye başladığında yumruk yaptığı ellerini açarak Jason'ın sert göğüsüne koyduktan sonra titrek elleriyle itti. İtmesi bir tüy hafifliğinde olsa bile genç adam geri çekilmişti. Elena nefes nefese kalmış, gözlerini yere dikmişti. Şuan bütün siniri gitmiş, kalbi delicesine atıyordu.
Jason onu öpmüştü.
Şaşkınlığı atlatmaya çalışırken başını kaldırmadan fısıldamaya başladı.
"Sen.. sen beni öp-öptün."
Sertçe yutkunduktan sonra başını hafifçe kaldırdı. Kendisine soğuk bakışlarla bakan genç adamı fark ettiğinde şaşkınlığın nirvanasını yaişıyordu. Daha fazla burada durursa bir kriz geçireceğini anladığında hızlı adımlarla salonu terk etti. Hâlâ yaşadıklarına inanamıyordu. Titreyen ellerini kalbine koyarak başını eğdi. Sakin olması gerekiyordu. Başını kaldırarak koridorda titrek adımlarla ilerledi. Kendine hâlâ gelebilmiş değildi. Tuvaleti gördüğünde içeri girdi ve elini yüzünü yıkadı. Aynada kendisine baktığında yüzünün hafif kızarmış olduğunu gördü. Elini sertçe lavobo tezgahına geçirdikten sonra derin bir nefes aldı.
Jason onunla oynamıştı.
Kahretsin ki Elena buna engel olamamıştı. En kötüsüde o öpücükten fena şekilde etkilenmişti. Kendisine lanetler okuyarak tuvaletten çıktıktan sonra bahçeye ilerledi.
Ne yapacaktı şimdi?
Ellerini yumruk yaparak bahçeye çıktığında arabasına doğru ilerledi. Araba kapısını açarken arkasına baktığında Jason'ın okul duvarına yaslanmış, ellerini ceplerine koymuş, bakışlarını kendisine dikmiş olarak gördü. Yüzüne baktığında yüzünde yakaladığı alay ifadesiyle yumruğunu tekrar sıktı. Evet, onunla düpedüz oynamıştı. Sinirden kasılan bedeniyle kapısını açtıktan sonra arabaya bindi. Gözlerini son kez Jason'a diktikten sonra gaza basarak okuldan ayrıldı.
Jason hâlâ yaslandığı duvardan doğrulmamış, giden kızın arkasından bakıyordu. Yaptıklarının tek sebebi onu susturmaktı. Kendisini böyle avutuyordu genç vampir. Oysa genç kıza aşık olduğunu kendine itiraf edemiyordu. Onu öptüğü aklına gelince kendine kızdı. Nasıl böyle birşey yaptı? Kendisine bile inanamıyordu. O an düşündüğü tek şey Elena'yı öpmekti. Sinirle ellerini yumruk yaptıktan sonra duvara geçirdi ve duvardan doğrularak sınıfa doğru ilerledi.
****
Elena okulun az aşağısındaki cafede arabasını park etmiş, cafeye girerek bir mozaik pasta yiyip kahve içiyordu. Aklındaki düşüncelere son vermek için çıkışta yapacağı plana odaklanmaya çalıştı. Bu işi yapıp yapmama konusunda hâlâ kararsız olsada yapmak istiyordu genç kız. Kahvesinin son yudumunu da içtikten sonra hesabı ödeyerek cafeden ayrıldı.
Saatine baktığında okulun bitmesine yaklaşık olarak yirmi dakika kaldığını gören genç kız arabasına binerek okula gitti. Bahçeye giriş yaptıktan sonra seri adımlarla kütüphaneye ilerledi. Temizliğini yaptıktan sonra müdür odasına girecekti.
İçeri girdiğinde Jason'ı hemen karşı sandalyede oturmuş, kendisine bakarken gördüğünde korkuyla birkaç adım geriye gitti. Başını sallayarak kendine geldikten sonra Jason'ı umursamadan kapıyı kapattı ve çantasını masaya koyduktan sonra ilerleyerek kalan son birkaç dolabın yanına ilerledi. Jason'ı umursamamaya çalışsada bu pek mümkün sayılmıyordu. Bugün yaptığı adiliği asla unutmayacaktı. Onunla alay etmişti. Aklına geldikçe elindeki kitabı sıktığını fark ettiğinde derin bir nefes alarak işine devam etti. Gözlerini kitaplara odaklamaya çalışarak temizliği yapmaya başladığında ensesinde hissettiği ılık nefesle dondu kaldı. Jason sert erkeksi sesiyle konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL GECE | : TUTSAK
VampireNot: Kızıl Gece serisinin ilk kitabıdır. Bu kitap final yapmış ve ikinci serisi profilimde bulunmaktadır. • "Arabamın dibinde sümüklü gibi ağlayan birisi var sanırım." Duyduğu sesle başını yavaşça kaldırırken başında dikilen heybetli bedene baktı. B...